Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Trabzonspor maçını şampiyonluk yarışına tam olarak asılabilmek için hedef maç olarak gördüklerini ve sonuca ulaştıklarını ifade etti.Samandıra’daki Fenerbahçe Can Bartu Tesisleri’nde gerçekleştirilen antrenman sonrası basın mensuplarıyla sohbet eden Kocaman, Trabzonspor maçında ortaya koydukları performansla oyuncuların gelecek için güven verdiğini belirterek, "En önemli şeylerden birisi güven. Şu anda takım hepimize o güveni verdi. İnşallah devam eder" dedi.

Aykut Kocaman, Trabzonspor maçında alınan galibiyetin perde arkası gibi bir durumun söz konusu olmadığını belirterek, şunları söyledi: "Ligin ikinci yarının başından beri açıkçası olmamız gereken yerden çok gerideydik. Bu yüzden Trabzonspor maçını, Yeni Malatyaspor yenilgisinden sonra hedef maç olarak görüyorduk. Yarışa bütün gücümüzle tekrar asılabilmek için motivasyonumuzda bu düşünceler önemli etken oldu. Bir iki gün öncesinden şunu yapalım, diye bir şey olmadı. Böyle bir sihir olsa geçen seneki maçta da kullanılabilirdi. Her maçta kullanılırdı. Tek bir sihre bağlamaktansa topyekun olarak hedef maç hale getirip belki... Ligde vardık zaten olacaktık ama tam anlamıyla güçlü var olmak için hedef maç haline geldi." Yaptıklarının doğru olduğunu gösteren şeyin sonuç olduğunu ifade eden Kocaman, "Bu maç aynı şekilde oynatıpta top direklerin arasından geçmemiş olsaydı yapılan işlerin bir anlamı olmayacaktı’ dedi.

"EN ÖNEMLİ MAÇA GİDİYORUZ"

Aykut Kocaman, Manisaspor ile yapacakları karşılaşmanın, daha önce hedef haline getirdikleri Medical Park Antalyaspor ve Trabzonspor maçlarından da önemli hale geldiğini söyledi.

En kritik noktada olduklarını, gelecekleriyle ilgili en önemli maça çıkacaklarını anlatan Kocaman, sözlerini şöyle sürdürdü: "Esas kritik yer, bulunduğumuz yer. Şu anda en kritik soru, en güçlü bir şekilde çözmemiz gereken soru bu. Rakibimiz puan olarak son haftalarda büyük çıkış yakaladılar. Etkili oyuncuları var. Şu anda ligin en formda takımlarından birisini, büyük bir özlemle bekliyorlar. Bütün bunlar maçı çok zorlaştıracak.

Bizim her halde geleceğimizle ilgili, hızlandırma anlamında söylüyorum. En önemli maça gidiyoruz. Yüksek motivasyonlu bir maç oynadık Trabzonspor ile. Böyle maçlardan sonra ufak da olsa geri çekilme beklenebilir. Bunu tamamlamamız gerekiyor kalan 3 günde. Futbolcularımla paylaşmam gereken önemli şey bu maçın, Trabzonspor maçı kadar geleceğimiz açısından önemli olduğunu bilmek. En kritik safhadayız."

"TEMEL PROBLEMİMİZ..."

Kocaman, sezonun ilk yarısı ele alındığında teknik adam olarak kendisine çıkardığı hata payının ne olduğu sorusunu şöyle yanıtladı: "Bu konuda ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama hep açık yürekli oldum.

Hatasız bir iş olmadığını her zaman söyledim. Kişisel hataların oyuncuların grup olarak kişisel hataları, yada yönetimin grup olarak yada kişisel hatalarının ötesinde, bizim temel problemimiz, özellikle benim tarafıma getirerek söyleyeyim, bir türlü genel olarak takım kimyasını oluşturamamak oldu. Benim de payım var ama bunu yüzde olarak bilemem. Fenerbahçe futbol takımını oluşturan ayakların, herkesin kendine bu konuda pay biçmesi gerekiyor. Şunu söyleyebilirim her zaman neyse en büyük pay benim olsun. En büyük pay bana aittir. Biraz daha, sorunlar ne olursa olsun, ne kadar büyük olursa, derin olursa olsun, daha fazlasını çözmeliymişim, söyleyeceğim bu. Yeni Malatyaspor maçından sonra görünen o ki herhalde herkes, hepimiz, şapkamızı önümüze koyup gerçekçi anlamda düşünmek zorunda kaldık. Şu anda onun izleri görünüyor. Esas olan bu izleri bugünde bırakmayacağız. Takım kimyasının oluştuğu görünüyor zaten." -

"HİÇBİR SORU İŞARETİM YOK"

Andre Santos’un yaşadığı keskin dönüş ve Cristian’dan da aynı şekilde bir dönüş bekleyip beklemediği sorulan Kocaman şöyle devam etti: "Andre Santos ile ilgili olarak ben oyunculuk çapı olarak her zaman her yerde söylediğim şeyi söylüyorum. Becerisi çok yüksek kalitede birisi olduğunu söyledim hep. Brezilya Milli Takımı, dünyada referans takımlardan biridir. Bu takımda oynayan bir oyuncu için olumsuz konuşmanın anlamı yok. Andre Santos kendisi formayı alacaktı. Neden oynamadığını önce kendisine sormalı demiştim.

Hiçbir teknik direktör aleyhine olacak bir seçenekle uğraşmaz. Bence iç hesaplaşmasını yaptı gibi görünüyor, istekli olunca üst düzey bir oyuncu. Bu kadar keskin bir dönüş, mayasında var, ruhsal olarak yapabilir miydi? Yapabildiğini gösterdi. Sevindirici...

Cristian’ın buna benzer bir dönüş çapı var. Oyunculuk çapı çok yüksek.

Hiçbir soru işaretim yok. Sadece ve sadece ruhunu takıma teslim etmesini bekleyeceğiz. Umarım o da gerçekleşir. Transferle ilgili bir şeyimiz olmadı. Var olan oyuncularımızı tekrar en üst seviyeye çıkarabilmek için en yüksek çabayı göstereceğiz. Cristian ile daha önce konuştum ve durumu açık bir şekilde anlattık. ’Transfer olmayabilir, olmadığı zaman da beklentimiz hiçbir şey olmamış gibi davranman’ dedim. Bu çok kolay değil tabi ki. Bunun altından ne kadar kalkabileceğini gücüyle gösterebilecek. Kalkabilme ihtimalinin daha yüksek olduğunu düşünüyorum. Kalan 3,5 aylık periyotta hem bize hem takıma ama daha fazla kendisine yardım etmesi gerekiyor."

"NİANG İLE GÜİZA NE ZAMAN BİRLİKTE OYNAYACAK?"

Niang ve Güiza ikilisinin ne zaman birlikte oynayabileceği sorusu üzerine, Güiza’yı yüksek bir gözlem gücüyle izlemeye çalıştığını bildiren Kocaman, şunları kaydetti: "Bir şey söyleyebilmek çok güç. 10 tane birbirine çok yakın yabancı oyuncumuz var. Oyuncu profillerini düşünürseniz, ancak ve ancak cezalar ya da sakatlıkları beklemek gerekiyor. Süre olarak bir şey söyleme durumum yok. Her oyuncuyu gözlemlediğim gibi Güiza’yı da son derece merakla istekle, yüksek bir gözlem gücüyle izlemeye çalışıyorum."

"KOCAMAN UMUTLARIMIZIN SAHİBİSİN" PANKARTINI GÖRÜNCE NELER HİSSETİ?

"Sadece günü kurtarmak değil. Bence Fenerbahçelilerin büyük bölümünün bende yakalamak istediği, sevdiği en önemli şeyin bu olduğunu düşünüyorum. Oyuncu planlamasıyla, 3 ay sonra 5 ay sonra bir yıl sonra nerelerde olabileceğimizi hesaplamaya çalışıyoruz. günlük ve günü kurtarana yönelik düşünce ve eylemlerin biraz daha dışında yaşaamaya ve çalışmaya gayret ediyorum. Pankarta gelince;

insan olan insan duygulanır. Güveni hissedebilmek, taraftarın güvenini hissedebilmek en önemli duygu. Diğer taraflar fasafiso, hikaye. En önemlisi o büyük grubun samimi olduğuna inandığım güvenini hissedebilmek. Hataların düzeltileceğini bilmek, bir tarafta da takımın eleceğiyle ilgili düşünebilmek hem benim misyonum demiim ama en çok üzerine düştüğüm şeyler.

MALATYA MAÇINDAN SONRA ANTALYA'YA İNİŞLERİNDE ŞAŞKINA DÖNDÜLER

"Beklentilerimiz protestoya yönelik grup olacağı yönündeydi. Alkışlar geldi, alaycı diye mi acaba şeklinde düşündüm. bir çiçek uzattı hanfendi. naıl baktıysam, o da şaşırmış. Neden bu çiçek diye. Baktım hakikaten samimi şekilde veriliyor. Ondan sonra otele geldiler, neden şaşırdınız dediler. Şaşkınlığımın duruma ait olduğunu söyledim. Biraz mahcubiyet duygusu olan utanma duygusu olan insanlar için utandırıcıydı o durum. Aslında niye, utanılacak bir şey yapmıyorsun, başarısızlık varsa faturası vardır falan ama ülkemiz değer yargıları bu şekilde oluşuyor.

TRANSFER DURUMU

"Transfer için çaba vardı. Geçen sene transfer yapılmayacak diye bir şey yoktu. Bradley ile yüzde 99'du. Ne geçen sene transfere engel oldum ne de bu sene yüzde 100 transfer olacak dedim. Transfer için çaba gösterdik fakat gerçekleştiremedik. Transfer yapılmadığından dolayı kırgın değilim. Her zaman oynayabilecek çapta 24 oyuncumuz var. Artık transferden bahsetmenin bir anlamı yok"

TRANSFER YAPILMAMASI KÖTÜ BİR SONUCUN ARDINDAN EN ÇOK ELEŞTİRLEN KONU OLABİLİR?

Ona fırsat vermemeye çalışacağız. Ne söylesek hikaye şu anda. Bundan sonra her şeyi sonuçlar belirleyecek. Uzatmanın anlamı yok. şu anda bitti. Ne yanıt verirsem vereyim tatmin edici yanıt olmayacak. Takım başarılı olduğu sürece bu sorular gündeme gelmeyecek. Ne zaman ayağımız sekerse bu sorular gündeme gelecek. Bitti artık. Yapılacak eleştirileri de bütün kulüp olarak karşılayacağız ya da bütün gücümüzle eleştirinin olmaması için sahada karşılık vermeye çalışacağız"

ÖZER'İN GELECEĞİ

"Özer, büyük sakatlıkların altından çıktı. Uzun süre sakatlıklardan sonra artçı sakatlıklar mutlaka geliyor. Tekrar formlarını yakalaması uzun sürüyor. Sakatlıktan gelen oyuncular bir hafta 10 gün antrenmanda uçarlar. Yüksek enerjiyle büyük iştahla uçarlar. Sonra maçlar başlar ilk maçlar başarılı geçer. Sonra yavaş yavaş düşüş başlar. Ufak tefek sakatlıklar başlar. Özer de Ankaraspor'da ligin ikinci yarısında sakatlandı. O günden beri omuzu çıktı, ameliyat oldu, çivisini aldılar, bir türlü yüksek antrenman randımanı bulamadı. Ayakları çabuklaşamadı. Sahaya çıkınca kendini göstermek için çok şey yapmaya çalışıyor. Özer, Uğur, Stoch aynı şekilde. Bunları aşma kapasitelerini gösterecekler. Aşamazlarsa rüzgarın sert esmesiyle kaybolup gidecekler, teknik direktör için de geçerli..."

BİLİCA'NIN KUPA MAÇINDA KAPTAN OLARAK SAHAYA ÇIKMASININ NEDENİ...

"Semih o gün kaptan olarak çıkmak istemediğini beyan etti. Takımdaki duruma baktık, en eski ve tecrübeli Bilica görünüyordu. Kriter buydu o yüzden Bilica'yı kaptan yaptık. Daha önce de karşılaşılmış bir durum olabilir. Bazı oyuncular kaptan olmak istemiyor olabilir. Oyuncuların kişisel görüşüdür bu, kişisel olarak yorum yapma durumunda değilim. Böyle bir düşüncesi varsa da saygı gösteririm."