Rus mankenin ve ajansının iddiasına göre; 2004 yılının Ekim ayında meydana gelen olayda, bir kuru temizleme firmasının sahibi olduğunu öne süren işadamı Ü.T., V.G Models adlı ajans ile temas kurarak makinelerinin İstanbul'da yapılacak 4 günlük tanıtımı için manken istedi. Ü.T., önerilen 5 manken arasından, Boranina'yı seçti. Manken Türkiye'ye geldi, ancak böyle bir tanıtım yoktu ve işadamı Ü.T. tarafından tecavüze uğradı. Olayla ilgili savcılık soruşturması sürerken, Alina Boranina, avukatı aracılığıyla gönderdiği bir mektupla yaşadıklarını en ince ayrıntısına kadar anlattı. İşte Boranina'nın iddiaları:

Manyak işadamı cezasını çeksin

"Kısa zaman önce yaşadığım olayı hatırlamak benim için üzücü ama Ü.T. manyağının cezasız kalmaması için ve de benim gibi küçük ve bakire kızların aynı trajik olayı yaşamaması için elimden gelen her şeyi yapmam gerekir. Bu duygular içinde ağlayarak mektubumu yazıyorum. Ben 17 yaşındayım ve VG model ajansında çalışmaktayım. Ü.T. isminde bir Türk beni ajansımın kanalıyla, sahibi olduğu kuru temizleme firmasının yeni model araçlarının tanıtımında çalışmak üzere Türkiye'ye davet etti. Ajansımdaki menajerimle e-mail yoluyla yazıştılar. Otelde kalacağım söylendi.
Bunun üzerine kendisiyle 15-18 Kasım tarihlerinde çalışıp 19 Kasım tarihinde Moskova'ya uçmayı kapsayan bir anlaşma ajansım kanalıyla imzalandı. 14 Kasım 2004'te İstanbul'a uçtum. Ü.T. beni hava alanında tek basınayken karşıladı."

2 gün boyunca tecavüz etti

"Beni Mercedes otomobiline götürdü. Yolda bana bekar olduğunu, çocuğunun olmadığını anlattı. Ben de 'Niye bunları anlatıyor' diye şaşırdım. Beni havaalanından otele değil, evine götürdü. Önce yapacağım iş karşılığı anlaşılan 800 doları verdi. 'Sen nerede uyuyacaksın' dediğimde 'burada' dedi ve kapıyı kilitledi. "Beni otele götür?" dedim. Ama dinlemedi ve "Sen 4 gün benimle yaşayacaksın" diyerek beni yatağa fırlattı. Ağladım... Beni istediğini yapmazsam öldüreceğini söyledi. Karşı koymama rağmen tecavüz etti. Sabah uyandığımda ölmek istedim. 'Ne zaman çalışmaya gideceğim' diye sordum, çok sinirlendi ve 'Dört gün burada benimle yaşayacaksın' diye bağırdı. O an ölmek istedim ki daha fazla bana dokunanlasın diye. Bu süre içinde bana yemek vermedi, sadece su verdi. Her zaman bana bağırdı ve elini kaldırdı. Ailemi aramak istedim izin vermedi. Sadece ajansıma e-mail ile çok çalıştığımı, aramak için zamanım olmadığını yazdı. Bu şekilde kabus gibi iki gece ve bir gündüz geçti. Sonunda bu durumdan ve benim ağlamamdan sıkılmış olacak ki normal süreden 3 gün önce beni yeni bir bilet alarak 16 Aralık saat 15:00 sıralarında havaalanında bıraktı. Daha sonra fark ettim ki bu süre içinde bana verdiği 800 doları da çantamdan çalmış. Şok içerisinde ne yapacağımı bilemeden çaresizlik içinde Türkiye'den ayrıldım."