Genç kadın öğretmen sorununu Erdoğan’a şöyle aktardı: Öncelikle Mardin’imize hoş geldiniz. Öğretmen atamalarıyla ilgili konuşmak istiyorum. Biliyorum bıkmışsınızıdır. Ama malum ben de öğretmenim ve atanamıyorum. 28 yaşındayım, Gönül Göre ismim. 12 puanla beden öğretmeni atadınız, 50 puanla müzik öğretmeni atadınız ama biyoloji öğretmenliği 87 puanda kaldı. İnmiyor aşağıya bir türlü. Okullara derslik getirdikten, bilgisayardan bahsediyorsunuz, çeşitli projelerden bahsediyorsunuz fakat bizleri atamıyorsunuz. İşsiziz, ücretli öğretmenlik yapıyoruz ve mevsimlik işçi gibi çalışıyoruz. Zamanı geldiği zaman bizi görevden alıyorlar, atanan kişi geliyor yerimize. 12 puanla, 40 puanla, 50 puanla… Bu çok ağırımıza gidiyor. Lütfen bu soruna bir çözüm bulun. Lütfen!”

Kadro sıkıntısına cevap veren Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Milli Eğitim Bakanım da burada" deyince genç öğretmen yerinden araya girince Erdoğan da "Sorunu sordun ama bende cevabımı vereyim, ben de cevabımı vereyim. Soruna cevap istemi yormusun?" dedi.

"BİZ DEĞİL BİLGİSAYAR ATIYOR"

Erdoğan daha sonra sözleşmeli öğretmene şu cevabı verdi:

"Şimdi biliyorsunuz, öğretmen dediğimiz zaman, ilköğretimde farklı, sınıf öğretmenliğinde farklı, branş öğretmenliğinde farklı, belli talepler var. Şimdi bu taleplere göre Milli Eğitim öğretmenlerini alıyor. Bizden önceki dönemlerle mukayese edilmeyecek derecede biz öğretmen alımı yapıyoruz. Canım kardeşim biz bu öğretmenli masa başı almıyoruz. Bilişim teknolojisinden istifadeyle bilgisayar ortamında alıyoruz. Yani bunun amcası, bunun dayısı bilmem ne. Bütün bunları ortadan kaldırdık. Bütün herkes geliyor şeffaf olarak oturuyor ve onların huzurunda bilgisayar ortamında kuralar çekiliyor ve kim nereye düşerse oraya düşüyor. Bu uygulama hiç bir dönemde yapıldı. Biliyorsunuz imtihanlar yapılıyordu, bu imtihanlar neticesinde her türlü şüpheye açık zemin vardı. Bakın geçenlerde 40 bin aldık 30 binini yeni atadık. Bütün bunlara rağmen, biz mümkün olduğunca birinci sıraya çünkü Milli Eğitim'i çıkardık kadro vermede. Yani yüzde 50’ye yakın tahsisini Milli Eğitim’e yapıyoruz. Bunun bir kısmını kadrolu atıyoruz, bir kısmını sözleşmeli atıyoruz ve bazı yerlerde de tabi hala açıklar var. Bu açıklarda da aynen sizin gibi bazı kardeşlerimiz görev alıyor. İmkân olsa da bütün okullarımızı öğretmen noktasında doldurabilsek. Ama tabi bunun bir de bütçe dengesi var. Bunları da dengelemek durumundayız. Bunu da dengeleyeceğiz ve mümkün olduğunca da sınıflarımızda, dersliklerimizde artık hiçbir dersin boş geçmesini istemiyoruz. Hedefimiz bu. Şimdi buraya doğru da yaklaşıyoruz. İnşallah en kısa zamanda sizler de bu kuralardan veyahut da daha yüksek puan almak suretiyle daha yüksek şansı da yakalarsınız."11 ARALIK 2010