Akşam Gazetesi Yazarı Çiğdem Toker, bugünkü yazısında çok ilginç bir olayı gündeme taşıdı.

Geçtiğimiz hafta Meclis 'te büyük tartışmalara neden olan ve sabaha karşı kabul edilerek yasalaşan Büyükşehir Yasası onaylanması için aradan 9 gün geçmesine rağmen Köşk 'e gönderilmemiş.

Büyükşehir Belediye sınırlarının il sınırlarına kadar genişletildiği, MHP ve CHP'nin eyalet sistemine kapı aralar dediği ve özellikle Van, Mardin ve Şanlıurfa gibi şehirlerin BDP ve dolayısıyla PKK kontrolüne geçebileceğinin iddia edildiği yasa Meclis'ten geçmesine rağmen onaylanması için Cumhurbaşkanı Gül'e iletilmemiş.

Normal koşullarda en hacimli kanunların bile 2-3 günde Köşk'e gönderildiği biliniyor. Peki bu gecikmenin nedeni nedir? İşte Meclis Başkanı Cemil Çiçek 'in cevabı ve Çiğdem Toker'in yazısından ilgili bölüm;

Ankara'da ender rastlanan bir siyasi gelişme yaşanmakta. Meclis'ten bir kanun geçti. Geçer geçmez de bir hafta içinde, üç siyasi parti Köşk'e heyet gönderdi.

Biri, 'lütfen onaylayın', diğer ikisi 'lütfen iade edin' dediler.
Büyükşehir sayısını 29'a çıkaran yasadan söz ediyorum.

Kanunun Meclis'te kabul ediliş tarihi, 12 Kasım. Önce 15 Kasım'da CHP heyeti Köşk'e çıktı. Ardından MHP, son olarak da 19 Kasım'da AK Parti. MHP ile AK Parti kabulleri, partilerin kongreleri sonrasında yenilenen yönetimleri dolayısıyla nezaket ziyareti niteliğindeydi. Ancak ana gündem, büyükşehir kanunu oldu. Hatta AK Parti heyeti, Köşk'te haritalı sunum yaptı.

GÜL: ACELE ETMİYORUM

Gül, gerek AK Parti, gerekse CHP ve MHP heyetlerine, 'Acele etmiyorum. Bütün görüşleri değerlendireceğim' dedi. Siyasi mülahazaları içeren bir 'yerindelik denetimi' yapılamayacağını, incelemenin anayasaya uygunluk açısından olacağının altını çizdi. Kabul ettiği üç heyete de hukukçulardan gelecek raporu beklediğini söyledi.

Bu kapsamda, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreter Yardımcısı Emin Kuz başkanlığındaki hukukçu ekibin, üç siyasi partinin ziyaretlerinde getirdiği yazılı görüşleri değerlendirmelerine dahil ettiği de ulaşan bilgiler arasında.

MEĞER KÖŞK'E GİTMEMİŞ

Buraya kadar olanlar,- birazdan aktaracaklarıma göre- daha az ilginç. Sonuçta çok tartışılan bir yasayla ilgili çekincelerin, onay öncesi Cumhurbaşkanı'na aktarılması, görüş alışverişinde bulunulması anlaşılır. Yasayı getiren hükümetin de onay istemesi de aynı şekilde normal.

Ama ilginç olan durum şu ki, Meclis'te kabul edilişinin üzerinden dokuz gün geçmesine karşın, kanun hala Köşk'e gönderilmemiş... Yani, üç siyasi partinin Köşk'e gidip meram anlatma trafiği, henüz Gül'e ulaşmayan bir kanun üzerinden işliyor. 15 günlük inceleme süresi henüz başlamamış bile!...

Normal koşullarda, en hacimli kanunların bile TBMM 'den Köşk'e gönderilmesi, iki-üç günü geçmez. 'Peki bu olağandışı gecikme neden?' sorusunu da TBMM Başkanı Cemil Çiçek'e sordum:

SIKI ÇALIŞIN TALİMATI

'Çok önemli bir kanun olması sebebiyle arkadaşlara, 'ince eleyin sık dokuyun' dedim. Türkiye'nin yapısında köklü değişiklikler getiriyor. Bizim yaptığımız işin geri dönüşü olmaz. Pek çok önerge geldi. Komisyon'dan tek madde olarak geçen madde, burada 25-30 madde olarak görüşüldü. Tutanakları teker teker okuyup öyle çalışma yapılıyor. Sayın Cumhurbaşkanı'nın iki seçeneği var: Ya onaylayacak, ya geri gönderecek. Eğer onaylarsa, bizim gönderdiğimiz metnin virgülüne dokunmadan yayımlanıyor.' Akşam

http://www.samanyoluhaber.com/gundem/Ankara-kulislerinde-bu-konusuluyor/886126/