Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
40,9880
EURO
48,0856
IMKB
11.372,000
ALTIN
4.462,950
 
Hava Durumu ANKARA
16 / 33 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BAYKAL, ERDOĞAN VE GÜL'E 'SAPLANTILI' DEDİ
BAYKAL, ERDOĞAN VE GÜL E  SAPLANTILI  DEDİ
 
CHP lideri Baykal, AİHM'in türban konusunda aldığı kararı, Cumhurbaşkanlığı seçimini ve Şemdinli'deki olayları değerlendirdi. Baykal, Erdoğan ve Bakan Gül'e karşı çıktı.
 
13.11.2005 - 17:55
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, AİHM'in türban konusunda aldığı kararı değerlendirirken, ''Uluslararası hukuk da Türkiye'nin hukuki tavrının uluslararası
hukukun temel standartlarına uygun olduğunu, doğru olduğunu, buna karşı çıkma düşüncesinde olmadıklarını ifade etmektedir'' dedi.

Baykal, CNN Türk'te yayınlanan ''Ankara Kulisi'' programında Nur Batur, Fikret Bila ve Murat Yetkin'in sorularını yanıtladı.

Programda, Murat Yetkin'in, AİHM'nin türban konusunda aldığı kararı ve bu konudaki açıklamaları anımsatarak, ''Neden Başbakan ve Dışişleri Bakanı ısrarla bunu değiştireceğiz diyorlar. Anayasa dışında bir değiştirme yöntemi var mı? Bu meclis dışında değiştirilebilir mi?'' sorusu üzerine Baykal, şunları söyledi: ''Bunun modası geçti artık Türkiye'de. Türkiye'de Anayasa'yı bir kenara bırakarak, askıya alarak, siyaseti ve meşru hukuk düzenini yok sayarak, 'dediğim dedik' diyerek değişiklik yapma denemeleri daha önce olmuştur ama bunun zamanı geçmiştir. Bundan sonra böyle bir şeyin Türkiye'de yaşanması söz konusu olamaz. Her şey hukuka uygun olacak. Türk hukukuna uygun olacak, çağdaş uluslararası anlayışa uygun olacak, demokrasiye uygun olacak.

Burada üzüntü verici olan şu: Maalesef Türkiye'yi yönetenlerin saplantıları var. Bu, Türkiye'nin saplantısı değil. Bizim halkımızın ezici çoğunluğunun kafasında sorun olarak yer almamış olan birtakım konular, bugün ülkeyi yönetenler tarafından müthiş bir sorun haline getirildi. Bir kısmı kendi şahsi deneyimlerinden kaynaklanıyor, bir kısmı ideolojik angajmanlarından... Kendi dar kavramlarını Türkiye'nin sorunu haline getiriyorlar ve Türkiye'de en büyük yanlışı böylece
yapıyorlar

"CUMHURBAŞKANI'NIN DEĞERLENDİRMESİ

''Türkiye'nin bu kadar sorunu varken, o kadar öncelikli olmayan bir tanesine odaklanıp, bunun üzerinde herkesin kavgaya sokulması halinde ciddi açmazlara sürüklenileceğini'' söyleyen Baykal, Cumhurbaşkanı'nın da bu konuda yaptığı değerlendirmenin, hukuki bir değerlendirme olduğunu söyledi.

Türkiye'nin içerdeki hukuki tespitinin dışarıda da teyit edildiğini kaydeden Baykal, ''Uluslararası hukuk da, Türkiye'nin hukuki tavrının uluslararası hukukun temel standartlarına uygun olduğunu, doğru olduğunu, buna karşı çıkma düşüncesinde olmadıklarını ifade etmektedir'' dedi.

GÜL'ÜN AÇIKLAMALARI

Fikret Bila'nın, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün konuya ilişkin açıklamalarını anımsatarak, ''Sayın Gül'ün çok da alışık olmadığımız sertlikte bir üslup kullanmasını siz nasıl karşıladınız?'' sorusu üzerine Baykal, şunları söyledi: ''Her konuya ılımlı, yumuşak bir üslupla yaklaştığını gördüğümüz Dışişleri Bakanı, bu konuda birdenbire fevrileşti, çok asabi, çok sert ve ülkeyi ciddi sıkıntıya sokacak bir tavır sergileme gereğini duydu. Tabii bunun altında olayın sayın Gül açısından bir şahsi anlam taşıyor olması da herhalde bir rol oynuyor. Sayın Gül şahsen de kendisini yenilmiş hissediyor. Öyle hissetmekte haklıdır, çünkü daha önce eşi
dolayısıyla AİHM'e onlar başvurmuşlardı, bir anlamda bu onların şahsi davası gibiydi. O bakımdan da bir kızgınlık içine girdiği görülüyor ama bu işler böyle kişisel duygularla değerlendirilecek konular değildir. O üslup da hoş değil. 'Yasakları savunmak kimseye şeref kazandırmaz' diyor. Yasaklar değil, kurallar... Yani toplumsal yaşam kurala bağlı. Herkes kuralla yaşayacak. Herkes her kafasına estiğini her yerde yapamaz. Kimseye de yasak konuluyor değil. Türkiye'de herkes
toplum yaşamı içinde başını istediği gibi örter. Bu konuda da kimsenin kimseye bir şey söylediği yok. Olay başka bir olay. Bir devlet kurumu olarak üniversitelerdeki kılık-kıyafetle ilgili bir olay. Yani bunun genel bir yasaklama anlayışı içinde ele alınması doğru değil.

Ayrıca yasaklar kimseye şeref getirmez de, parlamentoda milletvekili yeminini ettikten sonra o yeminin özüne gizli gizli ihanet etmek de kimseye şeref getirmez. Parlamentoda Anayasayı korumaya yönelik hepimiz yemin ettik. Böyle bir taahhüdün altındayız hepimiz. Yani bir hukuk meselesi olmanın ötesinde bir kişisel ahlak konusu da var. Onu korumaya yemin etmişiz, söz vermişiz toplumun
önünde. Buna ters düşen bir istikamette gizli gizli çalışmak kimseye şeref kazandırmaz. Yani kurallara uymak, kimse için şerefsizlik değildir.''

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ

Baykal, Cumhurbaşkanlığı seçimine daha 1.5 yıl süre olmasına rağmen konuyu şimdiden gündeme getirmesinin nedeninin sorulması üzerine, ''Benim derdim, doğrudan doğruya cumhurbaşkanlığı seçimi değil. Keşke öyle olsa. Olay onun ötesinde'' dedi.

''Türkiye'de kaygı verici bir sürecin işlemeye başladığını'' kaydeden Baykal, ''Cumhuriyet'in kazanımlarının tehlikede olduğunu'' vurguladı.

Cumhurbaşkanlığının önemli olduğunu, cumhurbaşkanının Türkiye'de yargıyı ve üniversiteleri belirlemekte önemli etkiye sahip olduğunu ifade eden Baykal, ''Şu anda Türkiye'de kavga, yargı ve üniversitelerin geleceğiyle ilgili olarak götürülüyor'' dedi.

''Cumhurbaşkanlığı'na çıkacak kişi ya da kişinin eşinin türbanlı olması, AİHM'in kararıyla da engellenmiş oluyor mu?'' sorusuna Baykal, şu yanıtı verdi: ''O, hukuki bir değerlendirme. Ben siyasi bir değerlendirme yapmaya çalışıyorum. Sayın Cumhurbaşkanı hukuk anlayışını söyledi, konunun sadece üniversiteler bakımından değil, bütün kamu alanları için geçerli olduğunu söyledi.

Ben, başka bir önemli bir noktaya yönelmeye çalışıyorum. Türkiye'de şimdi bizim gördüğümüz yargının ve üniversitelerin geleceğine yönelik çok önemli bir tartışma var. Türkiye'de yığınla iktidar geldi geçti. Demokrat Parti geldi geçti, 1960'dan sonra Adalet partisi dönemleri geldi geçti, daha sonra başka iktidarlar geldi geçti. Bunların hiçbirisinde bu türden bir olay yaşanmamıştır, şimdi önümüze gelen türden.''

Genel seçimlerin 5 yıl yerine 4 yılda bir yapılması gerektiği görüşünü dile getiren Baykal, ''3 yılını doldurmuş olan AKP iktidarının, artık dördüncü yılında bir seçimle halk oyunun değerlendirmesine kendisini teslim etmesi gerektiğine inanıyorum''
diye konuştu.

ŞEMDİNLİ'DEKİ OLAYLAR

Şemdinli'deki olaylara da değinen Baykal, 'O bölgede yaşanan olayların arkasında bir ölçüde çıkar ve rant çekişmesi da yer alıyor olabilir. Genel gözlem olarak söylüyorum bunu. 9 Kasım'da, resmi bazı kişilerin bu işin içine müdahil olduğu anlaşılıyor. Şu ana kadar elde edilen bilgiler, bu izlenimi veriyor. Reddedilemeyecek işaretler var'' dedi.

Baykal, ''böyle olaylar karşısında takınılması gereken tavrın toplum tarafından takınıldığını'' belirterek, şunları söyledi: ''Hem medya, hem siyaset, yani muhalefeti hatta iktidarı, hem Silahlı Kuvvetler bu konuda doğru bir tavır içine girmiştir. Kimse
peşin fikirle orada yaşanan olayları saf etme ya da sahiplenme anlayışı içine şu aşamaya kadar girmemiştir. Bunu önemli sayıyorum. Çünkü Susurluk benzetmesi yapılıyor. Susurluk olduğu zaman hatırlarsanız devrin başbakanı, 'fasa fiso işler bunlar' demişti. Şimdi bu çok tehlikeli, çok yanlış. Böyle derseniz konuyu
aydınlatamazsınız.''

SELVİ: ŞEMDİNLİ'DEKİ OLAY GEÇİŞTİRİLMEYECEK KADAR BÜYÜK

CHP Genel Sekreteri Cevdet Selvi, Şemdinli'deki olaylarla ilgili ''Bu olayın kapatılarak, hafife alınarak geçiştirilmeyecek kadar büyük olduğu gördük'' dedi.

Hakkari'nin Şemdinli İlçesi'nde yaşanan olaylarla ilgili dün ilçeye gelen Selvi başkanlığındaki CHP heyeti, araştırmalarını tamamladı.

Van Ferit Melen Havaalanı'nda gazetecilerin sorularını yanıtlayan Selvi, uzun süreden bu yana Hakkari ve ilçelerinde huzursuzluğun arttığını, olayların, bölgede olduğu gibi tüm Türkiye'de rahatsızlığa neden olduğunu söyledi.

Şemdinli'de 9 Kasım'da meydana gelen olayların, çok ciddi bir şekilde ele alınması gerektiğini belirten Selvi, ''Tüm yurttaşlar huzursuz ve tedirgin. Patlama, Türkiye'de bu olayların yeniden ele alınmasını, çok yönlü değerlendirilmesini gerektirecek boyutlara ulaştığını gösterdi'' dedi.

İlçede adeta ''suçüstü'' bir olayın meydana geldiğini ifade eden Selvi, şöyle konuştu: ''CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan'ın bölgede bulunması, olayları ilk andan itibaren samimiyetle ve hoşgörüyle takip etmesi, sorumluluğunu yerine getirme çabası ve basının tüm Türkiye'ye olayları yansıtması, hassasiyetin ve vahametin büyüklüğünü ortaya koydu.'' diye konuştu.

Selvi, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bir kitapçıya atılan bomba ve oradan kaçarken yakalananlar dikkatleri çekmiştir. Halk yakalananları polise teslim etmiştir.
Aracın bagajından çıkan malzemeler ve silahlar, olayın önemini arttıran önemli faktörlerdir. Olayı tüm yönleriyle araştırarak rapor hazırladık. 2 tutuklu ve 2 tutuksuz kişi var. Bunların içinde resmi kişiler de bulunuyor. Tespitlerimiz sonucunda bu olayın kapatılarak, hafife alınarak, geçiştirilmeyecek kadar büyük olduğunu gördük.
Yanlışların ve hataların her yönüyle incelenmesi gerekiyor. Olayın ortaya çıkarılması, toplumu rahatlatacaktır. Huzurun bir an önce gelmesi buna bağlıdır. Bundan sonra tüm kurumlar, görev ve sorumluklarını, hangi kişilerle çalıştıklarını gözden geçirmeliler.''

AĞAR'A TELEFON EDİLMESİ

İlçe halkının olaylarda duyarlı davrandığını belirten CHP Genel Sekreteri Selvi, ''Bugüne kadar 'Yapanın yanına kar kalmayacak, sonuna kadar gideceğiz' sözlerinin, ciddi, samimi, gerçekçi, siyasal anlayışlara mahkum etmeden, siyasi çıkarlar dikkate alınmadan, rantın etkisi unutulmadan ele alınması, ciddi yararlar getirecektir'' diye konuştu.

Olay sırasında DYP Genel Başkanı Mehmet Ağar'ın telefonla aranmasının, sonrasında teşekkür edilmesinin de inceleme gerektirecek bir konu olduğunu ifade eden Selvi, kişilerin yanlış hareketlerinin araştırılıp somut şekilde ortaya konulması gerektiğini, müfettişlerin de bunun için bölgeye geldiğini söyledi.

Bir gazetecinin ''Bu olaylar, Susurluk olayına benzetildi, sizin bu konudaki düşünceniz nedir'' yönündeki sorusunu Selvi, şöyle yanıtladı: ''Ayaküstü yapılacak benzetmeler doğru olmayacaktır. Bu, belki Susurluk'tan da daha derin olabilir. Ancak şu an için açıklama yapmak doğru değil. Resmi incelemeler devam ediyor. Hukuki ve idari incelemeler yapılıyor. Olayın tüm boyutlarıyla incelenmesinden sonra açıklama yapılması daha doğru olur.'' Selvi başkanlığındaki heyet, Ankara'ya döndü.




Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ARINÇ:"HÜKÜMET JİTEM'İ AÇIKLAMALI"

ARINÇ:"AİHM"KARARI TÜRKİYE İÇİN BAĞLAYICI DEĞİL"!

"DOKUNULMAZLIK BİR SÜRE DAHA LAZIM"!!
»  "İLERLEME RAPORU MECLİS'TE TARTIŞILSIN"
»  MHP:"AKP TÜRBAN KONUSUNU DÜĞÜMLEDİ"
»  ERİKEL: "PKK AYAKLANMA PROVASI YAPIYOR"
»  ERDOĞAN'A MHP'DEN, ÜLKE ELDEN GİDİYOR" UYARISI
»  SARIGÜL: "BAYKALCILARIN KOLTUK KORUMA KURULTAYI"
»  CHP'Lİ VEKİL'DEN 'TEZEK' KANUN TEKLİFİ
»  "NE YANİ BUGÜNE KADAR HARAM MI YEDİK"?
»  AĞAR:ADAM YOKKİ BENİ ARIYORLAR" DEDİ
»  AK PART'DEN 'SAADET ZİNCİRİ' SAVUNMASI
»  ERDOĞAN GEZİ REKORU KIRIYOR
»  CEMAL KAYA MUMCU'YA AÇTIĞI DAVAYI KAYBETTİ
»  MHP'DEN AİHM'NİN TÜRBAN KARARINA TEPKİ
»  CHP'DE BAYKAL'A KARŞI İLK GENEL BAŞKAN ADAYI
»  SİYASİ PARTİLERE HAZİNE BEREKETİ
»  ÖCALAN'IN PARTİSİ KURULDU!!
»  AKP'Lİ KUTLU,'YEMEZLER'LAFINDAN UTANDI!
»  "BAŞBAKAN TÜRKİYEDEKİ OLAYLARA FRANSIZ. .."
»  "GANİMET BÖLÜŞÜRKEN SUÇ ÜSTÜ YAKALANDILAR!
»  CANAN ARITMAN'DAN ARINÇ'A SUÇ DUYURUSU
»  "TÜRKİYE'Yİ PAZARLIYORUZ" SÖZLERİNE AÇIKLIK!!!
»  AKP'NİN ÇORUM SAADET ZİNCİRİ
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.