Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,5548
EURO
34,9228
IMKB
9.717,000
ALTIN
2.443,030
 
Hava Durumu ANKARA
15 / 26 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"Davutoğlu Hemen İstifa Etmeli"
 Davutoğlu Hemen İstifa Etmeli
 
Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'un eski Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu 'Davu' diye çağırdığını ifade etti. Davutoğlu'nun AK Parti'ye yönelttiği eleştirilere değinen Uğur, "Davu partiden ihracını beklemeyip hemen istifa etmeli" dedi.
 
25.4.2019 - 09:53

Fuat Uğur, "Davu partiden ihracını beklemeyip hemen istifa etmeli" başlığıyla yayımlanan yazısına "ABD’nin eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton kendisini ’Davu’ diye çağırırmış. Pek sevimli. Yakışıyor da üstelik" ifadesiyle başladı.

Uğur şöyle devam etti:

Bir deklarasyon yayınladı. Cumhurbaşkanı sistemini masaya yatırıyor ve parlamenter sisteme dönülmesini istiyor uzun uzun.

Evet, hemen istifa etmeli partiden. İhraç edilmeyi beklemesine gerek yok.

Çünkü yöntemi öncelikle etik değil.

İkincisi her şey ortada cereyan ediyor.

Yeni bir parti hazırlığı içinde ve görüşmelerini aleni olarak yapıyor. Hem parti kurma hazırlığı yapıp hem de partiye ‘içeriden’ sistematik biçimde eleştiri getirmenin tek bir anlamı var:

‘Partiyi bu tartışmalarla yıpratayım, çarşı pazar karışsın ve güvensizlik ortamı doğsun. Sonra da ben bunun üzerine yeni partimi kuracağımı açıklayayım’

Doğru yöntem bu değil. Koskoca bir profesöre yakışmıyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan sayesinde üniversitedeki o kürsüden başka makam yüzü göremeyecekken Başbakan oldu, ikbal gördü Sayın Davutoğlu.

Ahmet Davutoğlu’nun siyasetteki ısrarını anlamaya çalışıyorum ama henüz gerçek sebebini bulamadım. Belli ki ona umut bağlayan birileri ya da bir yerler var.

Oysa Başbakan olarak geriye kötü bir miras bırakmış siyasetçilerden.

Misal, Suriye politikasının sonuçlarına baktığımızda bugün içinde bulunduğumuz durumun tek müsebbibi olarak ne yazık ki kendisini görüyoruz. Gerçi o vakitler Dışişleri Bakanı’ydı ama Beşar Esad ile yaptığı uzun görüşmelerde oluşturduğu güvensizlik ortamının sonuçlarını ağır bir bedel olarak hem ülkemiz, hem de Suriye halkı ödedi, ödemeye devam ediyor.

Ahmet Davutoğlu, Başbakan olduktan sonra 7 Haziran 2015 seçimlerindeki başarısızlığın da mimarı olarak tarihe geçti. ’Onlar konuşur AK Parti yapar’ gibi Türkiye halkının gerçeğiyle uzaktan yakından ilgisi bulunmayan bir sloganla eleştirilere ve propagandalara cevap vermeyen cool bir kampanya yürüttü.

Sonuç; AK Parti yüzde 40’ı gördü o seçimde.

Ardından PKK’nın hendek saldırıları, CHP’nin 20 maddelik şartlar listesiyle gelmesiyle koalisyon ihtimalinin suya düşmesi sonucunda erken genel seçim 1 Kasım 2015’de yapıldı.

Halk ’Yandım Allah’ diyerek oylarını Tayyip Erdoğan ve Devlet Bahçeli’nin şahsında AK Parti ve MHP’de konsolide etti.

Ahmet Davutoğlu ve ekibi ise 1 Kasım seçimlerindeki başarının kendilerine ait olduğu fikrini yayıyordu garip biçimde. Buna inananlar şüphesiz vardı. 

Sonra başbakanlık başarısını taçlandırmak istedi. Avrupa’ya gidiyor, AB liderleri onu el üstünde tutuyorlar ’Biz Erdoğan’ı değil seni tanıyoruz’ diyorlardı. Çünkü akıllarında Geri Kabul Anlaşması vardı.

Almanya Şansölyesi Angela Merkel Türkiye’yi su yolu yapmıştı. Orta Doğulu mülteciler kapıya dayanınca, hatta içlerine kadar girince paçaları tutuşmuş ve ’Akını durdurun size yardım edelim’ demeye başlamışlardı. 2015 yılı Ekim ayı başlarında sabahlara kadar süren pazarlıklar yapılıyordu. Kıvranıyorlardı ama yine de Türkiye'yi üç otuza kapatma peşindeydiler. Aslına bakılırsa kolay bir yol bulmuşlar, o sırada Davutoğlu’nu ’Aslansın, kaplansın’ deyip 2016 yılı Ekim ayında ’Vize muafiyeti’ zokası karşılığında 3 milyar avroya razı etmeye çalışıyorlardı. Üstelik Türkiye o zamanki miktarla mülteciler için 7 milyar avro harcadığını ifade etmişken.

Bunu laf olsun diye söylemiyorum, anlaşma imzalanmadan önce, 17 Ekim 2015 tarihinde yazmıştım bu durumu(*) ve uyarmıştım ’Kapıyı 20 milyar avrodan açın, vize muafiyeti için de kriter mriter kabul etmeyin, yoksa imzalamayın bu anlaşmayı’ diye.

Türkiye’yi Avrupa Birliği’ne iyice muhtaç etmek için atılması gereken bir adım daha vardı. Rusya ile aramızın bozulması. Zaten Suriye’deki durum nedeniyle ilişkiler netameli gidiyordu. Üstüne üstlük 24 Kasım 2015 günü Rus uçağı Türkiye sınırından iki kere kısa süreli giriş yaptı diye düşürüldü. ’Ben verdim talimatı’ dedi Sayın Başbakan. Ve ardından Rusya ambargosu geldi. Son derece kötü bir dönem başlamıştı.

Başbakan Ahmet Davutoğlu ve ekibi bu kaotik durumdan kurtulup Başbakanlığını taçlandırmak için ’Vize serbestisi’ne sarıldı ve anlaşmayı imzaladı.

Böylece Türkiye’nin elindeki en büyük koz olan Geri Kabul Anlaşması AB’ye altın tepside armağan edilmiş oldu. Dahası vize muafiyeti için 72 yasal kriteri yerine getirmeyi de sineye çekerek.

Vize muafiyeti aradan 4 yıl geçti artık koskoca bir hayal.

Davutoğlu sonunda 2016 Nisanı’nda MYK’da partinin örgütlenme yapısı hakkında karar verme yetkisi elinden alınınca Başbakanlık’tan istifa etti.

Zaten 2,5 ay sonra da 15 Temmuz FETÖ’cü darbe girişimi yaşandı.

Davutoğlu: Cumhurbaşkanlığı toplumun yarısı ile kopuş yaşıyor
Her şeyde bir hayır vardır derler.

15 Temmuz sırasında Binali Yıldırım Başbakan’dı ve çıktı aslanlar gibi darbeye izin vermeyeceklerini, hepsini yargılayacaklarını ilan etti.

O gece etrafından ’Güvenli bir yere sığındığı’ açıklanan Davutoğlu Başbakan olsaydı hâlimiz nice olurdu, düşünün.

Şimdi Cumhurbaşkanlığı sistemini masaya yatıran bu uzun deklarasyonu ’Bayram değil seyran değil…’ deyişiyle karşılayanlar olmuştur diye söylüyorum.

Aynı şeyi ’Büyük bir tesadüf eseri’ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yaptı dün Cumhurbaşkanlığı sisteminden vazgeçilmesini istedi.

Hep beraber geliyorlar anlayacağınız."



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


"İmamoğlu 2 yıldır Radarımdaydı"

Saldırıdan Sonra İlk Temas

Mansur Yavaş’a Halk Ekmek Ambargosu!
»  Ensar Vakfı'ndan Soylu'ya Destek
»  Belediye Başkanı Makam Aracını İade Etti
»  İblid'de Bombalı Saldırı,13 Ölü 24 ...
»  Kılıçdaroğlu'na Saldırıya Ortak Tepki
»  Bahçeli YSK Kararına Yorum Yapmadı
»  "CHP Kitlelerle Tekrar Kucaklaşacak"
»  Osman Sarıgün Hakkında Karar
»  CHP'lilerin Alınmaması Talimatı Tedbirdi
»  Kılıçdaroğlu:YSK'nın Kararı Doğru
»  Kabinede Değişiklik Olacak mı?
»  'Gelecek Hayalin Ne?'Sorusuna Olay Cevap
»  CHP, Kılıçdaroğlu'na saldırıyı Meclis'e
»  Tarihi Meclis Binasında Önemli Mesajlar
»  Eski İstihbaratçı Gözaltına Alındı
»  23 Nisan Kutlanıyor
»  Yumruk Atan Saldırgan Tutuklandı
»  İstanbul Seçimi İçin Gözler YSK'da
»  Seçim Sisteminde Flaş Değişiklik Planı
»  Kılıçdaroğlu'na Saldırıda Flaş Gelişme
»  İmamoğlu'ndan İndirim Müjdesi
»  Kılıçdaroğlu: Organize Bir Linç Girişimi
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.