Yelpaze'de yer alan habere göre, Türkeş’in tahliye olmasını sanılanın aksine Kenan Evren’in değil Turgut Sunalp’in sağladığı belirtiyor.
Haberde ayrıca Alpaslan Türkeş’in Askeri Mevkii Hastanesi'nde tutuklu olarak kaldığı odaya dinleme cihazları yerleştirildiği ,zamanın Başbakanı Turgut Özal’ın, Türkeş'in cezaevinde kalmasının hayati tehlike arz edeceğini bildiren doktor raporunu kasten sakladığı iddia ediliyor.
İşte Yelpaze Gazetesinin ilginç manşeti;
YELPAZE TARİHİ BİR GERÇEĞİ AÇIKLIYOR
Hastanede ölmesi isteniliyordu. Amaç; modern idamını sağlamaktı
12 Eylül 1980 askeri darbesin de siyasilerden, 4,5 yıl ile en çok hapis yatan lider Alpaslan Türkeş olmuştu. Türkeş, tutukluluğunu hemen hemen tamamını Askeri Mevki Hastanesi'nde geçirdi. En büyük şansı ise kendisine bakmak için görevlendirilen askeri doktor Selim Kaptanoğlu’nun ülkücü olması idi. Türkeş rahattı ama odasının her tarafına dinleme cihazı yerleştirilmişti.
Yelpaze'nin iddiasına göre, Türkeş sanki tek başına terörü tırmandırmış ve olaylara sebebiyet vermiş muamelesi görüyordu. Savcı Nurettin Soyer’in ise yanlı davrandığı herkes tarafından biliniyordu. Bütün duruşmalarda tahliye talebi mahkeme heyetince reddediliyordu.Türkeş, kendisine reva görülen bu davranışlar karşısında çok üzülmüş ve gözünün birisi kapanma noktasına gelmişti.
Tabip Yüzbaşı Kaptanoğlu bunları rapor edip, zamanın Özal hükümetine sunuyordu. Hatta ayrı bir rapor ile Türkeş’in ağır şekilde rahatsızlandığı ve kapalı yerde kalmasının hayati tehlikeyi doğuracağını belirtir bir raporu yine Başbakan Özal’a ulaştırmıştı. İddilara göre, Özal ise bu raporun gereğini yerine getirmediği gibi özellikle saklamıştı. Amacı Türkeş’i içerde tutmaktı.
Türkeş’e göre, kendisini Evren ve birkaç yandaşı idam etmeyi düşünüyorlardı. Ama asker kökenli ve gençlik tabanı olduğu için idam ettirmekten korkmakta idiler. Kendisi bizzat yakınlarına “Beni burada tutmalarının sebebi,üzüntüden hasta olup, ölmemi sağlamaktır.Yani modern idam sayılacak kurnazca bir yok etme planı”
Türkeş o zamanlar maddi sıkıntı da çekmekteydi. Hatta yazar Hüseyin Üzmez ile bir görüşmesinde ağlamaklı olarak evini satılığa çıkardığını ve çok üzüldüğünü belirtmişti. Çünkü, Başbuğa ulaşacak kişilerin hemen hemen hepsi aranmakta idi. Onunla en çok Turgut Sunalp Paşa ilgilenmekteydi. Sunal Paşa aynı zamanda MDP Genel Başkanı idi.
Şunalp Paşay'ı Evren ve konsey üyeleri siyasete itmişti. Yani Evren ve arkadaşlarının bir çok sırrını bilmekte idi. Türkeş’in ise okul çağlarından beri Evren ile arası yoktu. Evren’e öğrenci iken tokat attığı söylenmekteydi.
Hatta, MHP iddanamesi Yazar Uğur Mumcu’nun evinde Evren ve 'işkenceci' Komiser Zeki Kaman tarafından hazırlanıp, savcıya verildiği ileri sürüldü.
Sunalp Paşa MHP’nin her duruşmasından önce Türkeş’in tahliye edilmesi için Evren ve konsey üyelerine ısrarlarda bulunuyordu.
Fakat, bu ekip her defasında Sunalp paşanın teklifini reddetmekteydiler.
Sunalp paşa, Türkeş’in bu haline oldukça üzülmekteydi. Artık Türkeş’i tutukluluk halinden kurtarmak için her şeyi göze almıştı.
O zaman MHP’yi savunan tek yayın organı olarak çıkarılan haftalık Yeni Düşünce gazetesi her duruşmadan önce Sunalp paşa ile görüş alış-verişinde bulunmaktaydı. Bir gün Sunalp Paşa gazetenin Ankara temsilcisini çağırarak, “Yarın gel ,size müjdem olabilir. Albay’ı çıkarmak için kavgaya gidiyorum. Haberin olsun” demişti.
Temsilci olağanüstü haberi gazetenin sahibi Akkan Suver’e bildirmişti.
Ertesi gün MDP Genel Merkezine giden temsilciye Sunalp Paşa şunları söylemişti: "Gidin, manşetinizi atın. Başbuğ bu duruşmada tahliye olacak”
Gazete, bir hafta sonraki duruşma için Türkeş’in tahliye edileceğini manşetten bildirmişti.
Duruşma başlamış, Türkeş’in 2000 sayfalık iddianameyi yüzüne fırlattığı savcı Soyer’de değişiklik hissediliyordu. Duruşma sonunda Alpaslan Türkeş’in tahliyesini istemiş ve heyette bu görüşe uymuştu. İşte o an dışarıda sanki ağlamalar ve haykırışlar oluşmuştu. Telaşa kapılan mahkeme heyeti ,Türkeş’i arka kapılardan birinden kaçırmışlardı.
Başbuğ Türkeş tahliye olmuştu. Gazetenin manşeti yere düşmemişti. Türkeş’i ziyaret kabul ediyordu. Ziyaretçilerden Yaşar Okuyan ve DYP’li efsane Komando Ayvaz olarak anılan Ayvaz Gökdemir, ülkücüler tarafından kabul edilmemişti. Türkeş ise bunu duyunca kızmıştı. Çünkü, Okuyan eski eşinin akrabası idi. Ayvaz Gökdemir’i ise çok severdi.
İşte Türkeş’in hapisten kurtulduğu günden itibaren, onu kurtaranın Konsey Başkanı Kenan Evren’in olduğu nedense yayılmaya başladı. Rahmetli Sunalp paşa ise “Boş verin millet öyle bilsin’ diyerek söylentileri engellemiyordu. Gerçekte Türkeş’i Evren değil, Sunalp Paşa hapisten kurtarmıştı. Hatta Evren ve arkadaşlarını tehdit ettiği bile söylenmekteydi.
Kürşad Cengizhan / YELPAZE