CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, partisinin TBMM grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kıbrıs'taki son gelişmeleri değerlendirdi. Baykal, Güney Kıbrıs Rum Yönetimin, AB'ye tam üye olduktan sonra her geçen gün, kendi egemenliğini, Kuzey Kıbrıs'a dayatma kararlığında olduğunu söyledi. Bu durum karşısında yapılacak tek şeyin, artık Kıbrıs'ta iki ayrı oluşumun bir arada barış içinde yaşadığı bir noktaya gelmesini sağlamak olacağını ifade eden Baykal, ''Artık Kıbrıs'ta çözüm, tek devlet olmaktan çıkmıştır. Kıbrıs'ta gerçekler bize göstermektedir ki çözüm, iki devletli çözümdedir'' diye konuştu.
Baykal, petrol arama tartışmalarına değinirken, Kıbrıs ve Türkiye'deki yönetim açısından ''en uygun noktadayız'' diye bir değerlendirme yapılıyor olabileceğini, ancak bu konunun herkesi aşacağını belirterek, Türkiye ile KKTC arasında Rum yönetiminin araştırma ekipleriyle petrol aramasına seyirci kalınmayacağını, bunu kimsenin başaramayacağını bildirdi.
HRANT DİNK CİNAYETİ
Gazeteci Hrant Dink'e yönelik üzüntü verici cinayet sonrasında, Türkiye'nin çok olgun, çok doğru ve çok kıvanç verici bir tavır takındığını belirten Baykal, insanların üzüntülerini, gerekli toplumsal tavrı takınarak ortaya koyduklarını söyledi. Baykal, etnik kimlik mücadelesinin canlandırılması ihtimalinin ise herkesi rahatsız ettiğini ve kaygılandırdığını ifade etti.
''...BU TÜR YANLIŞLIKLAR YAPILDI''
Salonda bir kişinin, 'Başka slogan üretilemez miydi?'' diye sorması üzerine Baykal, ''Böyle bir tablonun içinde elbette bu tür yanlışlıklar yapıldı. Bu ayrı bir konu ama Türkiye'nin bu olayda derin bir üzüntü içine girmiş olması, bütün dünyada saygıyla karşılandı'' diye konuştu.
Bu olayı sürekli gündemde tutarak belli bir hesaplaşmanın parçası haline dönüştürme çabalarının çok yanlış, sakıncalı ve tehlikeli olduğunu belirten Baykal, Türkiye'nin bunları derhal aşması gerektiğini bildirdi. Baykal, dünyanın inanç, mezhep ve etnik kimlik ekseni etrafında bir çatışmaya doğru sürüklendiğini, Türkiye'nin kendisini bu tehlikelerin dışında tutmaya çalıştığını kaydederek, buna benzer olaylar karşısında yapılması gerekenin, herkesin söylemine dikkat etmesi olduğunu söyledi. Herkesin söylemini, çatışmayı tahrik edecek, gerginliği artıracak, husumeti ve düşmanlığı güçlendirecek bir söylem olmaktan çıkarmak zorunda olduğunu ifade eden Baykal, ''Herkes olayı yumuşatıcı, kucaklayıcı, toparlayıcı bir anlayışla konuşmak zorundadır, bunu temel bir refleks haline dönüştürmelidir'' dedi.
''...MİLLİYETÇİLİK YÜKSELİYOR...''
CHP Genel Başkanı Baykal, kimsenin, başkasının inanç, mezhep ve etnik kimliğini sorgulama durumunda olmamasını isteyerek, şöyle konuştu:
''Kimse, kimsenin inancını, mezhebini etkin kimliğin aklına bile getirmesin. Hepimiz bu vatanın evladı olarak kardeşçe bir dayanışma içinde aynı milletin insanları olarak birbirimizi sevelim, birbirimize sahip çıkalım. Burada 1000 yıldır yaşıyoruz, bundan sonra yine kardeşçe yaşayacağız. Kimsenin, kimseye 'gözünün üstünde kaşın var' deme ihtiyacı hissetmemesini sağlamalıyız. 'Ay o öyle yaptı, vay sizin yüzünüzden oldu, vay milliyetçilik yükseliyor, vay bilmem ne...' Bu hesapları bırakın. Milliyetçilik, bu toplumun ana çimentosudur. Milliyetçilik duygusunun varlığından kimse korkmasın. Milliyetçiliği de kimse bir suçlama konusu yapmasın. Elbette milliyetçi olacağız, elbette milletimizi seveceğiz. Milletimizin kimliğinden onur duyacağız. Kimseyi dışlamadan, herkesi bu milletin parçası olarak göreceğiz. Bizim milliyetçiliğimiz, bütünleştirici milliyetçilik. Ayırıcı, parçalayıcı, dışlayıcı değil kapsayıcı milliyetçilik. Herkes var bunun içinde. Bu topraklarda yaşayıp, bu ülkeyi seven herkes, bu milliyetçilik anlayışında var.''
DİNK CİNAYETİ İHBARI
Hrant Dink'in öldürüleceği ihbarının, cinayetten 11 ay önce emniyete yapıldığı yönündeki değerlendirmeleri hatırlatan Baykal, olay ortaya çıkıldıktan sonra da örtbas edilmek istenircesine göz ardı edildiğini söyledi. Baykal, ''Bu olmaz. Yani bu manzara karşısında, kimse 'Müfettiş gönderdim, müfettiş konuyu inceleyecek, o incelemenin seyrine göre gerekeni yapacağız' diye bunu geçiştiremez. Bunun ihbarı 11 ay önce yapılmışsa ve o ihbar doğrultusunda ortaya bu cinayet çıktıysa, bunun hesabını başta başbakan olmak üzere iktidar vermelidir'' diye konuştu.