AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan, Beşiktaş'taki Başbakanlık Çalışma Ofisi'nde Kral FM'de canlı yayınlanan Mehmet Akbay'ın sunduğu ''Gezegen Mehmet'' adlı radyo programının konuğu oldu. Programda radyo dinleyicilerinin SMS ile gönderdiği soruları da yanıtlayan Başbakan Erdoğan, Mehmet Akbay'ın ''Şu anda Türkiye'nin yüzde 33'ü, İstanbul'un da yüzde 40'ı, İstanbul'da 4 milyon kişi sizi dinliyor'' sözleri üzerine ''Maşallah'' diyerek karşılık verdi.
Erdoğan, ''Son günlerde Türkiye'nin gündeminde olan bir cumhurbaşkanlığı seçimi söz konusu, yapılan Anayasa değişikliğine sayın Cumhurbaşkanı Sezer ve CHP'nin itirazları reddedildi. Şu anda cumhurbaşkanlığı seçimi nereye gidiyor? Siz cumhurbaşkanını meclis seçer dediniz. İsimler konusunda da tartışmalar var, bu noktada cumhurbaşkanlığı seçimleri nereye doğru gidiyor?'' sorusu üzerine, şöyle konuştu:
''Öncelikle şu andaki mevcut yasaya göre parlamento seçer. Bizim tabii arzumuz artık parlamentonun seçmesi değil de, mümkünse milletimize cumhurbaşkanımızı seçtirmenin yolunu açmak istiyoruz. Bununla ilgili attığımız adımlar var. Tabii CHP buna yanaşmıyor. CHP şu anda milletten kaçıyor. Sayın Baykal'ın nedense millete gitmeye gücü yok. Biz diyoruz ki bakın adınızda cumhuriyet var, halk var. Cumhuriyet Halk Partisi.... Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk, 'Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' diyor. Görünen o ki parlamentoda bu işi çözmek sıkıntılı. Ve yaptığınız açıklamalarla hep demokraside uzlaşı konusunda böyle bir anlayışınız yok. Bir defa demokraside anlaşamıyoruz. Bir defa demokrasi azınlıkların çoğunluğa tahakkümü değildir. Milli irade, kime çoğunluğu vermişse onun oylarıdır. Çünkü oy çokluğu denen bir durum söz konusudur. Kimin oyları daha fazla ise onun dediği olur parlamentoda. Hani siz düşüncelerinizi söylersiniz, o düşünce kabul görürse bunu da tabii ki oy çokluğuna sahip olanlar değerlendirir. Ha bu demek değildir ki, çoğunluğa sahip olan bir iktidar azınlığa tahakküm eder. Hayır. Hukuk açısından, yani azınlığın hukuku noktasında onu da güvence altına almaya mecburdur.''
Başbakan Erdoğan, önlerinde bu konuda bir yol olduğunu ifade ederek, ''Biz diyoruz ki, en sağlıklı yol en iyisi millete gidelim. Beraberce bunun kararını verelim. Önce demokraside bir uzlaşma olması lazım, demokraside anlaşalım. Halka gidelim, referandum yapalım. Bu referandumda halkımız kimi istiyorsa 'diyorsun ki parlamento dışından olsun', sen adayını göster, millet oyunu versin'' diye konuştu.
-MİLLETİN SEÇMESİNİ SAĞLAYACAK KANUN-
Recep Tayyip Erdoğan, Akbay'ın, ''Herkes kendi adayını mı koysun diyorsunuz'' sorusu üzerine şunları söyledi:
''Kendi adayımızı koyarız veya parlamento içinden başka adaylar çıkar belli olmaz. Geçmişte 3-5 tane adayın çıktığı çok oldu. Şu anda tabloyu görmeden konuşmak da bir yerde erken. Tabloyu da görelim. Belki tabloyu gördükten sonra, belki bunlara ihtiyaç da kalmayacak. Tabloyu görmekte çok büyük fayda var. Çok da aceleci olmayalım diyorum. Ama ben bir ilke belirliyorum, diyorum ki, bundan sonraki süreçte en ideal olanı, yetkileri kısıtlanmış, daraltılmış bir cumhurbaşkanı ama cumhurbaşkanını da milletin seçmesidir.''
Mehmet Akbay'ın, ''Tabloyu görelim dediniz, tablo sizin lehinize olursa, tek başınıza cumhurbaşkanını seçecek durumda olursanız yine referanduma gider misiniz?'' sorusuna karışılık Erdoğan, ''Şu anda cumhurbaşkanı seçildikten sonra onun bir müktesep hakkı doğuyor. O zaman o müktesep hak içinde o süre dolacak. Ama bizim ilk işimiz bundan sonraki cumhurbaşkanını milletin seçmesini sağlayacak kanunu çıkarmak'' dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile demokraside anlaşamadıklarını belirterek, ''Sayın Baykal akşam yatıyor başka türlü konuşuyor, sabah kalkıyor başka türlü konuşuyor önce bunu aşmamız lazım'' dedi.
Erdoğan, ''Yeni dönemde cumhurbaşkanı yetkilerinin kısıtlanmasıyla ilgili olarak adım atacak mısınız?'' sorusuna ''Şu anda zaten biz bir sivil anayasa çalışması yapıyoruz'' karşılığını verdi.
Çalışmaların bitmek üzere olduğunu ifade eden Erdoğan, bu çalışmaların içinde yetkilerin kısıtlanmasına, bunların neler olacağına varıncaya kadar hepsini hazırladıklarını söyledi.
Erdoğan, çalışmalar tamamlandıktan sonra bunu tartışmaya açacaklarını ve daha sonra da yeni anayasa değişikliğini de Meclis gündemine getireceklerini söyledi.
''Muhalefet cumhurbaşkanlığı seçimi dönemini iyi yönetemediğinizi ve ülkeyi krize sürüklediğiniz ifade ediyor. Siz iyi yönetemediniz mi?''sorusu üzerine Erdoğan, ''Bu yaklaşım tabii çok çirkin bir yaklaşım. Biz niye iyi yönetemeyelim?'' dedi.
Erdoğan, bu süreçte Anayasa değişikliği yapmadıklarına dikkat çekerek, sözlerine şöyle devam etti:
''Sayın Özal, sayın Demirel ve sayın Sezer nasıl seçildiyse aynı şekilde bir cumhurbaşkanı seçimine gittik. Merhum Özal 263, sayın Demirel 244 ve sayın Sezer 330 oyla seçildi. Sayın Abdullah Gül ne aldı? 357 oy aldı. Hepsinden fazla aldı. Aynı anayasa. Peki aynı Anayasa olmasına rağmen CHP ne değişti ki Anayasa Mahkemesine gitmek suretiyle üstelikte tehditle... Anayasa Mahkemesi karar vermeden tehdit ediyor. 'Bizim itirazımız istikametinde bir karar çıkmazsa diyor Türkiye'de çatışma çıkar'. Bu suçtur, etki altına almaktır, baskı altına almaktır. Ama buna rağmen herhangi bir yerden ses çıkmadı. Bakın bizim bu yaptıklarımız hep suç duyurusudur, ama hiç savcılıklardan, şurada burada bir ses yok. Bu düşündürücüdür.
Buna rağmen Anayasa Mahkemesi bir karar vermiştir. Saygı duymak zorundayız. Anayasa Mahkemesinin üstünde hukuktaki ifadesiyle bir tasfiye kararı yapacak bir makam yoktur. Yani kararın düzeltilmesini sağlayacak makam yoktur. Bize göre var. Nedir o? Milletir. Onun için biz millete gidelim diyoruz. Millet bu yanlış kararı düzeltsin.''
-SON RET KARARI...-
''Anayasa Mahkemesinin son ret kararını bekliyor muydunuz?'' sorusuna da Erdoğan, ''Bunun beklemek beklememek noktasında değilim artık. Çünkü burası Türkiye her şey olabilir'' görüşünü dile getirdi.
Anayasa Mahkemesinin 6'ya 5 gibi oy çokluğuyla karar verdiğini ve bu kararın neticesinde şu anda yeni bir durumun ortaya çıktığını anımsatan Erdoğan, bu yeni duruma göre de Meclis'teki sayısal durum ortaya çıkınca adımların atılacağını bildirdi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''22 Temmuz'dan sonra Türk milleti rahat bir nefes alacak mı? Bu konuda çok gerildik. Artık tamam diyecek miyiz? Yeni bir erken seçim gündemde olabilir mi?'' sorusu üzerine de, AK Parti olarak çıkacak tabloyu görmeden böyle bir değerlendirmenin içerisine giremeyeceklerini söyledi.
Başbakan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
''Bu konuda ana muhalefet birisi, yavru muhalefet birisi, bunlar bir defa ön tıkamamalı. Bakın parlamento içinde bu işi çözmeye gidersek çok sıkıntı yaşarız. Ama bu sıkıntıyı ortadan kaldıracak tek yol var. Ya parlamento içinde çözülecekse kapıları kapamamak. Şimdi bize eğer liste ile gelirse biz bunu kabul etmeyiz. Kusura bakma da şimdi eğer Parlamento'da kahir ekseriyet A partisinde ise sen onun dediğine veya tekliflerinin üzerinde düşünmeye mecbursun. Aynı şey bizim için geçerli olsa bunu saygıyla karşılarız, demokrasi bu, daha önce de böyle olmuş, biz saygı duyarız. Bundan önce saygı duyduk. Aynı şeyler bizim dönemimizde yaşandı, yani geçmişte hep saygı duyduk.
Bir defa sayın Baykal ile demokraside anlaşamıyoruz ki sayın Baykal akşam yatıyor başka türlü konuşuyor, sabah kalkıyor başka türlü konuşuyor. Önce bunu aşmamız lazım. Onun için de ideolojik saplantılardan sıyrılıp ülkemizin ve milletimizin menfaatleri neyi gerektiriyorsa bunu yapmamız lazım.''
''22 temmuzdan önce sınır ötesi askeri müdahalede gündemde mi?'' sorusuna Erdoğan, ''Şu anda gündemimizde böyle bir şey yok. Böyle bir şey gerekmesi halinde zaten ilgili kurum ve kuruluşlarımızla bütün bu görüşmeleri yaparız'' karşılığını verdi.
|