Türkiye'de ilk defa düzenlenen Avrupa Bayanlar Softbol Kupası Turnuvası'na katılan Fransa Milli Takımı, uyuyamadıkları gerekçesiyle, kaldıkları otelin çevresindeki camilerden okunan ezanın sesinden şikâyetçi oldu.

Bu duruma tepki gösteren Türkiye Beyzbol Softbol Korumalı Futbol ve Ragbi Federasyonu Başkanı Şahin Kömürcü, “Böyle bir terbiyesizlik yaptılarsa, yanlış olduğunu, gerekirse onları turnuvaya katmayacağımı söyledim. Biz her gelen ülkeye son derece kibar davranıyoruz. Kabalık yaptıklarını söyleyip, özür dilediler” dedi.

Edirne'de düzenlenen Avrupa Bayanlar Softbol Kupası, 18 Ağustos'ta Şükrüpaşa Spor Kompleksi'nde başladı. İngiltere ile önceki gün oynadıkları karşılaşmanın ardından kent merkezindeki Rüstempaşa Kervansaray Oteli'ne giden 3 Fransız sporcu, resepsiyon görevlisine, “Ezan sesinden rahatsız oluyoruz ve uyuyamıyoruz. Lütfen gerekeni yapın” dedi.

Müslüman ülkelerde günde 5 vakit ezan okunduğunu belirten görevli, yapabilecekleri bir şey olmadığını söyledi. Otel yönetimi ise durumu Kömürcü'ye aktardı.

‘Yedikleri önlerinde...'

Turnuvanın çok güzel başladığını belirten Federasyon Başkanı Şahin Kömürcü şunları söyledi: “Her türlü imkânları sunduğumuz bir şampiyona. Biz de diğer ülkelere gidiyoruz, bu ilginin milyonda birini göremiyoruz. En son Akdeniz Oyunları'nda damı akan bir odaya yerleştirdiler takımı. Ama, biz en iyi yerlerde yatırıyoruz misafirlerimizi. Ben de şaşırdım kaldım. Tabiri caizse yedikleri önlerinde, yemedikleri arkalarında. Her akşam kokteyl, yemek bir şekilde ülkemi tanıtıyorum ve misafirperverliğimizi anlatıyorum.”

Kömürcü, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizim kutsal değerlerimiz var. Bayrağımız ve ezanımız. Bundan ötesi yok, diğeri teferruat. Hemen kafile ile görüştüm. Böyle bir terbiyesizlik yaptılarsa yanlış olduğunu, gerekirse onları turnuvaya katmayacağımı, gerekirse softbolu kapatacağımı söyledim. Biz her gelen ülkeye son derece kibar davranıyoruz.

Biz San Marino'da kilisenin otelinde kaldık. Sürekli çan sesleri vardı, ama biz kimseye demedik, adamların dini diye. Biz bu kadar hoşgörülüyken, onların bunları yapamayacağını, yaparlarsa da bir kaygımız olmadığını, Avrupa Federasyonu'nu da tanımayacağımı söyleyerek tepkimizi dile getirdim. Onlar da özür dilediler, kabalık yaptıklarını söylediler. Kendilerinin yanlış anlaşıldıklarını belirttiler. Sonra da bizi ülkelerine davet ettiler.”