Merkez Bankası Başkanı Süreyya
Serdengeçti, döviz alım ihalelerini kur seviyesine yönelik olarak yapmadıklarını belirterek, ''Birileri kur seviyesinden memnun olmayabilir onlar memnun olsunlar diye döviz alım ihaleleri başlamıyor'' dedi.
Serdengeçti, CNBC-e televizyonunda soruları yanıtlarken, Merkez Bankası'nın döviz rezevlerinin yeterli seviyede olmadığını, bunun artırılması gerektiğini ifade ederek, Merkez Bankası'nın şeffaf
mekanizmalar kullanarak, döviz alım ihaleleri yoluyla bunu
gerçekleştireceğini söyledi.
''Bu işlem kısa vadede yapılacak diye bir şey yok'' diyen
Serdengeçti, bunun belli bir zaman alabileceğini kaydetti.
Serdengeçti, şöyle devam etti: ''Biz bunu kendimiz için yapıyoruz. Bunun nedeni özellikle önümüzdeki 3 yılda yüksek kamu borcu var dışarıya ödenecek borç. Bunun
için döviz lazım, bir de bizim artık yavaş yavaş tedricen tasviye etmemiz gereken yüksek maliyetli döviz yükümlülüklerimiz var, bunun
için yapıyoruz. Merkez Bankası bunları açıklıyor zaten.''
Merkez Bankası'nın döviz satım ihalesi düzenlemesinin söz konusu olmadığını da bildiren Serdengeçti, koşulların tersine dönmesi durumunda, çok olağanüstü koşullar olursa döviz alım ihalelerine bir süre ara verebileceklerini söyledi.
Serdengeçti, döviz alım miktarlarının yeterli olup-olmadığı
konusundaki eleştirilere de şu yanıtı verdi:
''Alımlar 15 milyon dolar en aşağı, en fazla 45 milyon dolar. 1 yılda en aşağı 3 milyar 750 milyon dolar ya da 11 milyar 250 milyon dolar ediyor. Bizim de orta vadeli hedeflerimize göre bu şekilde gidiyoruz. Bunun yeterli olup olmadığını tartışırken birileri, şunu da akıllarından çıkartmasınlar beklentiler bizim dediğimiz gibiyse, ters
para ikamesi, sermaye girişi ve kurda aşırı oynaklık görürse Merkez Bankası bir de o şekilde döviz alabilir. Bu geçmişte görülmüştür. Çok yüklü miktarlarda olabilir 1 günde 1 milyar, 1.5 milyar dolar gibi.. Böyle oldu, olabilir. Bunu da pek hesaba katmıyorlar, oysa Merkez Bankası duyurusu açık açık anlatıyor. Bu bir opsiyondur bugün de
olabilir, bir hafta sonra da üç ay sonra da olabilir, o piyasa
koşullarına bağlı.''
-
YATIRIM ARAÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ-
Serdengeçti, yatırım araçlarının vergilendirilmesi konusunda
Merkez Bankası'nın görüşlerini de aktardı. Yatırım araçları arasında vergilendirme açısından bir tutarlılık sağlanırsa bunun yine o araçlarla ilgili piyasa derinliğine katkıda
bulunacağını belirten Serdengeçti, böyle bir politikanın bulunduğunu, bunun Merkez Bankası açısından şu şekilde gündeme geldiğini söyledi:
''Biz bağımsız olurken, yasa değişirken gerekirse Merkez
Bankası'nın fazla likidite koşullarında likitide senetleri ihraç
etmesi gündeme gelmişti. O zaman dedik ki (Bunların üzerinde vergi var, ama DİBS'lerde vergi yoktur bunun da ahenkleştirilmesi gerekir)
Son varılan noktada zaten devlet iç borçlanma senetlerine 2006'da vergi geleceği şeklinde. Dolayısı ile o ahenkleştirme 2006 yılı başı itibarıyla sağlanacak. Bizim açımızdan bir sorun kalmadı. Çünkü büyük bir ihtimalle 2005'de bu likidite senetlerini ihraç etmek için gerekli koşullar ortada olmayacak.''
2005 YILI ENFLASYON SEYRİ-
Merkez Bankası Başkanı Süreyya Serdengeçti, 2005 yılı enflasyon beklentilerine ilişkin bilgiler de verdi.
Serdengeçti, geçmişle ilgili bütün görüşlerin tuttuğunu ama
genelde uygulanan politikalar bu amaca yönelik olunca, enflasyonla mücadelede de başarı kazanılacağının belli olduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:
''En kısa ifadesi bunun yapmamız gerekenleri yaparsak, pekala biz de netice alabilirdik ve aldık, bu gayet açık.
Burada en önemlisi hiç şüphe yok Merkez Bankası bağımsızlığı. 28 yıllık bir mahcubiyetten sonra Merkez Bankası bu ülkede nihayet bağımsız hale getirildi. Tabii ki sıkı maliye ve para politikalarının,şeffaflığın buna katkısı oldu. Enflasyonda yüzde 10'un altında olabiliriz ama bu katiyen yeterli değil. Merkez Bankası bunu yeterli görmemektedir. 5 kıtadan 30 gelişmekte olan ülkenin enflasyon tablosuna bakıldığında hala sondan 6'ncıyız. Bu tablo bile bizim daha
gidecek mesafemizin olduğunu gösteriyor. Ama bu pekala olabilecektir.
ENFLASYON HEDEFİ-
Serdengeçti, Türkiye'de kısa vadeli düşünme alışkanlığı olduğunu, bunu bir nedeninin de enflasyon olduğunu belirterek, ''Bir ayın enflasyon rakamı iyi çıkıyor, Eylül'de oldu bu (Efendim yüzde 8 gelecek yılın hedefi çok yüksek, bu rakamı görmüyor muyuz? Aşağı doğru gözden geçirelim) diye söyleniyor. Bir sonraki ay bu defa beklenenden daha yüksek çıkıyor. Ekim'de öyle oldu, bu sefer (Eyvah nflasyon
hedefi tutmaz) bu yaklaşımlardan kaçınalım artık'' diye konuştu. Serdengeçti, son olarak, ''Bir ayın rakamı iyi çıktı diye hedef gözden geçirilmez, bir ayın rakamı kötü çıktı diye yine hedef gözden geçirilmez. Enflasyonla mücadele son derece ciddi bir iştir'' dedi.