- MHP lideri Bahçeli partisinin grup toplantısında gündemdeki konuları değerlendirdi. 23 Nisan, 30 Ağustos ve 29 Ekim tartışmalarının ardından sıranın Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkış tarihine geldiğini kaydeden Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın partilerine yönelik ‘millet ve vatan sevgisini, memleket sevdasını ölçecek kalibrede olmadıklarına’ yönelik sözlerini eleştirdi. Bahçeli, “Doğrudur, biz Sayın Başbakan’ın ve zihniyetinin vatan ve millet sevgisini ölçecek kalibrede değiliz. Çünkü biz, olmayan bir şeyi ölçecek durumda ve seviyede değiliz” dedi. 
19 Mayıs törenlerinin; öğrencilere ve ailelerine külfet getirmesi, eğitim ve öğretim sürecini olumsuz etkilemesi ve soğuk hava şartları gibi gerekçelerle kısıtlanmak istenmesini “AKP’nin kendi ucube görüşü” olarak nitelendiren Bahçeli, “19 Mayıs kutlamalarından rahatsızlık duyulmasının gerisinde 29 Ekim 1923 tarihine dönük kızgınlık bulunmaktadır. Bu milli bayramımızın kutlanmasını engellemek, boş ve mesnetsiz mazeretlerle alanını daraltmak olsa olsa, 19 Mayıs ruhunu, idealini ve hedeflerini etkisiz kılmakla bir ve eş değerde olacaktır” dedi. 

-DÜNKÜ İŞGAL KUVVETLERİNİN BUGÜNE YANSIYAN KALINTISI- 

19 Mayıs’ın, esarete karşı dik duruşun, işgale karşı direncin ve millet varlığını yaşatma konusundaki tavizsiz kararlılığın bir özeti olduğunu söyleyen Bahçeli, bunun dışındaki her beyan ya da girişimin bu tarihi hamleyi çarpıtmak, içini boşaltmak, basit ve güdük önerilerle manasını ve mesajlarını geriletmek anlamına geleceğini savundu. Bahçeli, “Bizim nazarımızda, kurtuluş mücadelesinin mehabetini ve muhteşemliğini sarsmaya dönük her niyet sahibi, dünkü işgal kuvvetlerinin bugüne yansıyan bakiyesidir, artığıdır ve geride kalan kalıntısıdır” dedi. Milli bayramları güncellemekle uğraşanlara bunun nedenlerini soran Bahçeli, “Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın Başbakan Türkiye’yi nereye götürüyorsunuz? Nereye çekiyorsunuz? Ve kimlerin menfaatini gözetiyorsunuz? Emin olun ki, dün 19 Mayıs’tan kim rahatsızlık duyuyorsa, bugün de aynı zihnin ve düşüncenin mümessilleri ve varisleri iş başındadır. 19 Mayıs’a, Cumhuriyet’e ve Türk milletine karşı hazım zorunu yaşayan kim varsa, bugün küllerinden yeniden dirilmiştir” dedi. 

-“AKP, DAMAT FERİT’TEN FEYİZ ALIYOR”- 

Türk milletinin bu önemli günlerin ellerinden alınmasına izin vermeyeceğini söyleyen Bahçeli, Andımız ve Gençliğe Hitabe tartışmalarına da değindi. İstiklal Marşı’nın, başkent Ankara’nın ve Cumhuriyet rejiminin pusuya yatmış ihanet lobileri tarafından hedefe konulduğunu ileri süren Bahçeli, bu tartışmayı açan AKP yöneticisine de “AKP’nin medyadaki kin kusan yüzü, izan ve insaf fukaralığıyla malul siması görevlendirilmiş sömürge komiseri gibi hareket ederek, önüne gelen milli kıymete zehir saçmaktadır” sözleriyle yüklendi. Gençliğe Hitabenin değil AKP’nin seviyesizlikleri, sevimsizliği, Hürriyet ve İtilafçılıkla örtüşen şaibeli karakterinin tartışılması gerektiğini savunan Bahçeli şöyle devam etti: 
“Dünün milli mücadelesinin önüne taş koyan, düşman süngülerine siper olan, teslim bayrağını kaldırarak son vatanımızı peşkeş çeken Hürriyet ve İtilaf’çı çürümüşlük AKP’de tekrar vasat bulmuştur. Açık bir şekilde söylemek lazımdır ki, AKP Damat Ferit’in izinden, Milliyetçi Hareket de Mustafa Kemal’in felsefesinden feyiz almaktadır.” 

-“KAHRAMANI SEVMEK İÇİN KANUNA İHTİYAÇ YOKTUR”- 

Atatürk ile Peygamberin karşılaştırılmasına “çapsız, düşük tartışma” olarak tepki gösteren Bahçeli, bu açıklamaları “günah ve ayıp” olarak nitelendirdi. Türk milletinin de Atatürk’ü kanunlarla sevip sahiplenmediğini belirten Bahçeli, “Türk milletinin önüne, geriye dönmeyi aklından geçirmeden düşen, baskı ve zulmü def etmek için olağan üstü emek ve mücadele gösteren bir kahramanı sevmek için kanuna mı ihtiyacımız vardır? Yıkım sözcüsü ve öncüsü şahsiyetler milli figürlerimizin, abidevi şahsiyetlerin kanunla sevildiğini nasıl ve hangi mantıkla ağızlarından çıkarabilmektedir? Böylesi bir yargıya varabilmek için, eğer varsa kökünden ve gerçeklerinden kopan bir zavallı olmak yeterli olacaktır” dedi. Atatürk’ün bugünleri görerek Gençliğe Hitabe’yi yazdığını o nedenle de iktidar çevrelerinde rahatsızlık yarattığını ileri süren Bahçeli, “Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Hitabesini gözyaşlarıyla okumuştu; biz de büyük bir özlemle, coşkuyla ve vazgeçmeyecek bağlılığımızla bu yüksek erdemi bağrımıza basıyoruz. Çiğnetmemeye, ellerimizde yüceltmeye, kirli emellerin uzanamayacağı zirvelerde korumaya söz veriyoruz” dedi. 

-APS İLE VURUN TALİMATI- 

Suriye’de yaşanan olaylara da değinen Bahçeli, Humus’ta yaşanan insanlık trajedisinin, tam 30 yıl önceki Hama felaketinin yıldönümünde yaşanmasının iyi değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, “Humus’taki saldırıların muhaliflerden mi yoksa Esad rejiminden mi kaynaklandığı açıklık kazanmadan, Batı’nın istediği şekilde değerlendirme yapanların, yakın coğrafyalarımızdaki bunalımda küçük ya da büyük oranda payları olacağını unutmamaları gerekmektedir” uyarısında bulundu. Suriye’nin bir yılda nasıl bu noktaya geldiğini soran Bahçeli, “Bu sorunun cevabı, Başbakan’ın, Suriye Devlet Başkanı Esadla kardeşlikten birden bire nasıl düşmanlığa geldiğini izah etmesiyle kendiliğinden ortaya çıkacaktır” dedi. Humus olaylarından sonra, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Türkiye’nin üzerine ne düşüyorsa yapacağı” sözlerini anımsatan Bahçeli, “Birleşmiş Milletler’i göreve çağıran, uluslararası toplumun duyarsız kalmamasını bekleyen bu zihniyet, açıkça askeri müdahale şakşakçılığı yapmakta, adresi malum çevrelere APS ile Suriye’yi vurun daveti göndermektedir. Böylesi bir bilinç kayması, tarihi ve telafisi asla olmayacak bir hata olarak tarihe geçecektir” dedi. 

-AKP’YE SURİYE ÇAĞRISI- 

Suriye’nin kendi iç dinamikleriyle meselelerini çözmesi gerektiğini söyleyen Bahçeli, AKP’nin yalnızca muhalifleri dikkate alan ve kollayan tarzından vazgeçerek, geniş bir diyalog ve iletişim ortamı için uluslararası çevreleri harekete geçirmesi ve Suriye’nin kanlı bir işgalin içine düşmesini engellemesi gerektiğini söyledi. Ülkelerin peşi sıra, diplomatik temsilciliklerini geri çekerek hızla uluslararası bir müdahalenin tüm unsurlarının olgunlaştırıldığını söyleyen Bahçeli, geldiğimiz bugünkü aşamada, tüm kartların, Suriye’deki rejimin düşmesi, yönetimin tasfiye olması üzerine dağıtıldığını söyledi. Bahçeli, “AKP küresel çekim alanından, BOP yörüngesinden çıkarak, tarihi ve coğrafi düzlemde kader birlikteliği yaptığımız bu ülkeye sağduyuyu ve aklıselimi tavsiye edecek bir duruş göstermelidir. AKP, özellikle Birleşmiş Milletler nezdinde, Suriye’nin geleceğini Suriyelilerin tayin etmesini karalılıkla muhataplarına iletmelidir” dedi.(ANKA/SON)