CHP Ankara Milletvekili Levent Gök de ülkemizde son zamanlarda çok hızla artan uyuşturucu kullanımının neredeyse çocuk yaşına kadar indiğine dikkat çekti. Gök, “Yapılan araştırmalarda uyuşturucu yaşı 11 yaşına kadar inmiştir. Uyuşturucu bulmak dünyanın en kolay işlerinden bir tanesi haline gelmiştir. Her yerde, okulların kapısının dibinde, çocuklarımızın sokakla temasında, onu da geçtik okulların içlerine dahi uyuşturucu satılan bir ülke konumundayız. Bunun etkin denetimi yapılamadığı gibi gittikçe yaygınlaşan uyuşturucu ve madde bağımlığı nedeniyle çocuklarımızın hayatları tehlikede ve bu tehlike nedeniyle aileler parçalanmakta ve yıkılmakta.” diye konuştu.

‘AMATEM’LER TORBACILARDAN GEÇİLMİYOR’

Uyuşturucu ve madde bağımlısı ailelerin kendilerine uzatılacak yardım elini beklediklerini belirten Levent Gök şöyle devam etti: “AMATEM adı verilen mücadele gibi kuruluşlar neredeyse bir kısmının kapatılmak istendiğini duyduğumuz bu günlerde özellikle esrar, kokain gibi diğer maddeler gibi bir bonzai tehlikesi Türkiye’yi sarmıştır. Türkiye’de hemen hemen uyuşturucu kullanan bütün gençlerimizin en çabuk bulduğu madde bonzai olup ve bonzai ne yazık ki AMATEM’de tıbbi tahlillerde ortaya çıkarılan bir madde olmadığı için bununla ilgili tedavilerde doğru düzgün yapılamamakta ve AMATEM’de tedavilerde verilen ilaçlar nedeniyle çocuklarımız daha da bağımlı hale gelmekte. Daha vahim tarafın AMATEM’de uyuşturucu bulunuyor. AMATEM’ler torbacılardan geçilmiyor. Türkiye müthiş bir şekilde uyuşturucu batağına saplanmış durumdadır.”

BAĞIMLI ÇOCUKLARIN AİLELERİ DERT YANDI

Toplumun parçalandığını ve bölündüğünü ifade eden çocuğu madde bağımlısı olan Ali Hasan Yıldız da derdini, “Bırakın toplumun bölünmesini parçalanmasını, aileler bölünüyor. Çocuk babasına isyan ediyor ve uyuşturucu kullanıyor. Çocuklarımızı kurtaramıyoruz. Toplumu öyle bir uyuşturucu bağımlısı hale getirdiler ki bu toplum bu gençlik uyusun, beyinleri uyuşsun ve iktidarlar hükümetle uğraşmasın. Suskun bir toplum olsun. Özellikle bilinçli olarak yapılan bir şey. Hükümet özellikle tekele zam yaparak, bir sürü şeyi yasaklayarak bonzai denilen maddeyi ülkeye sokmuştur. Bugün bu ülkede bu maddeyi çocuk kendisi bile üretebilmektedir. Çocuğun cebinde 2-3 lira her zaman olur ama 15-20 lira olmaz. Bonzai denen mereti içer. Bu çocuklarımız 2 sene içinde ölüyorlar. Hükümet bir sürü şeye el attı, bizim vergilerimizle emeğimizle kurulan AMATEM’ler kapatılmak istenmekte. Bu bir devlet politikası. Gençleri buna yönlendirmek istiyorlar. Toplum sussun, hükümetle uğraşmasın, biz istediğimiz gibi at koşturalım. Siz vekilsiniz asıl olan biziz. Ve asıllar konuşuyor. Asılların sözünü dinleyin. Annelerin babaların feryatlarını dinleyin ve bu çözüme el atın. AMATEM’ler yeniden açılsın ve işlevini yerine getirsin.” şeklinde anlattı.

‘ÇALMADIĞIM KAPI KALMADI’

Çalmadığı kapı ve gitmediği yer kalmadığını kaydeden Özlem Yurdakul da, “Cumhurbaşkanlığı sitesine kadar mesaj attım. Balkon konuşmasından sonra 'herkese sarılacağım' dedi, ben Alevi bir vatandaş olarak size sığındım dedim ama kimse bana dönmedi. Benim çocuğumu ben 16-17 yaşına kadar pırıl pırıl yetiştirdim. Öyle bir çocuk yetiştirdim ki tek başıma. 16-17 yaşında benim çocuğumu bu pisliğe bulaştırdılar. Şu anda çocuğumun nerede olduğunu bilmiyorum. 10 gündür çocuğumdan haber alamıyorum. Karakola gidiyorum 'ben ne yapayım' diyor. Çocuğum her sokağa çıkışında daha tehlikeli oluyor. Her gidiş gelişinde daha bağımlı olarak geri geliyor. Bir daha ki gelişinde belki kurşun sıkacak. 'Sıksın ondan sonra' diyorlar bana. AMATEM’e götürüyorum bu çocuk gelmiş başvurmuş bir daha alamayız diyorlar. Maddi olarak sıfıra indim. AMATEM bir tane, başka bir yere götüremeyiz. Her yolu denedik ve benim çocuğun her gün biraz daha ölüyor ve tehlike saçıyor, belki o da başkalarının çocuklarını zehirlemeye yöneldi. Çocuğum bir gün eve yarım saat geçtiğinde ortalığı ayağa kaldırıyordum. Şimdi çocuğum eve gelmiyor. Çocuğum evden uzaklaşsın diye 10 tane kağıda imza attım yeter ki eve gelmesin bana zarar vermesin diye ama o dışarıdayken ben evimde yatamıyorum. Beni kimse duymuyor. Başvurmadığım çalmadığım kapı kalmadı. Ben AMATEM’lerin tekrar açılmasını ve devletin bize yardım etmesini istiyorum. Bugünden sonra bende ölüm orucuna gireceğim. Çünkü benim çocuğum her gün ölüyor ben de bundan sonra öleceğim.” şeklinde yaşadıklarını dile getirdi.

‘ÇOCUĞUMA KENDİ ELLERİMLE MADDE ALIYORUM’

Çocuğu uyuşturucu bağımlısı olduğu için yaşadığı sıkıntıları anlatan Seval Ertepe, “Ben çocuğuma kendi ellerimle alıyorum. 28 yaşında 35 kilo. Hiçbir yere kalkamıyor, kendi ellerimle alıyor ve sitelerde dikiş dikerek çocuğuma madde almak için para kazanıyorum. Ben bir anneyim. 6 yıldır benim çocuğum ölümle pençeleşiyor. Hiç kimse ilgilenmedi. Para vermediğim zaman sırtım ütü ile yandı, kolum sigara ile yandı. Vermiyorsun para diye. Evimde ne bir eşya, ne bir param, ne bir imkanım kalmadı. ‘Anne beni öldür’ dediğinde ben çocuğuma fare zehri verdim öldürmek için ve vicdan azabından vazgeçtim. Türkiye sesimi duymuyor, Tayyip Bey koltuk mücadelesi ederken ben evlat mücadelesi ediyorum. Çocuğuma yardım edilmezse ölüm orucuna başlayacağım, ölene kadar çocuğumu yanıma alıp sonuna kadar devam edeceğim. Benim çocuğum hırsızlık yaparak marketlerden kaşar çalarak satıyor ve torbacılara vererek madde alıyor. Bu yüzden 7 dosyası var, aranması var, gelen asayişe vermiyor. Ölecekse önümde ölsün, cezaevinde değil. Ben anneyim. Devlet elini uzatmazsa meydanda kendimi öldüreceğim.” ifadelerini kullandı