Atalay, Kanal 7 televizyonunda yayımlanan ''Başkent Kulisi'' programında gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.
Atalay, ''Son Ergenekon dalgası, gazetecilerin tutuklanmasıyla sonuçlandı. Bir tarafta hedefi demokrasi olan örgütlere karşı mücadele, bir tarafta da demokrasinin olmazsa olmaz şartlarından birisi basın, ifade özgürlüğü. Bu son gelişmelerE neresinden tutarak bakıyorsunuz?'' sorusu üzerine, basın, düşünce özgürlüğünün olmadığı bir yerde demokrasiden bahsedilemeyeceğini söyledi.
Gelinen noktada İstanbul özel yetkili savcılığının aldığı karar doğrultusunda arama ve gözaltıların yapıldığını, basın özgürlüğüyle ilgili tartışmaların başladığını hatırlatan Atalay, Emniyet teşkilatının sadece savcıların verdiği kararı yerine getirdiğini, adli kolluk görevi gördüğünü söyledi.
Ergenekon soruşturmasını sürdüren savcılığın açıklama yaparak, ''Yapılan işlemin basın suçuyla ilgili değil. Kişiler basın mensubu ama yapılan işlem tamamen yasa dışı bir organize suç örgütüyle irtibatlıdır'' dediğini anımsatan Atalay, soruşturmanın sonuçlarının beklenmesi gerektiğini kaydetti.
İçişleri Bakanı olarak, gözaltına alınma işlemlerinde geçmişteki yanlış uygulamaları düzeltmek için 2008'de bir genelge yayımladığını anlatan Atalay, bu genelgeyle gözaltına alınmaların en uygun şekilde yapıldığını dile getirdi.
Gözaltına alınmalarında gazetecilere kelepçe takılmadığını ifade eden Atalay, Emniyet görevlilerinin genelgeye uygun şekilde işlemlerini yürüttüğünü vurguladı.
Basının özgürce yazması, açık sistem mekanizması olarak işlemesinin Türkiye için çok önemli olduğunu, bu konuda yanlış görüntü verilmemesi gerektiğini belirten Atalay, Hükümet olarak, yargının bu konudaki yanlış anlaşılmaları önleyerek kamuoyunu aydınlatmasını ve soruşturmanın sonuçlarının çabuk alınmasını beklediklerini söyledi.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, ''gazetecilerin gözaltına alınmasına'' ilişkin değerlendirmelerinin hatırlatılması üzerine Atalay, bu açıklamalara katıldığını kaydetti.
''PARTİ OLARAK İYİ DURUMDAYIZ''
Seçim çalışmalarına başladıklarını, yapamayacakları hiçbir şeyi seçim beyannamesinde söylemediklerini ifade eden Atalay, ''Seçim beyannamesi bizi bağlar'' diye konuştu.
Türkiye'nin 2023'te dünyanın en büyük 10 ekonomisi içinde olmayı, işsizliği düşürmeyi, kişi başına milli geliri 25 bin dolara çıkarmayı hedef aldıklarını belirten Atalay, seçim ortamının en önemli gündeminin Anayasa olacağını söyledi.
Gelecek yıl ilk sivil anayasanın yapılması gerektiğini kaydeden Atalay, bu zeminin doğduğunu, bütün partilerin bu düşünce içinde olduğunu dile getirdi. Atalay, Anayasanın milletin anayasası olmasını istediklerini vurgulayarak, ''Yani sadece belli kesimlerin bir araya gelip yaptığı falan değil, milletin düşüncesini yansıtsın. Milletin tamamının katıldığı, büyük konsensüsle sağlanan bir anayasa olsun'' dedi.
Atalay, ''Anketlerde durum nedir?'' sorusuna da Şubat ayındaki dört araştırma sonucunun da AK Parti'yi yüzde 49-50'lerde gösterdiği yanıtını verdi. Atalay, parti olarak iyi bir durumda olduklarını ifade ederek, ''Bu bizi yanıltmamalı. Seçime daha çok var. Çok çalışacağız'' diye konuştu.
Bakan Atalay, siyasi partilerin en asgari düzeyde mutabakat sağlasa bile bunun sivil anayasa olacağını, buna gayret edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. 7 MART 2011/Milliyet