AKP Genel Başkan Yardımcısı Adana Milletvekili Ömer Çelik, "Bütün darbelerin ve post modern darbelerin ideolojik olarak, siyasi bütün yardım ve yataklığını CHP yapmıştır. Bu ülkede millete zarar veren, ne kadar hukuk dışı oluşum varsa arkasında mutlaka CHP vardır" dedi.
Adana'da partisinin merkez Sarıçam İlçe teşkilatının, 11'nci Danışma Meclisi toplantısında konuşan Ömer Çelik, 2001'deki ekonomik krizin yıldönümü olduğunu, 2001'de siyasilerinin vatandaşın emanetine sahip çıkmadıklarını ileri sürdü. Çelik, "2002'den bu yana Türkiye'de yaşanan gelişmeleri görüyorsunuz, 2001'de yaşanan krizin yıldönümüne geldik. Kriz dönemini yaşayanlar anılarını çok taze yaşayacaklar. Türkiye, faizlerin bilmem kaç binlere ulaştığı, siyasetin kötürüm hale geldiği, hiçbir vizyon üretilmediği günler geçirdi. Milletin oy verdiği, o zamanki siyasilerin bu emanete samimiyet, vizyon ve kararlılık açısından sahip çıkamadılar. Bu emanetin arkasında duramadıkları için çeşitli muhtıralara ve darbe süreçlerine boyun eğdiler ve bu emaneti çarçur ettiler" diye konuştu.
DARBE ŞAKŞAKÇILIĞI YAPANLARIN YOLUNU KAPATTIK
AKP'nin vatandaşın emanetine sahip çıktığını belirten Çelik, "Bu ülkede darbe şakşakçılığı yapanlara, sandıkla iktidara gelemeyeceklerini bilip başka yollarla iktidara gelmenin yollarını arayanlara sürekli olarak o yolları biz kapattık. Millet dışında yol, istikamet yoktur. Siz bize bu emaneti verdiniz. Eğer siz bize yetki vermemiş olsaydınız, biz bu korku imparatorluklarını yıkamazdık" dedi.
REFORMLAR YAPIYORUZ
Yargının yeniden düzenlenmesiyle ilgili eleştirilere de cevap veren Çelik, "Bugün 'Adalet mülkün temelidir' diyoruz. Adaletin mülkün temeli olması için adalet mekanizmasının adalet dağıtması lazım. Bunun için reformlar yapıyoruz. Bu reformları yaptığımız için birileri diyor ki: 'Yargıyı ele geçiriyorsunuz'. Peki bu post modern ve normal darbe zamanlarında bazı yargı mensupları gidip de darbe yapanların önünde selam durduğunda bunların sesi niye çıkmadı. Adalet dağıtması gerekenler bunların önünde esas duruşa geçtiğinde bunların sesi niye çıkmadı? Üniversite öğrencisi kızlar başlarını örtükleri için üniversiteye alınmadıklarında hiç kimsenin çıkıp da onlara sahip çıktıklarını gördük mü?" dedi.
KILIÇDAROĞLU 'AK' DERSE PARTİYİ KAPATMAMIZ GEREK
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun Adana'da düzenlediği mitingi de eleştiren Çelik, "CHP Genel Başkanı konuşmasının büyük bölümünde 'Ben sana Ak demem' diyor. Zaten CHP Genel Başkanı bize 'Ak' derse bizim o gün bu partiyi kapatıp gitmemiz gerekir. CHP Genel Başkanı'nın bize 'Ak' dememesi bizim doğruyu yaptığımızI gösterir. Niye? Çünkü merdivene ters binen bir adamın bize 'Ak' demesi halinde biz karayız demektir. O bize 'Ak' derse biz kara oluruz, o bize 'Kara' derse biz ak oluruz. Yaptığı her işi ters yapan bir adamın bu işi de ters yapacağından hiçbir kuşkunuz olmasın" diye konuştu.
YEREL YÖNETİM YOLSUZLUK DÜZENİ KURDU
İşsizliğin dünyada yapısal sorun olduğunu vurgulayan Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Geçtiğimiz hafta burada CHP Genel Başkanı'nın ibretlik bir miting demeyeceğim toplantısı oldu. Bir takım ifadeler kullandı. İşsizlikle ilgili bir şeyler söyledi. İşsizlik dünyada yapısal bir problemdir. Türkiye'de de bunun problem olduğunu kabul ediyoruz. Adana diğer illerden daha geride kaynak alan bir il değildir. Adana hükümetimizden gerekli desteği gören bir il. Fakat 20-25 yıldır burada yakın zamana kadar hakim olan yerel yönetimin, buraya kurduğu yolsuzluk düzeni yüzünden Adana'ya aktarılan kaynaklar, Adanalılara yansıtılmamıştır. Buraya gelen yatırımcılar o yolsuzluk düzeni tarafından Adana'dan uzaklaştırılmıştır. Burada kurulan yerel yapı yüzünden Adana'nın aldığı ve doğru biçimde dağıtılması gereken kaynaklar, mesela metro meselesinde gördüğünüz gibi bir rant ve yolsuzluk çetesi tarafından toprağın altına gömülmüştür."
DARBEYE YATAKLIK SUÇLAMASI
CHP'yi darbelere yardım ve yataklık yapmakla suçlayan Çelik, sözlerini şöyle noktaladı:
"Darbe nedir? Milletin vergileriyle alınmış silahların, millete doğrultulması demektir. CHP Genel Başkan Yardımcısı Türkiye'de darbe olmadığı için ordumuza dil uzatmaya cüret etti. Peki senin genel başkan yardımcın çıkıp da darbeyi desteklediğinde, yani bu millete silah çekilmediği için üzüldüğünü belirttiğinde sen bu genel başkan yardımcın hakkında gereken işlemi yapmıyorsan, ben senin nerene Cumhuriyet Partisi, nerene Halk Partisi diyeyim. En son Türk siyasi hayatına geçecek en büyük icadını ortaya attı. 'Nerede bu Ergenekon terör örgütü, gidip de buna üye olalım' dedi. Sanki bu ülkede darbe yaşanmamış, bu ülkenin siyasi tarihi güllük gülistanlık geçmiş gibi meşru hükümeti devirmeye, halka silah çekmeye yönelmiş bir terör örgütünün, bununla ilgili araştırmalarının küçültülmesinin ve örtbas edilmesi için elinden geleni yapmaya devam ediyor. Bütün meselesi bu terör örgütü kadar vahim bir durumla Türkiye'yi karşı karşıya bırakacağı konusunda bir abra kadabra yaratmak. Şunu biliyoruz, bütün darbelerin ve post modern darbelerin ideolojik olarak bütün yardım ve yataklığını CHP yapmıştır. Siyasi olarak yardım ve yataklığını CHP yapmıştır. Bu ülkede millete zarar veren, ne kadar hukuk dışı oluşum varsa arkasında mutlaka CHP vardır. Sen geldiğinde dedin ki: 'Yeni bir sayfa açıyorum.' Şimdi millete karşı millete ve milletin hükümetine karşı suçlanan bir terör örgütünden bahsediyoruz. Bu örgütle ilgili soruşturma sürdürülürken, sen bir siyasi partinin genel başkanı olarak çıkıyorsun, 'Nerede bu terör örgütü biz de üye olalım' diyorsun. Zaten orada da bir itirafı var. 'Nerede bu terör örgütü gidip lider olayım' demiyor, kendisini lider yapmayacaklarını, en fazla üye yapacaklarını biliyor. Öyle bir iddiası da yok. Esas mesela isminin içinde cumhuriyet ve halk kelimelerinin geçtiği bir parti cumhuriyet rejimini ortadan kaldırmaya dönük, bir teşebbüs içinde olduğu yönünde bir soruşturma geçiren bir terör örgütü hakkında, bu kadar küçümseyici ifadeler kullanıp gidip üye olmak istediğini söylediğinde ben senin nerede cumhuriyet deyim, nerene halk deyim."20/02/2011