TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, geri dönmeyen çocukların akibetleri hakkında bilgi almak üzere Rehabilitasyon Merkezi'ne giderek yerinde incelemelerde bulundu.
Ahmet Ersin gazetecilere yaptığı açıklamada, "Sorun yalnızca İzmir'e has değil. Sistem nedeniyle bütünTürkiye'de benzer sıkıntılar yaşanıyor. Konuyu TBMM İnsan Hakları Komisyonu gündemine taşıyacağım" dedi.

Suça karışmış, madde bağımlısı veya şiddet görmüş çocukların mahkeme kararıyla ailelerinden alınarak kaldığı Çiğli Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi'ndeki kızlardan 16'sından 13'ü 2009 Aralık ayının çeşitli günlerinde izinli olarak ayrıldıkları merkeze geri dönmedi. Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Yetkilileri, Çiğli Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi'nden 1-28 Aralık tarihlerindeki çeşitli günlerde koruma altındaki 12-17 yaşlarındaki kızların birer ikişer ayrıldıklarını, toplu izin almanın söz konusu olmadığını belirtti. Koruma altındaki çocuklarla ilgili durumu İzmir Valiliği ve bağlı kurumlara 15 ayrı yazılı başvuruyla bildirdiklerini belirten yetkililer, söz konusu çocukların daha önce suça karışmış veya şiddet görmüş kızlar olduğunu açıkladı. Emniyet yetkilileri ise kendilerine kayıp kızlarla ilgili 28 Aralık'ta başvuru yapıldığını, bu tarihten itibaren kızların bulunması için gerekli çalışmalara başlandığını bildirdi.
13 KIZDAN HİÇ BİR İZ YOK
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin' yurttaki incelemeleri sırasında İzmir Vali Yardımcısı Özlem Bozkurt ve SHÇEK İzmir İl Müdürü Zekeriya Ertaş bilgi verdi. Yaklaşık bir saat içeride yetkilerdenbilgi alan Ahmet Ersin, çıkışta gazetecilere yaptığı açıklamada; şunları söyledi: "16 çocuk Aralık ayında yurttan kaçmış, 3'ü daha sonra yurda dönmüş. Yetkililer, durumu tek polise bildirmişler, ancak polisin mevzuatına göre çocukların ailelerinin yahut da kurum yetkilisinin gidip
müracaatçı olması gerekiyor. Kurum yetkilisi belirtilen tarihte gidip müracaatçı olduğu için hepsi için tek bir başvuru yapılmış gibi görünüyor. Burada bir ihmal var gibi görünüyor. Bürokrasi yüzünden işlemler biraz gecikmiş."
Sistemin başlı başına yanlış olduğunu savunan Ahmet Ersin; bu tip yurtlarda sorunlu çocukların kaldığını belirterek şunları söyledi: "Ancak, ailelerinin şiddetine maruz kalan masum çocuklarımız da mevcut. Suça bulaşmış, madde bağımlısı yahut da fuhuş neticesinde buraya gelmiş çocuklarımızın bu tip çocuklarla aynı ortamda kalmaları bence doğru değil. Her iki gurubu ayırmak gerekli. Bu tip sorunlar bu sistemde her zaman olabilir. Ancak buradaki çocukları da zorla tutmanız mümkün değil, izin alamadığı zaman
çevreye zarar veren ya da kaçan birçok çocuk örneği var. Bu yüzden sistemi sorgulamak gerekiyor. Yurttayken sokağa, ailelerinin yanına kaçan yüzlerce çocuk var. Sokakta kalan milyonlarca çocuğumuz bulunmakta. Önemli olan bataklığı kurutmak. Bu sorunu bütün olarak ele alıp konuyu TBMM İnsan Hakları Komisyonu'nun gündemine taşıyacağım."
Kaçan 13 kızın da bir an önce bulunması gerektiğini anlatan Ahmet Ersin, sözlerini şöyle tamamladı: "Aklıma bile getirmek istemiyorum, ancak buradaki suça karışmış, fuhuş batağına bulaştırılmış ya da madde bağımlısı çocuklarımız, yeniden çetelerin eline düşebilir, suçta kullanılabilir. Bu yüzden bir an önce bulunmaları şart."