SÜRAT MOTORU SİPARİŞİ VERMİŞLER

      Konyaaltı Caddesi'nde El Kaide'nin kullandığı 7'inci kattaki hücre evinde patlamanın izleri dışarıdan görülebiliyor. Terörle Mücadele Şubesi'nde (TEM) görevli polislerin, site bekçisi kıyafetiyle 3 grup halinde 24 saat koruduğu apartmana giriş çıkışlar da kontrol altında tutuluyor.
      Patlamanın meydana geldiği daire, Antalya Limanı ve Setur Marina'ya 500 metre uzaklıkta bulunuyor ve daireden liman manzarası görülebiliyor. Antalya Polisi, eylemin tekne veya botla yapılabileceği ihtimali üzerine limanda yaptığı araştırmada, Arap ülkeleri uyruklu bazı kişilerin bir süredir istihbarat çalışması yaptığı bilgisine ulaştı. Bunun üzerine marina ve limanda yapılan araştırmada, El Kaide'nin eylemde kullanmak üzere Antalya Serbest Bölgesi'ndeki bir firmaya 70 bin euroluk sürat motorunun siparişini verdiği ve 20 bin euro kaparo ödediği bilgisine ulaşıldı.
      Yapımı tamamlanan ‘Tufan’ adındaki sürat motorunun geri kalan 50 bin eurosunu da ödendiği ve Setur Marina'daki boya hangarının önünden denize indirildiği öğrenildi. Marinadaki görevliler, teknenin sivil polisler ve MİT görevlileri tarafından dün öğle saatlerinde uzun süre incelendiğini ve detaylı arama yapıldığını söyledi. Çok sayıda emniyet görevlisi tarafından kuş uçurtulmayan sürat motoruın önünde ve yanlarında da polis botları duruyor.
     
     ALANYA'DA ŞÜPHELİ MÜŞTERİ

      Alanya Yatçılar, Tekneciler, Su Sporları, Motorlu Taşıyıcılar Kooperatifi Başkanı Ersin Özen ise bundan yaklaşık 1 ay kadar önce 1.80-1.85 boylarında, kirli sakallı bir kişinin kendisinden tekne kiralamak istediğini söyledi. Özen, kıyıda bağlı olan tekneleri tek tek inceleyen bu kişinin yanına geldiğini belirterek, şöyle konuştu:
      “Gelen kişi Türktü. Türkçeyi Güneydoğu şivesiyle konuşuyordu. Patronunun tekne turu yapmak istediğini ama denizden de çok korktuğunu söyledi. O nedenle teknenin bir kurtarma botu olmasını ve eğer denizde teknenin mazotu biterse diye yola çıkarken bir bidon da yedek mazot alınmasını şart koştuğunu söyledi. Benim teknem Eylül, 30 yolcu kapasiteli, 14- 15 metrelik bir tekne. O gün arkasında zodyak bot bağlıydı. Bu kişinin istekleri garip geldiği için şüphelendim. Tekneyi kiralamaktan vazgeçsin diye kira bedeli olarak yüksek bir rakam söyledim. Kabul edip ertesi gün geleceklerini söyleyip gitti. Arkadaşlarımla konuştum. Geldiklerinde vazgeçtiğimizi, tura çıkmayacağımızı söylemeye karar verdik. Ancak bu kişi bir daha gelmedi. Diğer tekne sahibi arkadaşları da bu konuda uyardım. Sonra olayı unuttum. Antalya'da El Kaide üyesi olan kişilerin kaldığı bir hücre evinin ortaya çıktığını, bazılarının yakalandığını ve bir tekne ile İsrail turist gemisine saldırı yapmayı planladıklarını duyunca olay yine aklıma geldi.''