DİSK Kurucu Başkanı Kemal Türkler'in öldürülmesine ilişkin hakkında 3. kez verilen beraat kararının yargıtay tarafından bozulmasının ardından sanık Ünal Osmanağaoğlu'nun tekrar yargılanmasına devam edildi. Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti davanın zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verdi.

SANIK ÜNAL OSMANAĞAOĞLU: "SUÇSUZUM"

Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya başka suçtan tutuklu Ünal Osmanağaoğlu katıldı. Davaya Türkler'in eşi Sabahat Türker, kızları Nilgün Soydan ve Yasemin Türkler de hazır bulundu. Duruşmayı ayrıca DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi ve birçok DİSK üyesi izledi. Karar öncesi son sözü sorulan sanık Ünal Osmanağaoğlu suçsuz olduğunu belirterek, "Beraatimi talep ederim" dedi.

DAVA ZAMAN AŞIMINDAN ORTADAN KALDIRILDI

Mahkeme başkanı Ali Asker Kazak, sanık Ünal Osmanağaoğlu hakkında "ideolojik amaçla adam öldürmek" suçundan 765 sayılı TCK'nın 149/2 maddesi gereğince kamu davası açıldığını söyledi. Mahkeme Başkanı Kazak, toplam zaman aşımı süresinin 20 yıl olduğunu zaman aşımını kesen işlemlerle birlikte zaman aşımı süresinin 30 yıl olduğunu belirtti.

Suç tarihinin 22 Temmuz 1980 tarihinde olduğunu belirten mahkeme başkanı Kazak, olay üzerinden 30 yıldan fazla sürenin geçtiğini davanın karara bağlanamadığını ve davanın zaman aşımı süresinin dolduğunu söyledi. Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, davanın zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına karar verdi. Karar Başkan ve 2 Üye hakimin oy birliğiyle verildi.

"DURUŞMA SALONUNDA KARARA TEPKİ"

Duruşma salonunda DİSK üyeleri ve avukatlar karara tepki gösterdi. Kemal Türklerin kızı, Ünal Osmanağaoğlu'na, "Sen babamın katilisin" diye bağırdı. Türkler Ailesi'nin avukatı Rasim Öz, mahkeme başkanı Kazak'a "Sana tazminat davası açacağım" diye bağırdı. Mahkeme başkanı Ali Asker Kazak, duruşma salonun boşaltılmasını istedi. Duruşma salonun dışarı çıkan DİSK üyeleri ve avukatlar duruşmanın bitmediğini duruşma tutanaklarını almadıklarını söyleyerek duruşma salonuna girmek istedi. Polis ile DİSK üyeleri ve avukatlar arasında kısa süreli gerginlik yaşandı. DİSK üyeleri daha sonra duruşma salonun önünde, "Kemal Türkler aramızda yaşıyor" şeklinde slogan attı.

"BUNUN HESABINI SANA SORACAĞIM"

Mahkeme başkanı Ali Asker Kazak duruşma tutanağına, "Türkler ailesinin avukatı Rasim Öz'ün, Ali Asker Kazak'a(kendisine) "Bunun hesabını sana soracağım", "Tazminat davası açacağım" kapıdan dışları çıkarken de "şerefsiz" şeklinde beyanda bulunduğuna dair tutanak düzenlenip heyet tarafından imza altına alındı" şeklinde yazdırdı.

"SANIK KATİLDİR KEMAL TÜRKLERİ ÖLDÜREN KİŞİDİR"

Duruşmanın ardıdan Türkler Ailesi ve DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi kararı değerlendirdi. Süleyman Çelebi,

"Sanık katildir Kemal Türkleri öldüren kişidir. Bu da yargı tarafından iki kez tespit edilmiştir. Dava, kasıtlı olarak zaman aşımına taşınmıştır. Zaman aşımına uğratılması, bu katilin katil kimliğini bizim açımızdan ortadan kaldırmıyor. Hukuken de kalkmış değildir" diye konuştu.

"SONUNA KADAR BU DAVAYI SÜRDÜRECEĞİMİZİ BURDAN BİR KEZ DAHA İLAN EDİYORUM"

Hukukçuların, bu sürecin devamına ilişkin her türlü itirazlarını gerek Yargıtay sürecinde, gerekse uluslararası mahkeme nezdinde sonuna kadar devam ettireceğini vurgulayan Çelebi, "Bir kez daha buradan ilan ediyorum. Kemal Türkler davası bizim açımızdan katilleri belli olan davadır. Bu kararları verenler huzur içerisindeler ise, rahat uyuyacaklarsa, ne kadar uyuyacaklarını kendi vicdanlarına bırakacağız. Bizim açımızdan vicdani olarak aklanmış değildir. Bizim açımızdan hukuken aklanmış değildir. Diğerleri beyhude çabalardır. Diğer kararlar bizim açımızdan geçerliliği olan vicdani kararlar değildir. Sonuna kadar bu davayı sürdüreceğimizi burdan bir kez daha ilan ediyorum. Kemal Türkler bizim için yaşıyor" dedi.

　

"AİHM'E DEVLETİMİ ŞİKAYET ETMEKTEN ÜZÜNTÜ DUYMAYACAĞIM"

Kemal Türkler'in kızı Nilgün Türkler Soydan, Ünal Osmanağaoğlu'nun babasını öldüren katillerden biri olduğunu söyledi. Soydan sözlerine şöyle devam etti. "Ben bunu gözlerimle gördüm. Devlet önce babamı öldürttü, ondan sonra öldürttüğü katili senelerce korudu, daha sonra gözümüzün içine baka baka davaları görmedi, normal seyrinde görülmesine izin vermedi. Şimdi gözümüzün içine bakarak, zaman aşımına uğradığı için Yargıtay Ceza Genel Kurulu, Ünal Osmanağaoğlu'nun Kemal Türkler'in katili olduğuna onay verdiği, karar verdiği halde şu anda zaman aşımı nedeniyle bu davanın ortadan kaldırılması gerektiğini söyledi. Ben bundan sonrası için bu ülkede yaşayan bir vatandaş olarak, ne yazık ki böyle yönetilen bir devletin eline doğmuş bir evlat olarak, bundan sonra Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidip devletimi şikayet etmekten düne kadar büyük üzüntü duyarım diyordum, ama bundan sonrası için üzüntü duymayacağım."

"KEMAL TÜRKLER'İN MİLYONLARCA İNSANA HÜKMEDEBİLİYORDU"

"Babam 30 yıldır mezarında yatıyor, hala babamın mezarında bile babamdan korkuyorsunuz. Onun adı Kemal Türkler'di" diyen Soydan, "Kemal Türkler'in milyonlarca insana hükmedebiliyordu. Ben onun kızıyım. Babamın bir sürü işçi arkadaşı var, bir sürü Kemal Türkler arkadan geliyor. Katilini koruyarak ne babamın yaptıklarını silebilirsiniz, ne de babamın tarihe altın harflerle geçmiş Kemal Türkler adını unutturabilirsiniz. Devlet, öldürttüğü katili korumanın hesabını muhakkak tarihin içinde bir gün verecektir." diye konuştu.

Avukat Rasim Öz de katilin Ünal Osmanağaoğlu olmadığını belirterek, "O zavallı bir tetikçidir. Katil Türkiye Cumhuriyeti'dir, kapitalist devlettir. 32 yılımı bu davaya adadım, devam edeceğim, ölmeyeceğim, söz veriyorum" diye konuştu.

İLK DAVA 1981'DE AÇILDI

DİSK Kurucusu ve Genel Başkanı Kemal Türkler, 22 Temmuz 1980'de Merter'de, evinin önünde öldürülmüştü.

Cinayetle ilgili ilk dava 1981 yılında Ankara Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi’nde açıldı.

Bu davada karar 7 Nisan 1987 tarihinde çıktı. Abdülsamet Karakuş ve Aydın Eryılmaz adlı tetikçiler

Türkler'i öldürmekten 12'şer, olayda kullandıkları aracı gasp etmekten de 20'şer yıl ağır hapis cezasına

çarptırıldı. 1999'dan beri Kemal Türkler'in katil zanlısı olarak yargılanan Ünal Osmanağaoğlu'na 2003, 2007

ve 2009 yılında verilen 3 beraat kararı Yargıtay'da bozuldu ve her defasında yeninden yargılama yapıldı.