Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu’nun kararında, “Sadece bir şikayet dilekçesine dayanılarak kişiye ceza verilemez. Bu bağlamda davacının isnat edilen eyleminin yapılacak bir soruşturma ile –hangi hal ve hareketleri veya sözleri’ ile gerçekleştirdiği ortaya konulup, somutlaştırıldıktan sonra bahsi geçen dava konusu işlem tesis edilmesi gerekirken soyut ifadelere dayalı bir şikayet dilekçesi ile tesis edilen işlemde hukuka uyarlılık görülmemiştir.” ifadelerine yer verildi.
 
Yürütmeyi durdurma talebini Mayıs ayında reddeden Ankara 10. İdare Mahkemesi’nin kararının kaldıran Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurul kararında, “İşlemle, parlamento muhabiri olan davacının mesleğini yapamayacağından telafisi imkansız zararları doğacağı açıktır” vurgusu yapıldı.
 
Ankara Bölge İdare Mahkemesi 1. Kurulu’nun açık bir hukuksuzluğu durdurduğunu vurgulayan Avukat Çağlayan Erginay, “Müvekkilimin mesleki faaliyetini engelleyen TBMM Başkanlık kararının hukuksuzluğu tespit edildi. Bölge İdare Mahkemesi soyut ifadeler içeren dilekçe ile parlamento muhabirlik kartının iptalinin açık bir hukuksuzluk olduğuna karar verdi. Yürütmeyi durdurma kararını yerel mahkemenin son kararının da işaretidir.” dedi.
 
Böylesi hukuksuzluğun TBMM’de yaşanmış olmasının yanlışlığına dikkat çeken Kılıç'ın avukatı Erginay, “Bölge İrade Mahkemesi 1. Kurulu’nun tespit ettiği hukuksuzluk ne yazık ki yüce Meclis gibi bir kurumda yaşanıyor. Yine ne yazık ki, hukukçu bir başkan olan Cemil Çiçek’in onayı ile gerçekleşiyor. Bütün bunlar, ülkemizde hukukun ne kadar siyasallaştığının, bu siyasallaşmaya hukukçu siyasetçilerin de katkı verdiğinin açık kanıtlarıdır” diye konuştu. kaynak:bugün gazetesi