'KAMERALARIN ÖNÜNDE 'ONE MINUTE', KAPALI KAPILAR ARDINDA 'YES, PLEASE'
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 'Kameraların önünde 'one minute', kapalı kapılar ardında 'yes, please.' Adam gibi duracaksın, söylediğinin arkasında duracaksın' dedi.
CHP'nin TBMM'deki grup toplantısında, Balıkesir Bağımsız Milletvekili Hüseyin Pazarcı ve İzmir Bağımsız Milletvekili Harun Öztürk CHP'ye katıldı. Pazarcı ve Öztürk'e rozetlerini Kılıçdaroğlu taktı.
Pazarcı, toplumda adalet ve hakkaniyet duygularını ortadan kaldıran, dış politikada sadece vitrinlere oynayan bir iktidarın gitmesinin zamanı geldiğini savunarak, bu çerçevede CHP'ye her türlü katkıyı yapmaya hazır olduğunu söyledi.
Öztürk ise 'yıllardır bir kenara dağılan sosyal demokrat ve demokratik solcuların bir çatıda birleştiğini görmekten mutlu olduğunu' belirterek, 'Çaresizlik ve umutsuzluk içine itilen ve yılgınlık gelen halkımıza bir umut ışığı doğduğu için mutluyum. Bu tablodan rahatsız olanlar ve korkanlar var, korkmakla haklılar ancak korkunun ecele faydası yok' görüşünü dile getirdi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu da iki milletvekilinin CHP'ye katılmasından duyduğu mutluluğu dile getirerek, bu dalgayı aşama aşama Türkiye'nin bütün coğrafyasına yayacaklarını, bundan sonra daha güçlü şekilde yollarına devam edeceklerini söyledi.
-'İNSANİ DUYGULAR YOK EDİLMİŞ OLUR'-
Partiye katılımın ardından grup konuşmasına geçen Kılıçdaroğlu, İsrail'in, Gazze'ye insani yardım götüren gemilere saldırısını değerlendirdi.
Gazze'ye ambargo uygulamasını eleştirdiklerini ifade eden Kılıçdaroğlu, ambargoyla sonuç almak, Gazze'yi elde etmek ve insanları cezalandırmanın insanlık suçu olduğunu, buna hep beraber karşı çıktıklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, kadınların, yaşlıların, çocukların olduğu bir yerde gıda ambargosu uygulanması halinde insani duyguların tümünün yok edilmiş olacağını vurguladı.
Kılıçdaroğlu, geçen haftaki grup konuşmasında, İsrail hükümetinin dokunulmaz ve bedel ödeyemez hükümet olmaktan çıkarılmasını, uluslararası soruşturma komisyonu kurulmasını, saldırıda yaşamını yitirenlerin uluslararası hukuktan kaynaklanan haklarının hükümetçe savunulmasını istediklerini anımsattı.
BM Güvenlik Konseyi'nin, İsrail Hükümeti'ni kınayan bir karar alması için hükümetin girişimlerini savunduklarını ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Sayın Başbakan 'yapılan saldırılar karşılıksız kalmayacak' diye bir açıklama yaptı. Kendisine destek verdik, ulusal çıkarlarımızla bağdaşan her türlü çözüme CHP'nin destek vereceğini söyledik' dedi.
-'YANLIŞ TERCÜME'-
Yaranın soğuduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, 'Estik, gürledik, sesimizi yükselttik, duygularımızı kontrol edemedik ve farklı bir söylemi geliştirdik' diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 'BM Güvenlik Konseyi'nin, İsrail Hükümeti'ni kınayan bir karar almadığını, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın ısrarla BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail Hükümetini kınayan kararı aldığını söylediğini' kaydetti. Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
'Böyle bir karar yok. Bir başbakana doğruları söylemek yakışır, yanlışları değil. Bir başka çarpıklığı daha dikkatinize sunmak istiyorum. Yapılan Başkanlık açıklamasında da doğrudan İsrail Hükümeti'ni kınayan bir söylem de söz konusu değil. İfade, 'Konsey en az 10 sivilin yaşamını kaybetmesini ve çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan eylemi kınar, olaylardan hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı diler.' Burada Türkiye Cumhuriyeti'ne, Hükümetine, Dışişleri Bakanlığına, bürokratlarına yakışmayan yanlış bir tercüme söz konusudur. Yanlış şurada; İngilizce metinde, 'çok sayıda kişinin yaralanmasına yol açan eylemleri kınıyor' denmiştir. Dışişleri Bakanlığı tercüme ederken, eylemleri sözcünü kaldırıp yerine eylemi koyuyor. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti acizliğini yanlış bir tercüme yaparak mı korumak istiyor? Yanlış bir tercümenin arkasına sığınarak mı kendi onurunu korumak istiyor? Yanlış bir tercümenin arkasına sığınarak mı Türkiye'nin kırılan onurunu tamir etmeye çalışıyor. Bunu şiddetle reddediyoruz.'
-'DÜNYA KÜÇÜK RECEP BEY'-
İsrail'e insani yardım götüren gemilerde, 32 ülke yurttaşı bulunduğunu, Türkiye'nin tepkisini gösterdiğini anlatan Kılıçdaroğlu, 'Peki 31 ülkede ne oldu?' diye sordu.