Demokrasiyi askıya alma girişimi değildir”
dedi. Baykal, terör konusunda da hükümetin boşluk
yaşadığını Türkiye’yi bu konuda Talabani’nin
yönettiğini iddia etti. Baykal, TSK konusundaki
eleştirilere karşı Başbakan’ın sustuğunu, Genelkurmay
Başkanı’nın ise konuştuğunu söyledi.

“BU DARBE ARAYIŞI DEĞİL”
Baykal, partisinin dün Meclis’te yapılan grup
toplantısındaki konuşmasında, cumhurbaşkanı ve
genelkurmay başkanının konuşmalarının sıradan bir olay
olarak algılanamayacağını söyledi. “Cumhurbaşkanı ve
bütün komuta kademesi, birbiri ardından, birbiriyle
uyum içinde, ülkenin geleceğiyle ilgili yakın
saptamalara bulunuyorsa, bunu yok saymak, geçiştirmek,
şu ya da bu hesaba bağlamak yanlış olur” diyen Baykal,
şöyle konuştu:
“Herkese düşen görev bunu anlamaya çalışmaktır.
Cumhurbaşkanı, Genelkurmay Başkanı niçin böyle
konuşuyor? Onları böyle konuşmaya ne sevkediyor?
Ülkemizi ciddi sıkıntıya sokacak gelişme karşısında
birilerinin hiçbir kişisel hesap beklemeden,
asker-sivil tartışması içinde olmadan uyarı
niteliğinde çabayı sergiliyor olması görmemezlikten
gelinemez. Bu bir darbe arayışı değildir. Demokrasiyi
askıya alma girişimi değildir”

“YAZIKLAR OLSUN SİZE”
Baykal, AB çevreleri başta olmak üzere TSK’ya yönelik
eleştiriler olduğunu hatırlatarak, “ Milli Savunma
Bakanı, Başbakan, İçişleri Bakanı  ne öyle kaçıp
duruyorsun, saklanıyorsun.  Susuyor, Genelkurmay
Başkanı konuşuyor. Yazıklar olsun size” diye tepki
gösterdi.
Türkiye’de dünyada hiçbir ülkenin gerçekleştiremediği
kısa sürede modernleşme çalışmaları yapıldığını
kaydeden Baykal, Türkiye’yi yöneten insanların tek
parti döneminde de tehlike sınırlarını zorlayacak
durumda olmadıklarını belirtti. Baykal, Laiklik
kendiliğinden ortaya çıkmış bir kavram değildir. Son
dönemde laiklik anlayışını benimsememiş bir kadro
ortaya çıkmıştır. Celal Bayar, Adnan Menderes
döneminden bugüne kadar bu dönem kadar laiklik özüne
bilerek, sistemli şekilde karşı çıkma anlayışı
içindeki kadro Türkiye’ye gelmemiştir” diye konuştu.
TBMM Başkanı Bülent Arınç’ın “Laikliği tartışmalıyız”
sözlerine de atıfta bulunan Baykal, konuşmasını şöyle
sürdürdü:
“Temel uzlaşma konusunu yeniden tartışmalıyız diye
gündeme getiriyorsa, bunu benimsemiyoruz anlamı taşır.
‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ sözü duvarda
kalmayacaktır demiştir. Memorandum niteliğinde konuşma
yapmıştır. Başbakan da çıkıp, ‘tümüne katılıyorum. Ama
acele teme’ demiştir. Ben sivil toplum örgütleri,
vatandaşları göreve çağırdım. Bu defa farklı bunu
görüyorum dedim”
TRT’de, milli eğitimde hükümetin dine dönük
yönlendirmeler yaptığı eleştirisi getiren Baykal,
sohbet programından gezi programına kadar her
programın dine bağlandığını, Milli Eğitim’de
kitapların dahi dine ayarlandığını ifade etti. İsmail
Ağa Cami’nde cinayet işlenip, linç olayı yaşandığını
hatırlatan Baykal, hükümetin bu olayı bir türlü
kabullenemediğini kaydetti. Başbakan’ın Danıştay
saldırısını dahi “Bu komplo” diye yorumladığını
aktaran Baykal, Başbakan’ın bu olayı yapanın konumunu
dahi içine sindiremediğini bildirdi.
Baykal, “Güneydoğu’da kurtarılmış bölgeleri unutmadık.
Domuz  bağları, Hizbullahçıların kurtarılmış
mahelleleri bulunmadı mı? Ama buna karşılık
Başbakan’ın bir yorum yaptığını gördünüz mü? Tükiye’de
irtica var ya da yoksa bunlar ne? Hükümet Milli
Güvenlik belgesinin altına bir numaraya irticayı yazıp
imzalıyor. Sonra Başbakan ‘Türkiye’de irtica yok.
Bundan nemalananlar var’ diyor” dedi.
Baykal, hükümetin “türbanı çözeceğiz” diye işbaşına
geldiğini ancak şimdi “kurumsal mutabakat yok”
dediklerini, Kıbrıs, Lübnan konusunda toplumsal
mutabakat olup olmadığını sordu.

“TÜRKİYE’Yİ TALABANİ YÖNETİYOR”
Terör konusunda hükümet boşluğu yaşandığını ifade eden
Baykal, “Talabani çıkıp, yönlendirici açıklamalar
yapıyor; PKK ateşkes ilan edecek diyor. 2 gün sonra
Türkiye, Irak’ı tehdit ediyor diyor. Türkiye af
çıkarsın diyor. Türkiye’yi Talabani yönetiyor. Kimden
cesaret alarak konuşuyor. Söyledikleri oluyor,
olayları o yönlendiriyor. Irak’ı bırakmış, Türkiye’nin
en önemli konusuna o el koyuyor. Bizimkiler meydanı
ona bırakmışlar. Irak Cumhurbaşkanı, PKK
militanlarıyla görüşüyor. Bizim yöneticilerin talebi
doğrultusunda görüşüyor. Mutabakat doğrultusunda
Türkiye’ye yönelik talepler geliyor. Pervez
Müşerref’in Pakistan’da Usame Bin Ladin’le oturup
konuştuğunu düşünebiliyor musunuz” diye konuştu.

Eve Dönüş Yasası’nın acılarının hala canlı olduğunu
ifade eden Baykal, yeni Terörle Mücadele Yasası’nın
6.maddesinin terör örgütü yöneticilerinin pişmanlıktan
yararlanmasını içerdiğini, CHP’nin karşı çıkması
üzerine maddenin çıkarıldığını hatırlattı.

CHP’NİN OYLARI YÜKSELİYOR
Başbakan Erdoğan’ın AK Parti’nin oylarının yüzde 26’ya
düştüğünü söylediğini hatırlatan Baykal, “Gerçeğin ne
olduğu  belli. Onu alıştırıyorlar. Olay buraya geldi
diye alıştırıyorlar. CHP’de ise yükseliş vardır. Artık
tablo görülmeye başladı. Türkiye bunları aşacak.
Türkiye AKP’yi seçimde yenecek ve aşacak. Müthiş bir
demokrasi zaferi olacaktır” dedi.

Memura para verilmezken, Oferlere, faize para
verildiğini belirten Baykal, buraya vergi veririm
anlayışının hakim olduğunu, bir konutu olandan da
vergi alınacağını, emeklinin lokmasına da göz
dikildiğini söyledi.

KUTU:
CHP YENİ GRUP BAŞKANLARINI BELİRLEDİ: CHP’nin dünkü
grup toplantısında grup başkanvekillerine Ali Topuz,
Kemal Anadol ile Prof.Dr. Haluk Koç 126 oyla
seçildiler. Grup Yönetim Kurulu üyeliklerine ise
Feridun Balğlu Haşim Oral, Yılmaz Kaya, Muharrem
Kılıç, Ali Kemal Deveciler, Mehmet Küçükaşık, Ali
Arslan, Hasan Güyüldar, Harun Akın getirildi. Grup
Disiplin Kurulu üyeliklerine de Halil Ünlütepe, Ali
Cumhur Yaka, Mevlüt Çoşkuner, Atila Emek, Gökhan
Durgun, Halil Tiryaki, Nuri Çilingir yeniden
seçildiler.