Tayfun Devecioğlu

Olur mu canım öyle şey” demeyin. Burası Türkiye, bal gibi olur.

Sabah Gazetesi’nin uzun süredir Başbakanlık Basın Merkezi’nden yönetildiği konusunda şüphelerim var. Arşivlere bakın, göreceksiniz. “Vay canına, olur mu olur” diyeceksiniz.

Önceki patronaj sırasında Başbakanlık’ın yanı sıra Enerji Bakanlığı’na da bağlıydılar. Sonrası zaten TMSF dönemi. Devlet malı oldular. Şimdi yeni bir patronları var. Pardon iki. Ahmet Çalık ile Katar Şeyhi. İki ortağın kurduğu şirket devlet malı olan Sabah’ı kamu bankalarından aldıkları krediyle satın aldı.

Katar şeyhinin koyduğu sermaye de Katar Devlet Fonu’ndan. Hani şu “Sovereign Wealth Fund” denilen, petrol paralarının aktığı fondan.

Devlet malı, kamu bankaları, devlet fonu...

Kredi karşılığında rehnedilen hisseler kamu bankalarının kasasında. Çalık’la Şeyh gazete sahibi olmuş ama gazetenin hisseleri bile emaneten devlette duruyor. Çiçeği burnunda medya patronları 10 yılda krediyi ödeyecekler de, hisselerini alıp kendi kasalarına koyacaklar.

E o zaman gazete binasına bir tabela asın, üzerine de “T.C. Başbakanlık Sabah Gazetesi” yazın. Sırıtmaz, güzel durur.

Başbakanlık T.C. Resmi Gazete’yi de yayınlıyor. Manşet falan dertleri yok. Kanundu, kararnameydi, yönetmelikti Başbakanlık’tan ne çıkarsa yayınlıyorlar.

Sabah da öyle. Manşet için kafa patlatmaya gerek yok. İktidar lehine ne varsa kafadan manşet. İktidar muhaliflerinin aleyhine haber mi var, o da manşet.

Dün de bizi yakalamışlar! Fikri Sağlar’ın köşe yazısından manşete taşıdığımız Dolmabahçe buluşmasına ilişkin haber yalanlandı ya, Sabah’ın sürmanşeti çıkmış. “Alçak bir iftira” demişler, VATAN logosunu da yanına yerleştirmişler. Birinci sayfa anonsunda iddianın Fikri Sağlar’ın köşe yazısı kaynaklı olduğunu belirten tek kelime bile yok.

Bunu doğru dürüst habercilik, güç odaklarından etkilenmeden gazetecilik yapan bir gazete yapsa tamam. Ama Sabah olunca iş değişiyor. (Aynı yere bağlı olan bir iki gazete daha yalanlamayı Sabah gibi kullandı, onlardan söz etmenin bile alemi yok. Hele İsmailağa linççilerinin avukatlığını yapandan)

Sabah Gazetesi şimdiye kadar VATAN’ın ortaya çıkardığı bir yolsuzluğun, bir vurgunun veya siyasi skandalın peşinden gitmiş mi, VATAN’dan bir alıntı yapmış mı? Hadi bıraktım VATAN’ın haberlerinin peşinden gitmeyi, uzun bir süredir Sabah’ın ortaya çıkardığı bir yolsuzluğu, hırsızlığı hatırlayan var mı?

Hadi bunu da bıraktım, uzun zamandır Sabah’ta hükümetin aleyhinde, Başbakan’ı bakanları kızdıracak, üzecek gerçek bir habere rastlayanınız var mı?

Karıştırın arşivleri, bakalım bulabilecek misiniz?

İstediğiniz kadar karıştırın, iktidara yazılan güzellemelerden başka dişe dokunur pek bir şey bulamazsınız.

Kapatma davası aleyhine konuşan bir yabancı mı var, manşet. Geçen hafta birkaç manşeti öyle kotardılar. Bir yerde bomba mı bulundu, Ergenekon’a bağla, manşet. (Bir keresinde Ergenekon’a bağlanan bir manşet haberde, bulunan bombanın Hizbullah’a ait olduğu birinci sayfanın spotuna yazmışlardı. Zannedersin Hizbullah orduyla işbirliği içinde darbe yapacak)

Kanada’da hahamlık yaptığını iddia eden adi suçlu kaçık biriyle röportaj yap, manşet. (Hahamlığı bile uydurma çıkan sahtekarı darbeci teşkilatın beyni ilan ettiler ya, hâlâ hatırladıkça gülesim gelir.)

Bütün bu yalakalıkları eleştiren gazete veya köşe yazarına da “demokrasi düşmanı, darbeci” damgasını vuruverirler.

Şeyh’in ruhu duymaz

Yobazların linç girişimine uğrayan VATAN muhabirleriyle ilgili tek satır haber koyma, (ki bu çocuklar uzun yıllar Sabah’ta da çalıştı) Fikri Sağlar’dan yapılan alıntı yalanlanınca VATAN manşet.

Fazla deneyimi olmayan bir gazeteci bile, günün haberlerini tararken hangi haberin Sabah’a manşet olacağını, hangisinin tek kelime bile giremeyeceğini kolayca anlayabilir. (Aklıma şimdi geldi: Sabah’ın yayınlayamayacağı haberleri gazeteye koyarken “Bu haber Sabah’ta çıkmaz” veya “Sabah bu haberi yazamaz” diye bir klişe mi yapsak? Bunu arkadaşlarla paylaşmalıyım)

Siz beni dinleyin, binaya “T.C. Başbakanlık Sabah Gazetesi” tabelasını asın. Şeyh’e haber vermeye gerek yok, ruhu duymaz. Zaten daha ilk günden Sabah’a ortak olan şirketinin adını bile yanlış duyurmamış mıydı?
T.C. Başbakanlık Sabah Gazetesi.

Vallahi sırıtmaz, güzel durur.