Cafe Milliyet'ten İlknur Taş'ın Star TV achormani ile yaptığı röportaj, medya dünyasında tartışma yaratacağa benziyor. Uğur Dündar'ın sponsor firmalardan giyinen haber sunucularını eleştirdiği sözleri, sponsorlardan giyinen diğer programcıları da zan altında bırakacak gibi. Cafe Milliyet'in birinci sayfadan verdiği haberde Dündar "İki metrelik kumaşa özgürlüğümü satmam" diyerek sponsor firmalardan giyinen habercileri eleştirdi.
Cafe Milliyet'te yayınlanan bu röportajın tartışma yaratacak bölümü Milliyet'in internet sitesinde verilmemiştir.
İşte Uğur Dündar'la yapılan röportajın tamamı:
UĞUR DÜNDAR, ANCHORMAN ' LERİN SPONSORLARDAN GİYİNMESİNE KARŞI…
"İki metrelik kumaşa özgürlüğümü satmam"
Uğur Dündar , " Herkes ekrana çıktığında göğsünün üstüne bir firma adı yazdırıyor. Giydikleri elbiseleri o firmalardan bedava alıyorlar. Ben cebimden milyonlar harcıyorum kıyafetlerim için " diyor.
STAR Ana Haber’i zirveye taşıyan Uğur Dündar, tertemiz bir ismi olduğunu ve seyircinin de bunun karşılığını verdiğini dile getiriyor. Ekrana çıkan herkesin göğsünün üstüne bir firma adı yazdırdığını söyleyen Dündar, şunları söylüyor: "Giydikleri elbiseleri o firmalardan bedava alıyorlar. Ben çocuğumun rızkını kesiyorum kimseye gebe kalmamak için. Özgürlüğümü iki metre beze satmamak için göğsüme o ismi yazdırmıyorum. Beleşçilik yaptığımızı tescil ettiren o ismi yazdırarak, o damgayı vurdurmuyorum göğsüme. . . "
Haber mutfağında geçen yıllar en büyük sermaye
Uğur Dündar, şu anda ana haber bültenlerinde 60’lı yaşlarda anchorman’ler olmasını şu sözlerle değerlendiriyor: “40 yıldır haber peşinde koşuyorum. Birçok kez hayatımı tehlikeye attım. Bu bence bir habercinin elde edeceği en değerli sermaye ve birikimdir”
Yıllardır hazırladığı “Arena” programıyla halkın en çok güvendiği gazeteci olan Uğur Dündar, bir süre önce anchorman olarak başladığı Star Ana Haber’i kısa sürede zirveye taşıdı. İnsanların kişilik haklarına yönelik sataşma ya da taciz değerlendirilecek hiçbir haberi ekrana taşımayan Uğur Dündar, Star Ana Haber’de “Cıvık magazine asla yer yok” diyor... “Bir haber sunucusunun, haber mutfağında geçmiş yılları, onun en değerli sermayesidir” diyen Dündar, tertemiz bir ismi olduğunu ve seyircinin de bunun karşılığını verdiğini dile getiriyor.
Star Ana Haber’e anchorman olarak başladınız. Gidişattan memnun musunuz?
Çok iyi gidiyor, çok memnunuz. Biz bu görevi devir almadan önce Star TV Ana Haber Bülteni atv, FOX ve Kanal 7 haberleri geçer hale gelmişti. Bizimle birlikte, benim anchorman’lik yapmaya başlamamla birlikte tepeye yerleşti. Ve şimdi ilk üç arasında mücadelemiz sürüyor. Halkın gerçeklerine hizmet etme yolunda uzun bir maratona başladık ve bu yolda kararlı adımlarla devam edeceğiz.
Yıllardır izleyici sizi “Arena” programında gördü ve benimsedi. Star Ana Haber’e geçişiniz nasıl oldu?
Ana habere geçişimin en önemli nedeni Doğan Grubu’nda çalışıyor olmam. Bana patron düzeyinde böyle bir talep geldi. Ben de gecenin çok geç saatlerinde yayınlanan bir “Arena”nın onca emeğe rağmen, arkadaşlarımızın canlarını tehlikeye atarak ortaya koydukları çok değerli bir ürün olmasına karşılık, yeterince etki yapamayacağını düşündüm. Gerçi hiçbir reyting sorununmuz yoktu. O saate göre çok iyi reyting alıyorduk. Ödülden, ödüle koşuyorduk. Ama daha çok sayıda seyirciye ulaşabilmek ve halen görev yaptığımız Star TV’nin de marka değerini yükseltmek için bana yapılan bu öneriyi kabul ettim. Kurum ve müessese adına bu görevi üstlendim. Çünkü benim artık bir şöhrete ihtiyacım yok, muhtaç olmayacak kadar bir para kazanıyorum. Buradan ekstra para kazanmak gibi bir talepte de asla bulunmadım. Bir tek ‘Yılmaz Özdil benimle birlikte bu zorlu yolculuğa çıkarsa çok mutlu olurum’ dedim. Eksik olmasın o da beni kırmadı ve yanımda oldu.
Ali Kırca, Mehmet Barlas, Mehmet Ali Birand gibi isimlerle bir mücadele içine girerken endişe duydunuz mu?
Ben kendimi kimseyle karşılaştırmıyorum ve kalıcı ün sahibi olan herkesin bir değeri olduğuna inanıyorum. Biz yaptığımız işin toplum tarafından takdir edileceğini biliyoruz. Ve ilk günden itibaren çok gerilerde giden bir ana haber bültenini A/B grubu gibi neyi, niçin seyrettiğini bilen gruba izlettirir hale geldik. Bu bence beklenilenin de ötesinde.
Bu süreç içinde izleyiciden ne gibi geri dönüşümler aldınız?
Samimi söylüyorum belki yüzümüze karşı gerçek duygularını söylemiyorlar ama şu ana kadar olumsuz, bizi üzen hiçbir olumsuz eleştiriyle karşılaşmadık. Hata yapabiliriz, her gün haber yapıyoruz ama hatadan dönmesini biliriz ve özür dilemenin de bir erdem olduğuna inanırız.
Star TV Ana Haber’in kısa sürede bu kadar beğenilmesini neye bağlıyorsunuz?
Tabii ki ekip çalışmasına bağlıyorum. Benimle birlikte bu görevi paylaşan, sorumluluğu üstlenen güçlü bir ekip var. O kadronun emeğinin daha çok insan tarafından seyredilir hale gelmesi beni çok mutlu ediyor. Yapılan anketlere bakarsanız gazeteciler arasında Türkiye’de en güvenilen isim olarak benim adım ön plana çıkıyor. Ben milyon dolarları elinin tersiyle itmiş ama habercilikteki dik duruşumdan ödün vermemiş bir insanım.
İnsanlar bakıyorlar ki bu adam hakikaten 40 yıldır dik duruyor, bize inandığı doğruları söylüyor. ‘Biz bu insana güveniyoruz’ diyorlar. Güven çok önemli. Bugüne kadar adım hiçbir skandala karışmadı. Yolsuzluk, dolandırıcılık yapmadım. Tertemiz bir ismim var. İsmimin temiz kalması için adeta bir cendere içinde yaşadım. Ve şimdi de bunun karşılığını alıyorum.