Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,5273
EURO
34,8692
IMKB
9.916,000
ALTIN
2.435,970
 
Hava Durumu ANKARA
15 / 23 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
"Diktatör Diyorlar,Varsın Desinler..."
 Diktatör Diyorlar,Varsın Desinler...
 
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunlara (zalimler) karşı sesimizi yükselttiğimiz için birileri ne diyor? 'Diktatör' diyor. Varsın desinler, biz sesimizi yükseltmeye bunlara karşı devam edeceğiz. Çünkü bizim Peygamberimiz 'Zulme rıza zulümdür' diyor. Zulme rızanın zulüm olduğu bir dünyada biz kalkıp da bunlara 'İyi yapıyorsunuz. Devam edin.' diyebilir miyiz?" dedi.
 
23.4.2017 - 00:57

Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Kutlu Doğum Programı'ndaki konuşmasının başında, yarın gece idrak edilecek Miraç Kandili'ni tebrik ederken, kutlu doğumun herkes için manevi silkinişe ve yeniden dirilişe, bu yıl "Hz. Peygamber ve Güven Toplumu" temasıyla düzenlenen kutlu doğum etkinliklerinin, millet, İslam ümmeti ve tüm insanlık için kurtuluşa vesile olmasını temenni etti.

Kur'an-ı Kerim'de Hazreti Muhammed'in "en güzel örnek" olduğunun belirtildiğini aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Onun hayatı, sadece ümmeti için değil, kendisinden sonra gelen tüm insanlık için de en güzel rehberdir. Resul-i Ekrem'in ahlakı, tavsiyeleri ve sünnet-i seniyyesi, Müslümanlar için dünya ve ahiret saadetinin pusulasıdır. Enes bin Malik, Resulullah Aleyhissalatu Vesselam için 'İnsanların en güzel huylusuydu' dedikten sonra onu nasıl tarif ediyor. 'Allah'a yemin olsun ki Resulullah'a 10 sene hizmet ettim. Bu süre zarfında yaptığım veya yapmadığım bir işten dolayı beni ne azarladı ne tahkir etti ne de bir defacık bana surat astı.' O, insanların en müşfiki, en merhametlisi, en naziği idi. Affetmeyi sever, kimseyi incitmez, düşmanlarının dahi iyiliğini isterdi. Herkese karşı güler yüzlü, güzel yüzlü olan Peygamberimiz, hayatta karşılaştığımız sıkıntılar karşısında sabretmeyi, kanaatkar olmayı tavsiye ederdi. O, paylaşmayı severdi, bir öğünlük yemeğini bile olmayana verdiği için hem kendisinin hem de ailesinin aç sabahladığı çok geceler olurdu.


Cenk meydanlarına yiğit bir komutan, torunlarına merhametli bir dede, eşlerine ideal bir koca olan Peygamberimiz, şahsının tabulaştırılmasına asla rıza göstermezdi. O, bir denge misaliydi, timsaliydi. Yalnızlığa, inzivaya önem verirdi ama aynı zamanda hastaları, dostlarını, komşularını ziyaret eder, her fırsatta halkın arasına katılırdı. Allah'ın emirleri çiğnendiğinde kesinlikle tepkisiz kalmaz, bilhassa zulme ve adaletsizliğe asla rıza göstermezdi. İsrafı sevmediği için cimriliği de sevmezdi. Zengin fakir, genç yaşlı ayırt etmez, yardıma ihtiyacı olan herkesin yardımına koşardı. Çocukları bilhassa 'dünyadaki iki reyhanım' dediği torunlarını çok severdi. Çocukların mescitte namaz kılınırken daha yaptıkları yaramazlıklara kızmaz, aksine onların gönüllerini alırdı."

Erdoğan, "Güzel huy, merhamet, sabır, kanaat, paylaşma, dengeli olma, affetme, inanç söz konusu olduğunda taviz vermeme, çocuk sevgisi... Şöyle kendimizden başlayarak, çevremize, ülkemize, İslam dünyasına, tüm insanlığa bir bakalım. Acaba Peygamberi Zişan Efendimizin bu tavsiyelerinden, bu özelliklerinden ne kadarını hayatımızda uygulayabiliyoruz?" diye konuştu.

- "GEREĞİNİ YAPMAMIZ ŞART"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 23 Nisan dolayısıyla dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen çocuklara, "Büyüklerin yol açtığı savaşların faturası, çocuklara kesilmemeli, onların vurdumduymazlıklarının bedelini, minik bedenler ödememelidir" dediğine değinerek, salonda bulunanlara şöyle seslendi:

"Suriye'de katledilen, önemli bir bölümü de çocuk olan 1 milyona yakın masumun sesine kulak vermeyen bir Müslüman, kendisini Peygamber Efendimizin bu tavsiyelerinden hangisine uymuş olarak kabul edebilir? Hepiniz ekranlarda izlemişsinizdir, kimyasal silahlarla şehit olmuş ikizlerin babasının kucağındaki halini. Türkiye'ye aldırdık ve Hatay'da babası, amcası ve akrabalarıyla görüştüm. Aynı aileden 100 kişi kimyasal silahlarla ne yazık ki ölmüş, şehit olmuştu. Şimdi o babanın halini düşünün, eşi de şehit olmuş, iki yavru da gitmiş. 'Ben onları Allah'ımın evine gönderiyorum.' diyordu. Kendi elleriyle yavrularını orada mezara defnediyor. Bu dünyada bu zalimler, acaba karşılığını ne kadar bulmayacak da bu zulmü devam ettirecek. Bunlara karşı sesimizi yükselttiğimiz için birileri ne diyor? 'Diktatör' diyor. Varsın desinler, biz sesimizi yükseltmeye bunlara karşı devam edeceğiz. Çünkü bizim Peygamberimiz 'Zulme rıza zulümdür' diyor. Zulme rızanın zulüm olduğu bir dünyada biz kalkıp da bunlara 'İyi yapıyorsunuz. Devam edin.' diyebilir miyiz?"

"Bugün Somali'de açlık içinde kıvranan çocukların dramına şahit olan ve harekete geçmeyen bir mümin kendisini nasıl Peygamberin izinden gidiyor görebilir?" diyen Erdoğan, Hazreti Muhammed'in "Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle düzeltin, gücünüz yetmezse dilinizle ihtar edin, ona da gücünüz yetmezse kalben buğzedin" hadisini hatırlattı.

Erdoğan, Müslümanlar bu kesin emre rağmen prensipte dahi bir araya gelemediğini dile getirerek, "Eğer biz, insanlar içerisinden çıkarılmış bir hayırlı ümmet olduğumuza inanıyorsak, o zaman bunun gereğini yerine getirmemiz lazım. Atmamız gereken adımları buna göre atmamız lazım, daha neyi, nasıl seyredeceğiz? Acaba biz, bir tas çorbamızı onlarla beraber paylaşabiliyor, onlara bunu uzatabiliyor muyuz? Bunu artık ihmale hakkımız yok, gereğini yapmamız şart." dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Müslümanların kendilerini Müslüman olarak kabul edenler tarafından, başka inanç grupları tarafından da böylesine hoyratça örselenmesi karşısında İslam dünyasının tepkisizliği ise gerçekten üzüntü vericidir. Biz gücümüzün yettiği yerde elimizle, ona imkan bulamadığımız yerde dilimizle bütün bu gördüğümüz yanlışları düzeltmeye çalışıyoruz ve çalışacağız." dedi.

Erdoğan,, "Bölgemizin her köşesinde oluk oluk Müslüman kanı akarken, daha da kötüsü Müslümanların izzeti, haysiyeti ayaklar altın alınırken Allah'a layık bir kul, Hazreti Peygambere layık bir kul olunabilir mi acaba?" diye sordu.

Mezhep taassubunun dinin bizatihi önüne geçirildiği bir dönemde yaşananları kimin inkar edebileceğini de soran Erdoğan, mezhebin dinin yerine geçirildiğini anlattı.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Etnik taassubun Müslüman kimliğinin üzerine çıkartıldığı yerler bulunduğunu nasıl görmezden geliriz? Kimse kimseyi kandırmasın. Şayet bölgemizde ekilen fitne tohumları boy veriyorsa, bunda her şeyden önce sorumluluk bizdedir. Müslümanlar arasında zehirli nifak sarmaşıkları kol geziyorsa bunun mesuliyeti bize aittir. Geçmişte işgal sonrası Afganistan'da yaşanan acılar Müslüman'ın Müslüman'a zulmü nedeniyle ortaya çıkmıştır. Şu anda aynı şekilde Afganistan yine bu bedelleri ödemeye devam ediyor. Bugün Suriye'de yaşanan felaketin nedeni Müslüman'ın Müslüman'a zulmüdür. Irak aynı şekilde Müslüman'ın Müslüman'a zulmü yüzünden ülke parçalanma noktasına gelmiştir. Yemen'de yaşananlar da farklı değildir. Libya'da, Mısır'da başka bir oyun tezgahlanıyor. Arakan'da, Türkistan'da, Keşmir'de, Afrika'nın pek çok yerinde yaşanan görüntüler, bizimle birlikte tüm insanlık için utanç kaynağıdır. Filistin meselesinin bu derece can acıtıcı bir şekilde sürüp gitmesinin en önemli sebebi Müslümanların kendi aralarındaki çekişmeler değil midir? Müslümanların kendilerini Müslüman olarak kabul edenler tarafından, başka inanç grupları tarafından da böylesine hoyratça örselenmesi karşısında İslam dünyasının tepkisizliği ise gerçekten üzüntü vericidir. Biz gücümüzün yettiği yerde elimizle, ona imkan bulamadığımız yerde dilimizle bütün bu gördüğümüz yanlışları düzeltmeye çalışıyoruz ve çalışacağız."

- "İZZETLERİNİ KORUMAK MÜSLÜMANLARIN GÖREVİDİR"

Kalplerinden geçenleri de en iyi Allah'ın bildiğini ifade eden Erdoğan, "Eksiğimiz olabilir ama niyetimiz de yaptıklarımız ve yapmaya çalıştıklarımız da ortadadır." dedi.

Bu yılki kutlu doğum etkinliklerinin konusu olan "güven toplumunun" aslında Müslümanların hakim olduğu her yerde bulunması gerektiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Çünkü Efendimizin buyurduğu gibi, Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir. Peki bugün İslam dünyasının neresini güven toplumu olarak niteleyebiliriz? Biraz önce içinde bulunduğumuz durumu ifade etmeye çalıştım. Unutmayın, Peygamber Efendimiz döneminde, Müslümanlar bir avuçtu ama bulundukları her yer güven toplumuydu. Bugün sayıları milyarla ifade edilen Müslümanların yaşadıkları yerler için gönül rahatlığıyla eğer böyle bir ifade kullanamıyorsak bir yerde sorun var demektir. Hep birlikte İslam dünyasının içinde bulunduğu durumun muhasebesini doğru şekilde yapmamız gerekiyor. O zaman yanlışları düzeltme, eksikleri giderme imkanı elde edebiliriz." diye konuştu.

Erdoğan, Türkçe'de, "Yitik kaybedildiği yerde aranır" diye güzel bir söz olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

"İslam dünyası izzetini, güvenini, Peygamber Efendimizin rehberliğini yaptığı yolun nerede kaybettiyse orada aramak ve bulmak zorundadır. Müslümanların devlet yönetiminden ekonomiye kadar her alanda çok geniş müktesebatları vardır. İlimde, teknikte, kültürde, sanatta ve diğer tüm alanlarda kimseye öykünmemizi gerektirmeyecek bir geçmişe sahibiz. Yapmamız gereken tek şey Kur'an'a, sünnet-i seniyyeye, ehli sünnet geleneğine sahip olduğumuz müktesebata ve bunların ışığında birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize yeniden sarılmaktır. Dinin sahibi Allah'tır ama izzetlerini korumak Müslümanların görevidir. Bize düşen ahitleşmek, gönüllerimizi birbirimize adeta perçinlemektir. Görevimiz taassuplar ve kısa vadeli çıkarlar yerine yeniden vahdetin, takvanın peşinde koşmaktır. Hepimiz menfaatin değil merhametin, ayrışmanın değil, dayanışmanın mücadelesini vermeliyiz. Ancak bu şekilde hareket ettiğimizde Resul-u Ekrem Efendimizin müjdelerine mazhar olabiliriz. Ancak bu şeklide aramıza ekilen fitne ve nifak tohumlarını kurutup gerçek anlamda bir güven toplumu olabiliriz.

Kutlu doğum gibi etkinlikler Peygamber Efendimizi anlamamız, O'nun sünnetini hayatımıza tatbik etmemiz için çok önemli vesilelerdir. Ben bu tarz programların tefekkür dünyamızın yenilenmesine, Efendimizin rahmet mesajlarının toplumumuzun her kesimine ulaştırılmasına ciddi katkı sağlayacağına inanıyorum. Bu arada Arif Nihat Asya üstadımız aklıma geldi. Merhum şairimiz naatında şöyle ifade ediyordu; Beşiğin, yurdun, yuvan/Mekke’de bunalırsan Medine’ye göçerdin/Biz bu dünyadan nereye göçelim ya Muhammed/Yeryüzünde riya, inkar, hıyanet altın devrini yaşıyor... Neler duydu şu dünyada mevlidine hayran kulaklarımız/Ne adlar ezberledi ey nebi adına alışkın dudaklarımız... Artık yolunu bilmiyor, artık yolunu unuttu ayaklarımız/Kabene siyahlar yakışmamıştır ya Muhammed/Bugünkü kadar vicdanlar sakat çıkmadan ya Muhammed yarına/İyilikler getir, güzellikler getir adem oğullarına... /Konsun yine pervazlara güvercinler, 'hu hu'lara karışsın aminler... Mübarek akşamdır/Gelin ey fatihalar, yasinler... /Şu gördüğün duvarlar ki kimi taiftir, kimi hayberdir... /Fethedemedik ya Muhammed senelerdir..."

Programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, İstanbul Valisi Vasip Şahin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci katıldı.

Program sonunda Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan ile davetlilere gül takdim etti.

Erdoğan, yayın hayatına başlayan Risalet Radyo'nun ilk anonsunu da yaptıktan sonra Hattat Hüseyin Kutlu öncülüğünde hazırlanan "40 Hadis" isimli serginin açılışını gerçekleştirdi.

Bu arada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın twitter'daki hesabından "İdrak etmekte olduğumuz Kutlu Doğum Haftası'nın hepimiz için manevi silkinişe ve yeniden dirilişe vesile olmasını Mevla'dan niyaz ediyorum.", "Allah’ın salat ve selamı, canlar canı, dertlerimizin dermanı, gönüllerimizin tabibi Hz. Muhammed Mustafa'nın ve Ehl-i Beyt’inin üzerine olsun.", "Allah’ın selamı, dostların en güzeli Ashab-ı Kiram’ın, Tabin’in, Tebeüttabin’in ve tüm Hak aşıklarının üzerine olsun." ve "Rabbim bizi, kardeşin kardeşi, ananın evladını tanımayacağı ruz-i mahşerde, Efendimizin Livaü’l-Hamd Sancağı altında toplananlardan eylesin." mesajları paylaşıldı.



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


Cenaze Dönüşü Facia,10 Ölü,16 Yaralı

Alman Gazeteden Türkiye İçin Şok İddia

FETÖ’cüleri saklayan abilere operasyon
»  Alman İstihbaratının Yeni Türkiye Oyunu
»  "Yarın Seçim Olacakmış Gibi…"
»  Bozdağ: "CHP Demokrasiyi Hazmedemedi"
»  23 Nisan'da Kar!
»   Manisa'da Deprem! İzmir de Sallandı
»  Güvenpark'a Cami yapılacak mı?
»  Erdoğan'dan Yüzde 51 Analizi
»  Kadir Topbaş: Bu son dönemim
»  "PKK Bayrağıını Elinde Tutan Adam...."
»  Selvi: Kabine Revizyonu Yolda
»  TSK'dan PKK'ya Bahar Temizliği
»  Bahçeli: 16 Nisan Sayfası Kapanmıştır
»  CHP'den YSK Kararına İlk Yorum
»  Flaş.. YSK, CHP'nin Başvurusunu Reddetti
»  CHP Meclis'ten Çekilecek mi?
»  Cumhurbaşkanı Erdoğan Wasginton Yolcusu
»  "Seçimin İptalini Rüyalarında Görürler"
»  Meclis'te Kulislere Yeni Çehre!
»  Ve Akşener Yeni Parti Kuruyor!
»  Agit'in Şaibeli Gözlemcisi!
»  Erdoğan CNN International'a Konuştu!
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.