19 Kasım 2010

Yazdığı kitapla olay yaratan ve ardından Devrimci Karargah Örgütü’ne yardım ettiği iddiasıyla tutuklanarak, Silivri F Tipi Cezaevi’ne gönderilen Emniyet Müdürü Hanefi Avcı’nın milletvekillerine yazdığı mektup Meclis görevlilerine takıldı. Meclis İnsan Hakları Komisyonu üyesi CHP’li Ahmet Ersin, “Ne hakla böyle bir şey yapılıyor? Meclis’te mektup okuma komisyonu mu var?” diyerek vekillerin iletişim özgürlüğünün sınırlandırıldığını savundu.
Avcı, kendi el yazısıyla milletvekillerine bir mektup gönderdi. “Saygıdeğer beyefendi” diye başlayan bir sayfalık mektup, Silivri 4 No’lu L Tipi Cezaevi Cezaevi Mektup Okuma Komisyonu tarafından incelendi ve gönderilmesinde herhangi bir sakınca görülmedi. Avcı’nın mektubu, milletvekillerine dağıtılmak üzere kurye ile TBMM’ye gönderildi. Ancak TBMM görevlileri, mektupları alamayacaklarını belirtti.

İSYAN ETTİ
CHP’li Ersin, cezaevi komisyonu tarafından incelenen ve gönderilmesine izin verilen mektupların TBMM görevlileri tarafından iade edilmesine isyan etti. Ersin GAZETEPORT’a yaptığı açıklamada çağdaş demokratik bir ülke parlamentolarında böyle bir olayın yaşanmayacağını belirterek “Bu olay milletvekillerinin iletişiminin kontrol altında olduğunu, gelen mektupların okunarak uygun görülenlerin milletvekillerine ulaştığını gösteriyor” diye konuştu. Olayı TBMM gündemine de taşıyan Ersin, Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi de hazırladı. Ersin, şu sorulara yanıt verilmesini istedi:
“Hanefi Avcı’nın milletvekillerine gönderdiği mektuplar, ne hakla iade ediliyor? Mektupların milletvekillerine ulaşması neden engellenmiştir? Mektupları iade edenler, içeriğini nereden biliyorlar? Gelen mektuplar okunduktan sonra ve uygun görülenler mi milletvekillerine ulaştırılıyor? TBMM’de mektupları okuma komisyonu mu var?”

“HUKUK SİSTEMİ ADİL DEĞİL”
Edinilen bilgiye göre Avcı, mektubunda, hayatını terörle mücadelede geçirdiğini ve 34 yıllık bir polis müdürünün, bir anda sol terör örgütlerine yardım yapan bir kişiye dönüştürebilen hukuk sisteminin adil olmadığına dikkat çekti. “Her türlü özgürlüklerin teminatı ve masumiyetin güvencesi olması gereken adalet organları, korkularımızın kaynağı haline gelmemelidir” diyen Avcı, hiçbir kişi ve örgüte mesleğimin ve kanunların yasak ettiği yardımı yapmadığını belirtti. Avcı ayrıca, “Şikayetçi olduğum kişiler, kendi hukuksuz dinleme ve izlemelerini gizlemek için mümkün olmayacak iddialarda bulunmuşlardır. Olay sadece benim sorunum değildir. Bu adalet ve hukuk anlayışı toplum ve herkes için tehlikedir, bir hukuk devletinde hiç olmayacak bir durumdur. Bu anlayış ülkemizde egemen olmamalıdır. Hukuk ve demokrasi herkese her zaman lazım olacak değerlerdir” dedi.
(GAZETEPORT)