Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
IMKB
9.916,000
ALTIN
2.441,870
 
Hava Durumu ANKARA
13 / 26 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
Aydın Doğan Ödülü Orhan Pamuk'un
Aydın Doğan Ödülü Orhan Pamuk un
 
Bu yıl 'Roman' dalında düzenlenen 19. Aydın Doğan Ödülü, Nobel Edebiyat Ödüllü Yazar Orhan Pamuk’a verildi. Pamuk, 50 bin TL tutarındaki para ödülünü ve heykelciğini, Aydın Doğan Vakfı (ADV) Kurucusu ve Onursal Başkanı ve Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan'ın elinden aldı.
 
18.4.2015 - 00:04

Doğan Hızlan Başkanlığında, Prof. Dr. İnci Enginün, Prof. Dr. Nüket Esen, Semih Gümüş, Prof.Dr.Handan İnci, Prof. Dr. Turan Karataş, Prof. Dr. Jale Parla, Ömer Türkeş ve Metin Celal Zeynioğlu'dan oluşan Seçici Kurul 6 Şubat 2015 Cuma günü yaptığı toplantıda; Eserleri ile Türk edebiyatına romanın farklı türlerini getirdiği ve bu farklı türlerle kendisini izleyen genç romancılara yeni uygulama ufukları açtığı; burası ve ötesi, dünyevi ve uhrevi, Doğu ve Batı kutuplarını ustalıkla bir araya getirdiği; Türk romanını dünyada temsil eden ustalarımız arasında yer aldığından 2015 Aydın Doğan Ödülü'nün “Roman" dalında Orhan Pamuk' a verilmesine oy birliği ile karar vermişti.
Ödül töreni Hilton Oteli Şadırvan ve Balo Salonu'nda yapıldı.  Arp sanatçısı Merve Kocabeyler’in mini bir konseriyle başlayan törende Aydın Doğan Vakfı ve Aydın Doğan Ödülü ve seçici kurul üyelerini tanıtan kısa bir film gösterildi.
"ORHAN PAMUK’UN ESERLERİ BAŞYAPITLARIMIN ARASINDA OLDU"
Daha sonra törenin açılışında konuşan Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, Bugün büyük bir yazarı ödüllendirmek için bir araya geldiklerini ifade ederek, “Açık söylemem gerekirse Orhan Pamuk hakkında konuşma yapmak heyecanlandırıyor biraz da ürkütüyor. Bu kadar büyük bir edebiyat ustası hakkında konuşacak kadar yetkin değilim. Söylediklerimin yetersiz kalacağı endişesiyle kendisi hakkında konuşma yapmayı sayın jüri başkanımıza bırakmak istedim.
Ama vakıf başkanı olarak bu görevden kaçamadım. Dolayısıyla söyleyeceklerimi bir okurun düşünceleri olarak dinlemenizi rica ediyorum. Küçükken oyuncu olmak isterdim. Oyuncu olmak istememin sebebi farklı hayatları yaşayabilme arzumdu. İçine doğduğumuz kaderin dışında bambaşka hayatları tadabilmek beni çok cezbederdi. Yoksun, güzel, tutsak, özgür, engelli, akıllı, hızlı, yavaş, politik, apolitik… Oyuncu olarak binbir türlü farklı hayatı tatmayı hayal ederdim. Oyuncu olma sevdamdan uzak bir hayat sürmeye başlayınca bu boşluğu kitaplarla doldurdum. Orhan Pamuk’un eserleri de bu yoldaki başyapıtlarımın arasında oldu. Hikayelerin ve karakterlerin içine öyle daldım ki, bambaşka hayatları, bambaşka gerçekleri içimde hissettim.” dedi.

İSTANBUL’U DOSTOYEVSKİ'Sİ...
Kendisi için Orhan Pamuk’un kitaplarının hep çok boyutlu olduğunu söyleyen Boyner şöyle konuştu:
“Hiçbir kitabında tek düzelik yoktu. Geçmiş bugüne bağlandı, cansız canlıya bağlandı. Kimi zaman nesiller boyu süren çözülememiş politik ayrışmaları bireye indirgeyerek bize bambaşka kapılar açtı….‘Kar’da olduğu gibi… Kimi zaman aşkın nasıl bir tutkuya veya takıntıya dönüşebileceğini gösterirken toplumsal dokumuza dair birçok inceliği tüm açıklığı ile dile getirdi.. ‘Masumiyet Müzesi’nde olduğu gibi… ‘Benim Adım Kırmızı’da bizi gülümsetip şaşırtırken…’İstanbul’da şehrimizi ölümsüzleştirdi.
Dostoyevski'nin St.Petersburg'u gibi Dünya edebiyatına soktu. Bir okuru olarak hayatımı zenginleştirdiği için kendisine gönülden teşekkür ediyorum. 20 yıl önce kurulan Aydın Doğan Vakfı eğitim alanındaki çalışmalarının yanı sıra ülkemizin sanatının çeşitli alanlarında başarılı olmuş yazar ve sanatçılarımızı ödüllendirerek bir vefa borcunu yerine getirmektedir. Kendi ülkesinde roman dalında ilk büyük ödülünü jürimizden alan Orhan Pamuk’u içtenlikle kutlarım.”
ÖDÜLÜ AYDIN DOĞAN'IN ELİNDEN ALDI
Boyner'in konuşmasının ardından, bu yıl ödüle değer görülen Orhan Pamuk ile yapılan söyleşi filmi gösterildi. Daha sonra, Aydın Doğan Vakfı (ADV) Kurucusu ve Onursal Başkanı ve Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Orhan Pamuk’a 50 bin TL tutarındaki para ödülünü ve Aydın Doğan Ödülü'nü temsil eden heykelciği takdim etti.
"ÖDÜL ALMAKTAN DAHA GÜZEL NE OLABİLİR"
Ödülü aldıktan sonra konuşan Orhan Pamuk, kendisini bu özel gecede yalnız bırakmayan herkese teşekkür ederek, “Bu ödül için beni düşünen, beni öneren, beni seçen jüri üyelerine çok teşekkür ederim. Kendim de bir müze sahibi, bir vakıf sahibi olduğum için, bir vakfı yönetmek, faaliyet göstermek için ne kadar titizlik gerektiğini biliyorum. Aydın Doğan Vakfı’nın sahibine ve yöneticilerine çok teşekkür ederim. Ödül almaktan, sevilmekten, ‘aferin çok güzel yazmışsın’ denilmesinden güzel ne olabilir.
Bundan 40 yıl önce ilk romanımı yazarken, yayınlanmamış romanlara verilen bir ödüle başvurmuştum. Bu ilk ödülümü yayınlanmamış romanın yayınlanabilmesi şartıyla yazmıştım. Yani o ödülü kazansaydım romanın yayınlanacaktı. Ama 35-40 yıl önce edebiyat ortamımız o kadar zayıf ve gelişigüzeldi ki, benim 600 sayfalık ilk romanımı ödüle rağmen yayınlamıyorlardı. Yayıncı kitabımı yayınlamıyor diye dava açmayı, gazetelere durumu açıklayan ilanlar vermeyi hayal ettiğimi hatırlıyorum. Bu 40 yıl önceydi. O zamanlar Türk edebiyatını kimse tanımaz, kimse Türk romanıyla ilgilenmezdi. Yalnız Dünya değil, Türk vatandaşları da ilgilenmezlerdi romanlarla. Çünkü roman zevki olan güçlü bir orta sınıfımız o zamanlar henüz yoktu. “
 "HALİMİZİ HATIRLATMAK İÇİN BUNLARI SÖYLÜYORUM"
Pamuk sözlerini şöyle sürdürdü: “Ben 1973’de ressam olma düşlerimi bir yana bırakıp, ressam olmak daha da zor diye düşündüğüm için belki de romancı olmaya karar verdiğimde…Türkiye’de senede 40,50…. 60 değil yerli roman yayınlanırdı. Bunların hepsini kitapçılarda görür şöyle bir karıştırır, yarısını burada kendisini anmak istiyorum babamın verdiği harçlıklar sayesinde satın alıp okumaya başlardım. Tabii ki hepsini bitiremezdim. Ama o ayrı bir konu girmeyelim böyle konulara.
O günlerde Oğuz Atay’ın ‘Tutunamayanlar’ı yeni yayınlanmıştı. Bu romanı bugün artık bir klasiktir. Bu romanı Oğuz Atay TRT roman ödülüne katılmak için yazmış. Bu ödülü başka 7 romancıyla paylaştığı içinde kalın romanı ancak iki cilt halinde zahmetler sonucunda yayınlanabilmişti. Eskiden ben romancılığa başladığımda halimizi hatırlatmak için bunları söylüyorum. Aynı günlerde yine 1970’lerin başı Tanpınar’ın ‘Huzur’u ilk baskısının yapılmasından neredeyse bugün baktım çeyrek yüzyıl sonra anca ikinci baskısını yapmıştı. Ve tabii ki çok fazla satmıyor, okunmuyordu. Bu ilk baskılar unutmayalım 3-4 bin olur 5 yılda tükenmişse romancı başarılı bulunurdu. Avrupa’da roman sanatı bugünkü haline Balzac, Stendhal, Dickens zamanında 1850’lerde yani bugünden 150-160-170 yıl önce kavuştu. Bizde onlardan alıp bu edebiyat biçimini içine kendi dertlerimizi, kendi hayallerimizi, hatıralarımı doldurduk.”
TÜRK ROMANININ GELECEĞİ ÇOK PARLAK
Pamuk, “Bizim her zaman iki büyük derdimiz olmuştur. Birincisi modern ve şehirli olmak, ikincisi yoksulluktan kurtulmak. Geçenlerde düşündüm de, bu ödülün bana verilmesinde etkili olduğunu düşündüğüm son romanım ‘Kafamda Bir Tuhaflık’ bile bu konular hakkındadır hala. Ama ben vatandaşlarımızın bireyliğini, tuhaflığını hep asıl hikâye olarak gördüm. Yani kahramanım Mevlüt’ün haline bakıp romancılarımızın hala 40 yıl öncesinin dertleriyle uğraştığını lütfen sanmayın, her şey değişti demek istiyorum. 1970’lerde henüz yeterince güçlü olmayan roman sever bir orta sınıfımız bugün var. Bunun en iyi kanıtı da Türk yayıncılık sanayinin son 15 yılda harikalar yaratarak gösterdiği büyüme, zenginleşme ve çeşitliliktir.
Ben eskiden Türkiye’de 4 bin kitap çıkardı. O 4 binini de görürdüm kitapçılardan hepsini takip ederdim. Şimdi hiçbir şey takip edemiyorum. Benim eksikliğimden değil, kitap sanayinde ve başka yerlerde zenginleşmenin boyutlarında. 1970'de her sene 40-50 yerli roman yayınlanırken bugün rakam 1000’lere ulaşmıştır. Kitapsever bu yeni okurlar, biz romancılardan Tanpınar’ın, Oğuz Atay’ın ve diğer büyük romancılarımızın araştırdığı asıl konulara dönmemizi bekliyor. O da toplumsal dertler kadar, kimliğimiz, kişiliğimiz, kendi özel dünyamız, birey olmamızın renkleridir. İnsanoğlu bu açtığım şeyleri, kimliğimiz, kişiliğimiz, birey olmamızın özel renklerini tarih bize 160-170 yılda gösterdi ki, en iyi romanlarla araştırıyoruz. İnsanoğlu kimliğini, kişiliğini, bireyliğini araştırmak bu konuyu birbiriyle paylaşmak için romanı icat etti denebilir. Kendimizi en iyi romanlarla anlatıyoruz, insanlığımızı en çok bu yolda derinleştiriyor, araştırıyoruz. Bu yüzden de Türk romanının geleceğinin çok parlak olduğuna içtenlikle inanıyorum. Hepinize çok teşekkür ediyorum.”



Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


Yeni Şafak'ta Cem Küçük Depremi!

Kanal D'de Bomba Ayrılık!

Gazeteci Nagehan Akbulut'un Acı Günü
»  Fox TV'de Küçülme Depremi Sürüyor!
»  Ağrı'da 5 Gazeteciye Soruşturma!
»  Cemaat Kime Oy Verecek?
»  Ahmet Hakan, Pijamalı Karşılmayı Sordu
»  Digitürk'ün Yeni Sahibi Belli Oldu
»  Muhalefet Liderlerine İktidar Tüyosu!
»  ''Dininize İmanınıza Söyleyin...''
»  Etyen Mahçupyan Yaş haddinden Emekli!
»  Aday Olamayan Star Yazarı Fetvayı Verdi!
»  Ahmet Hakan'dan TRT'ye öneri
»  Borsadan flaş Taraf Gazetesi Kararı!
»  İslamcı Dergiden Olay Kapak!
»  Birgün Gazetesinden Yazar Atağı!
»  Gazeteci Kemal Göktaş Beraat Etti!
»  BBC'den Türkiye Atağı!
»  Kemal Öztürk, Niye Çizildiğini Yazdı!
»  Meğer Esnaf Değil, AKP'liymiş!
»  Meydan gazetesi ilk haftasında ne kadar
»  TVNET Ankara Büro'da Deprem
»  Yeni Şafak'tan AA'ya Bir Transfer Daha
»  '' E sana da adam diyorlar...''
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.