TBMM Başkanı Bülent Arınç, yarın yapılacak
cumhurbaşkanı seçiminin ilk turundaki tavrı konusunda, ''İçeride (TBMM Genel Kurulunda) 367, 567 aramam. İçeride yeterli çoğunluğu gördüğüm zaman açarım.
Yeterli çoğunluğun ne olduğu da Anayasada iki kere iki dört eder gibi yazılmış. Ona bağlıyım ben. Bu konuda bir tereddüt yok'' dedi.Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Arınç, Anayasanın gösterdiği usul ve esaslar içerisinde yarınki birleşimi yöneteceğini ve gerekli kararları vereceğini
söyledi. ''Benim açımdan her şey çok berrak ve çok açıktır'' diyen Arınç, sonucu
ne olursa olsun İçtüzüğün kendilerine verilen görevi yerine getireceğini kaydetti.
Bülent Arınç, ''367 arar mısınız?'' sorusu üzerine de ''Benim arayacağım
şey; Meclisi yöneten bir başkan veya başkanvekili olarak 57. maddeye bakmaktır.
Birleşimi açarım, tereddüt edersem yoklama yaparım. Ne yapalım ki İçtüzük bunu
emrediyor. Bundan başka türlü bir şey yapmam mümkün değil. İçeride 367, 567
aramam. İçeride yeterli çoğunluğu gördüğüm zaman açarım. Yeterli çoğunluğun ne
olduğu da Anayasada iki kere iki dört eder gibi yazılmış. Ona bağlıyım ben. Bu
konuda bir tereddüt yok'' diye konuştu.
Bir gazetecinin yarın yapılacak oylama için milletvekillerini aradığı
şeklindeki haberleri sorması üzerine TBMM Başkanı Arınç, Cumhurbaşkanlığı seçimi
için hiçbir milletvekilini arayıp ''ne olur oylamaya katılın, şu oyu verin''
demediğini ifade ederek, ''Demem de...Bu benim görevim değil. Meclis başkanı
olarak böyle bir tek konuşmam olmamıştır. Bu bir yakıştırmadır, iftiradır'
karşılığını verdi.
HİÇ BİR MİLLETVEKİLİNİ ARAMADIM

TBMM Başkanlık Divanı toplantısından sonra gazetecilerin sorularını
yanıtlayan Arınç, bağımsız milletvekillerini arayıp, yarın yapılacak cumhurbaşkanı seçimi ilk tur oylamasına katılmalarını istediği yönündeki
haberleri bugün gazetede gördüğünü ve üzüldüğünü söyledi.
Tüm milletvekillerini tanıdığını, hepsiyle dürüst ve iyi ilişkileri olduğunu
ifade eden Arınç, şöyle konuştu:
'Sizin huzurunuzda yeminle ve şerefim üzerine yemin ederek söylüyorum ki
hiçbir milletvekili ile oylamalara katılma veya oylamalara katılıp kabul oyu
verme konusunda bir tek konuşmam olmamıştır. Şu anda bir milletvekili arkadaşımız
çıkıp da derse ki 'benimle bu konuyu konuşmuştur', her şeyi kabul ederim. Hiçbir
milletvekiliyle, sadece bağımsız, şunu, bunu kastetmiyorum... Hepsini çok iyi
tanırım, en az liderleri kadar tanırım. Çocukları kaç tanedir, nereden geldiler,
meslekleri nedir, hepsiyle iyi ilişkilerim var. Ama cumhurbaşkanlığı seçimi için
bir tanesini bile arayıp, 'Ne olur oylamaya katılın ve şu oyu verin' demedim.
Demem de...Bu, benim görevim değil. Meclis başkanı olarak böyle bir işi
kesinlikle yapmam. Hiçbir bağımsız veya partili milletvekili ile 'ne olur
oylamaya katılın' veya 'şunu yapın' diye, bir tek konuşmam olmamıştır. Bu, bir
yakıştırmadır; bu, bir iftiradır. Milletvekili arkadaşlarım gerekirse bunun
cevaplarını verirler.'
Arınç, özellikle Genç Parti İstanbul Milletvekili Emin Şirin'in arandığından
bahsedildiğini belirterek, 'Hayır böyle bir şey, kesinlikle mümkün değildir.
Bütün bağımsız milletvekillerini tanırım, her zaman görüşürüm ama hiçbirisine
telefon atmamışımdır' dedi.
SHP İstanbul Milletvekili Ahmet Güryüz Ketenci'yi 20. Dönemden beri
tanıdığına ve iyi ilişkileri olduğuna; geçmişte talebe hareketleri içinde beraber
yer aldıklarına işaret eden Arınç, 'Onunla bir görüşmem oldu. Ama o bana telefon
açtı ve bana selam vermeyi arzu etti. Bir arkadaşımız telefonla kendisiyle
konuşmuş. O da 'Başkana selamlarımı sunmak istiyorum' demiş. 'Sayın Başkan
selamlarımı sunarım' dedi, ben de 'Sayın Ketenci teşekkür ediyorum' deyip,
telefonu kapattım. Sayın Ketenci, dürüst bir insandır. Bundan farklı bir şey
söylerse bunu da kabul ederim' diye konuştu.
Hiçbir milletvekili ile 'Oylamaya katılın, şöyle yapın' diye bir konuşması
olmadığını, bundan sonra da olmayacağını kaydeden Arınç, bunu yaparsa çok yanlış
olacağını; ayrıca kendisine de yakışan bir şey olmadığını söyledi.

-'TÜRK YARGISINA GÜVENİRİZ'-

Arınç, yarın yapılacak oylamayı, Anayasanın kendilerine verdiği görev olarak
düşündüğünü ve bunu en iyi şekilde yapmaya çalıştığını belirterek, 'Bir Meclis
Başkanı ve milletvekili olarak hepimizin görevi, yarınki ve bundan sonraki
oylamaları, Anayasada bize verilen görev çerçevesinde yapmaktır' dedi.
Konuyla ilgili tartışmalar yapıldığını, '367 gereklidir, gerekli değildir'
diyenler olduğunu hatırlatan Arınç, şöyle konuştu:
'Meclisi yönetmiş, İçtüzüğü çok iyi bilen bir başkan ve bugüne kadar Meclis
başkanlarının yüzde 95'inin kabul ettiği bir uygulama içerisinde, Anayasanın
gösterdiği usul ve esaslar içerisinde yarınki birleşimi yöneteceğim ve gerekli
kararlarımızı vereceğiz. Benim açımdan her şey çok berrak ve çok açıktır. Sonucu
ne olursa olsun, biz İçtüzüğün bize verdiği görevi yerine getireceğiz. Bunu
beğenmeyenler olursa Meclis içinde de görüşlerini açıklayabilirler, Meclis
dışında da gerekli mercilere müracaatta bulunabilirler. Demokratik hak arama
yöntemleri, herkes için kutsaldır. Biz saygı gösteririz. O mahkemeye mi bu
mahkemeyle mi gedecekler, nereye gideceklerse giderler. Biz Türk yargısına
güveniriz. Bu yargı Anayasa Mahkemesi olarsa onun da örnek, emsal bir karar
vereceğine hepimiz inanırız. Çok ters bir durum oldu, olay kilitlendi...
Senaryolar bir değil ki belki yüzlerce... Onların hepsine demokraside çözüm
vardır. Demokrasi çözüm bulunan yerdir.'

-367 ARAYIŞI...-

Arınç, 'Yarın birleşimi açarken 367'yi arayabilir misiniz? Bu konu, Anayasa
Mahkemesine gider ve olumsuz bir karar çıkarsa ne olacak?' sorusu üzerine,
varsayımların karşılığının Anayasa, İçtüzük ve uygulamalarda bulunduğunu ifade
etti.
'Her şartla karşılaştığımızda bunun çözümü nasıldır, gösterilmiştir.
Müracaat edilir, oradan bir karar alınır. Cumhurbaşkanı seçilirse veya
seçilemezse ne olur, bunların hepsinin karşılığı var' diyen Arınç, 4 turda sonuç
alınamaması halinde seçime gidileceğinin ya da turların hiç başlayamaması
halindeki siyasi sonuçların ne olacağının da belli olduğunu kaydetti.
'Olmamış olaylar konusunda herkesin bir şey ürettiği zamanda, bunlara cevap
yetiştirme mecburiyetinin olmadığını' bildiren Arınç, yarın Genel Kurul
toplandığında sonucun hep birlikte görüleceğini vurguladı. Bu sonuçtan memnun
olmayanların ellerinden ne geliyorsa yapacağını ifade eden Arınç, memnun
olanların ise bekleyeceğini kaydetti.

-'BENİM ARAYACAĞIM ŞEY...'-

'Türkiye, bir üçüncü dünya ülkesi, muz cumhuriyeti değil ki... Siyasi
krizlerin bile çözümü bulunmuştur. Kaldı ki biz sadece tartışma yapıyoruz.
Herkes, her şeyi yapabilir. Yeterki hukuk, demokrasi içerisinde kalsınlar' diyen
Arınç, 367 arayıp aramayacağı konusunda ise şunları söyledi:
'Benim arayacağım şey, Meclisi yöneten bir başkan veya başkanvekili olarak,
57. maddeye bakmaktır. Birleşimi açarım, tereddüt edersem yoklama yaparım. Ne
yapalım ki İçtüzük bunu emrediyor. Bundan başka türlü bir şey yapmam mümkün
değil. Dolayısıyla içeride 367, 567 aramam. İçeride yeterli çoğunluğu gördüğüm
zaman açarım. Yeterli çoğunluğun ne olduğu da Anayasamızda iki kere iki dört eder
gibi yazılmış. Yine ona bağlıyım ben. Bu konuda bir tereddüt yok. Olumsuz çıkarsa
de neticesini hep birlikte görürüz. Meclisi yönetiyorum ben. Meclisin yönetimiyle
ilgili kurallar neyse onu yerine getiririz.'

-ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI-

Arınç, bazı siyasi parti liderlerinin erken seçim talepleri konusundaki
soruya karşılık, bu talepleri derlendirecek bir noktada olmadığını belirterek,
bunun yeni bir şey olmadığını, 1 yıl hatta daha öncesinden tartışıldığını
hatırlattı. 'Sinei millet, erken seçim gerekli, Meclis yaşlandı' denildiğine
işaret eden Arınç, bunların tümünün sözde kaldığını vurguladı.
Erken seçimin hangi şartlarda ve nasıl yapılacağı, buna Parlamentonun nasıl
karar vereceğinin Anayasa ve İçtüzükte belli olduğunu ifade eden Arınç, 'Bunun
sadece sözünü yapıp girişimde bulunmayan da olabilir, 'girişimde bulunsak netice
alamayız' diyenler olabilir. Parlamento çoğunluğu bu konuda karar vermelidir.
Parlamento çoğunluğunun ne dediği, bundan sonra da ne diyeceği az çok bellidir.
'Erken seçim gereklidir' ya da 'hayır gerekli değildir' diyenleri de saygıyla
karşılıyorum ama bunun karar mercii TBMM'dir. Bu konuda bir tartışmaya girmek
istemem' diye konuştu.