İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Entitüsü Müdürü Prof.Sevil Atasoy, Türkiye'de iyi bir olayyeri incelemesi yapılmadığını ve bu nedenlede delil teslim zincinininde bozuk olduğunu söyledi.
Prof.Dr. Atasoy, Halen Türkiye'de yasal bir DNA Bankası kurulmadığını ve kurulmasınında gerekli olduğunu belirterek, " Bugün Polis, Jandarma ve Adli TıpKurumu ile Adli Tıp Enstitüsü'nde yasal olmayan illegal DNA Bankaları bulunuyor. yasal değil ve insan hakları ile kukuka aykırı olarak çalıştırılıyor"dedi.
Türkiye'de Ceza Usulü Muhakemeleri kanunu (CMUK)'a göre öncelikle, üst sınırı iki yıldan az ceza gerektiren suçlarda kişiden DNA alınmasının yasak olduğunu belirten Prof.D. Atasoy, Bir suça ait delil alınmasına ise polis'in değil savcı veya hakimin karar verdiğini,müdahaleninde hekim gözetiminde yapıldığını söyledi.
Prof Dr. Atasoy şüphelinin olay yerinde bıraktığı izlerden (saç, kepek, tükürük, sigara izmariti gibi) etnik kökeninin dahi bulmanının mümkün olduğunu belirterek, İngiliz polisininde bu yöntemi kullanarak iz sürdüğünü kaydederek, " Ancak Polis'in bu tür verileri elinde bulundurması ise bireyin genetik haklarının ihlali anlamına gelmektedir.Bu sadece bireyle de kısıtlı kalmıyor,coçuklarının genetik sırlarıda ele geçirilmiş oluyorböylece adli soruşturmalarda alelerinde soruşturmalara dahil edilmesi gündeme geliyor. Genetik verileri saklayan özel şirketlerin ise, bu bilgileri aileninin izni dışında farklı amaçlarlada kullanmaları olasılığı da çok yüksek" dedi.