Bakırköy 18. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan sanatçı Bülent Ersoy ile avukatı Muhittin Yüzüak katılmadı. Şikayetçiler Savaş Altay, Hayati Karataş ve kas rahatsızlığı bulunduğu için adliyeye tekerlekli sandalye ile gelen Hakan Özgül ise duruşmada hazır bulundu. Bülent Ersoy’un avukatı, müvekilinin duruşmaya katılmama nedenine ilişkin mahkemeye mazeret dilekçesi gönderdi.
Ersoy’un konserinin duruşma gününden önce belirlendiğinin belgelenemediğini kaydeden savcısı, Ersoy’un duruşmaya zorla getirilmesini; kaçma ve delil karartma şüphesi bulunmaması yüzünden tutuklanması talebinin reddedilmesini istedi.
Mahkeme hakimi, Bülent Ersoy’un bir sonraki duruşmaya polis zoruyla getirilmesini ve tutuklama talebinin reddini kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
2,5 YILA KADAR HAPİS İSTENİYOR
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 24 Şubat 2008’de bir televizyon kanalında canlı olarak yayınlanan eğlence içerikli programın sunucuları arasındaki şüpheli Bülent Ersoy’un, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) gerçekleştirdiği sınırötesi harekata ilişkin diğer sunucuların yaptıkları konuşmalardan farklı bir yorum getirerek, halkı askerlikten soğutan sözler sarf ettiği belirtiliyor.
Ersoy’un sözlerinin Avrupa’da yayın yapan terör örgütü PKK/Kongra-Gel denetimindeki Roj Tv tarafından övüldüğü belirtilen iddianamede, Ersoy’un “bu sözlerinin arkasında olduğunu söylediğine” yer veriliyor.
İddianamede, sanatçının ifadesinde TSK’ya saygılı olduğunu ve mirasının bir kısmını Mehmetçik Vakfı ve Türk Eğitim Vakfı’na bağışladığını ve buna ilişkin bağış senedini ibraz edeceğini söylediği anlatılan iddianamede, herhangi bir belgenin ise sunulmadığı ifadesi yer alıyor.
Türk milletinin askerliğe verdiği önem ve değer nedeniyle, milletin vicdanında “Asker ocağı” ile “Peygamber ocağı”nın eş değerde tutulduğu kaydedilen iddianamede, tüm dünyada aynı anda yayınlanan konuşmanın, savaş ortamındaki asker ailelerinin tedirginliği ve Mehmetçiğin moral değerleri yönünden düşünülmesi gerektiği ifade ediliyor.
İddianamede, Ersoy’un sanatçı kişiliğinin halka tesirinin olacağının da muhakkak olduğu dile getirilen iddianamede, sözlere ilişkin her yöreden RTÜK’e yoğun şikayetler geldiğinin ve bu tepkilerin internet sitelerinde dile getirildiğinin görüldüğü kaydediliyor.
Bülent Ersoy’un konuşmalarının eleştiri ve düşünce açıklama boyutunun ötesine geçtiği ve suç kastının açıkça ortaya konulduğu bildirilen iddianamede, Ersoy’un demeçlerinden pişmanlık duymadığının anlaşıldığı ve sözlerini bilinçli olarak sarf ettiğinin anlaşıldığı dile getiriliyor.
İddianamede, Bülent Ersoy’un “basın yoluyla halkı askerlikten soğuttuğu gerekçesiyle” TCK’nın 318. maddesi gereğince 9 aydan 2,5 yıla kadar hapsi isteniyor.