DHKP-C terör örgütüne yönelik ortak operasyonda gözaltına alınan Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şube Başkanı avukat Taylan Tanay'ın da aralarında bulunduğu 40 şüpheli öğle saatlerinde Çağlayan'da bulunan İstanbul Adliyesi'ne getirildi. Gözaltıları destek için birçok avukat ve vatandaş adliyeye akın etti. Adliye çevresinde polis ekipleri geniş güvenlik önlemleri aldı. Ancak kavga bu sefer adliye önünde değil adliye içinde çıktı.
Kavganın tarafları ise avukat ile polisler oldu. Şüpheliler sorgulanmak üzere Terörle Mücadele Savcılarının bulunduğu 7. kata çıkarıldı. Çevik kuvvet ekipleri de adliyenin 7. katına barikat kurdu. Gözaltılara destek için gelen yaklaşık 50 avukat bu duruma tepki gösterdi. 'Polis dışarı' sloganları atan avukatlar, kalkanlı çevik kuvvet barikatının kaldırılmasını istedi. Ancak barikat kaldırılmadı. Bu duruma tepki gösteren avukatlar, barikatı yıkmak istedi. Polislerin tepkisi sert oldu. Avukatlar ile polisler arasında yumruklaşmaya varan olaylar yaşandı. Kavga da 6 avukat ve bir polis memuru da yaralandı.
CHP Milletvekili Hüseyin Aygün iki grubu da uzun süre sakinleştirmeye çalıştı. Çevik kuvvet ekiplerinin koridordan ayrılması üzerine ortam sakinleşti. Öte yandan adliyenin içinde olay çıkması üzerine adliye önünde bekleyen Halk Cephesi üyeleri de slogan atarak protesto gösterisinde bulundu.
ARBEDENİN ARDINDAN AÇIKLAMA
Terör soruşturması kapsamında gözaltına alındıktan sonra adliyeye sevk edilen avukatlara ve Grup Yorum üyelerine destek olmak için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na gelen BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder çıkışta bir açıklama yaptı.
BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, “Bununda bir miadı var. Bunun da bir limiti var. Bir sonuna gelinecek. Bence artık bunlar son çırpınışları. Ülkedeki savaş mantığının barışa evrilmesinde samimiyseler bu derbederliğe, hukuk dışılığa bir son vermekle başlayabilirler. Samimiyet testi diyip bir halkı, bir vilayeti samimiyet testine sokacaklarına, 'siz demokrasiye ne kadar uyuyorsunuz kardeşim, evrensel hukukun genel ilkelerine ne kadar riayet ediyorsunuz, kaçıyla kendinizi bağlıyorsunuz' sorusunu sorduğumuzda cevabı işte bu operasyonlar. Dün İdil Kültür Merkezi'ne gittik yedi kapı kırılarak böyle Ali Baba ve Kırk Haramiler efsaneleri gibi anlatılan şeyde yedi tane kapı yok.
Toplamda yedi kapı yok. Bir halka, onun evlatlarına devrimcilikte, sosyalizmde kardeşlikte ısrar eden herkese yapılan rutin muamelenin bir başka versiyonunu görüyorsunuz. Yukarıda avukatlara saldırılıyor. Bu bir adliye binasının içinde yapılıyor. Eğer burada hukukun onuruna, şerefine, haysiyetine düşkün bir tane savcı varsa şuanda soruşturma açması gerekir. O hukukçularla mesleki dayanışma için burada olan kendi meslektaşlarına gaz atıyorsun. Burada verilmek istenen mesaj çok açık ama bu mesaj ne kadar açıksa cevabı da o kadar açık. Yanyana durulacak, itiraz edilecek bu baskı ve zulüm kabul edilmeyecek" diye konuştu.
Adliyede çıkan arbede sonrası dışarıda bir açıklama yapan Çağdaş Hukukçular Derneği Avukatlarından Ali Şafak ise “Çevik kuvvet görevlileri kasklarıyla, yumruklarıyla, gaz maskeleriyle ve biber gazı için kullanılan aletle bizlere saldırdılar. 4 arkadaşımız ciddi şekilde yaralandı. Birinin kafasında bir yarık bulunuyor. Diğer arkadaşımız hastanede kaburgasının kırılmasından şüpheleniyoruz. Bir meslektaşımızın bacağı oldukça kötü durumda benim burnumda bir hasar var. Polisin yaratmış olduğu terör burada devam ediyor. Yanlarında savcı hakim olduğuna bakmaksızın sanki bu soruşturmanın patronları onlarmış gibi davranıyorlar. Maalesef savcılarımzı ve hakimlerimiz de buna göz yumuyorlar, ses çıkarmıyorlar. Darp edilmiş olmamıza rağmen orada onlarla birlikte bulunacağız" dedi.
Kaynak : http://www.gazeteport.com.tr/haber/125478/polis-ile-avukatlar-adliyede-birbirine-girdi#ixzz2IXCHf3R9