Galatasaray - Atletico Madrid arasında oynanan UEFA Avrupa Ligi karşılaşması sonrası İspanyol ve Türk medyası arasında büyük bir uçurum doğdu.
Türkiye’de herkes İtalyan hakem Rocchi’nin 79. dakikada Galatasaray’ın net penaltısını vermediği görüşünde birleşirken, İspanyollar aynı hakemin Reyes’e ceza alanı içindeki Hakan Balta tarafından yapılan hareketin penaltı ile değerlendirilmemesine, Servet’in Aguiera’ya yaptığı faulün kırmızı kartla cezalandırılmamasına tepki gösterdiler.
Galatasaray’ın turu geçememesinde başrolü oynayan İtalyan hakemin berbat bir yönetim gösterdiğini İspanyollar da kabul ederken, gazeteler Rocchi’ye 10 üzerinden 2 verdiler ancak elle oynama pozisyonunu yorumlarında “es” geçtiler.
İspanyol basını maçın genelinde Galatasaray’ın çok sert futbol oynadığını da ileri sürdü. Karşılaşmada çıkan 4 sarı ve bir kırmızı kartın hepsinin sarı-kırmızılı takıma gösterilmesinin ise bunun kanıtı olduğunu vurguladılar. Atletico Madrid’in, Galatasaray’a nazaran hem daha kaliteli hemde daha akıllı futbol oynayarak tur atladığını belirten köşe yazarları, kötü hakemin faturayı her iki takıma da eşit yansıttığını savundular.

Arda-Nihat kıyaslaması
Ali Sami Yen’deki mücadeleyi mercek altına alan Radyo Marca yorumcuları ise Arda’yı beğenmediler. Radyo Marca’da Juan Manuel Gonzalo’nun sunduğu Tertulia programına katılan gazeteciler, Nihat ile Arda’nın oynadığı futbolu karşılaştırdılar.
Nihat’ın La Liga’daki performansıyla İspanya’da tüm uzmanların sevgisini kazandığını hatırlatan spor yazarları, Arda’nın şu anki formuyla Nihat’ın yüzde 50’si bile etmediğini ileri sürdüler.
Arda’nın, Türkiye’de bir yıldız olabileceğini ancak bunu Avrupa’ya taşıması için zamana ihtiyaç duyduğunu kaydeden yorumcular, “Bir Avrupalı yıldızdan bahsedebilmek için Arda’nın rüştünü La Liga’da, İtalya’ya ya da İngiltere’de ispatlaması gerekir. Nihat bunu başardı” dediler.

Cascallana salladı
Luis Aragones’in Fenerbahçe’yi çalıştırdığı dönemde yardımcılığını yapan Luis Cascallana ise Diarioas Gazetesi’ne yaptığı yorumda ağır eleştiriler getirdi.
Cascallana’nın köşe yazısında, “Türk Futbolu sistemden uzak, bireysel kabiliyetleri ön planda tutan futbolculardan oluşuyor. Türkler oyun disiplininden çok çabuk kopuyorlar. Anarşik yapıları var. Disiplini sevmezler. Herkes sahada kendi savaşını vermeye çalışıyor. Frank Rijkaard, Galatasaray’ı bir takım haline getiremedi. Aynen Barcelona’da yaptığı gibi çok pasa dayalı bir ekip yaratmaya çalışıyor. Bunda ısrar ederse başarılı olamaz. Süper Lig’de hakemler güce dayalı faulleri pas geçiyorlar. Oysa UEFA’nın hakemleri buna izin vermiyorlar” ifadelerini kullandı.