13 Ekim 2009'da meydana gelen olayda, Seyhan Mahallesi'ndeki evde kardeşlerinin bir araya geldiğini haber alan Özkan Ünalgan, gittiği evden ağabeyi Yılmaz Ünalgan tarafından kovulunca, aynı sokakta bulunan evindeki av tüfeğini alarak baskın yaptı. Evdekilerin üzerine ateş açan Özkan Ünalgan ağabeyi Yılmaz Ünalgan'ı öldürdü, kardeşleri 44 yaşındaki Musa Ünalgan, 49 yaşındaki Sevilay Ünalgan, 39 yaşındaki Belgin Ünalgan, yeğenleri 12 yaşındaki Zümrüt Ünalgan, 19 yaşındaki Mert Ünalgan ile yakını 40 yaşındaki Gülcan Balamur'u yaraladı. Kanlar içinde kalan Sevilay ile Musa Ünalgan, yaralanmalarına rağmen Özkan Ünalgan'ı, tekme ve yumruklarla dövdü.

Tutuklandığı mahkemede, ağabeyi Yılmaz'ın evini satmadığı için kendisine baskı yaptığını öne süren Özkan Ünalgan, olayın bu yüzden çıktığını iddia ederken cinayet anını anlatamadı. Ağabeyini öldürmekten ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, yaralamalardan da toplam 21 yıl hapis cezası istemiyle Adana 2'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına başlanan Ünalgan, iddianameyi okuyan mahkeme başkanına olayı hatırlamadığını söyledi. Daha önce verdiği ifadelerin geçerli olduğunu belirten Ünalgan, psikolojisinin iyi olmadığını savundu.

ŞİKAYETÇİ OLDULAR

Müşteki sanık Sevilay Ünalgan da olay sırasında sanık Özkan Ünalgan'ı yaraladığı iddiasını kabul etmedi. Özkan Ünalgan'ın olaydan 10 gün kadar önce dövülmesiyle ilgilerinin bulunmadığını belirten Sevilay Ünalgan şunları anlattı:

"Özkan, bizim eve sürekli girer çıkardı. Olay günü de bize geldi. Kapıyı açtığımızda kendisinin geldiğini gördük. Bahçemizden topladığı narları bize atmaya başladı. Daha sonra küfür ederek evine gitti. Tüfek alarak tekrar döndü ve gelirken de ateş etmeye başladı. Olay sırasında ben de yaralandım. Kocam ikinci kez ateş ettiğinde öldü. Sanıktan şikayetçiyim."

Olay sırasında yaralanan Mert, Belgin, Zümrüt, Selçuk, Seçil ve Yeşim Ünalgan ile Gülcan Balamur da sanıktan şikayetçi olduklarını söyledi.

Mahkeme heyeti, dosyadaki eksiklerin tamamlanması ve ifade verirken anormal davranışlar sergileyen sanık Özkan Ünalgan'ın, avukatının talebi üzerine akli dengesinin yerinde olup olmadığının araştırılması amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumu'na sevk edilmesine karar vererek duruşmayı erteledi.