Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,9344
EURO
44,2717
IMKB
9.356,000
ALTIN
4.203,630
 
Hava Durumu ANKARA
13 / 32 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
BİR ŞEHİT ÇOCUĞUNUN ANAVATAN'A HAYKIRIŞI
BİR ŞEHİT ÇOCUĞUNUN ANAVATAN A HAYKIRIŞI
 
ŞEHİT ÇOCUKLARI KKTC VE TC HÜKÜMETLERİNE İSYAN’DA!!!
 
15.7.2007 - 00:14



KKTC’de Mülklerimizi Rumlara iade etmeye başlayan CTP hükümeti ülkede büyük rahatsızlık uyandırmaya ve tepkiler almaya devam ediyor. Bu tepkilerin en sonuncusu 16 Haziran’da Girne’de gerçekleşen “Cumhuriyete Sahip Çık” mitingi ile gerçekleşti. Kıbrıs Türkü sesini bir kez daha hem iç hem de dışta hıyanet edenlere karşı uyumadığını göstermek istedi. Ancak bu gerçekleşen olaylardan en çok rahatsız olanlar da hiç şüphesiz ki Rumların barbar ve katillikleri sonucunda aileleri önünde katledilen şehit yakınlarından geldi. KKTC’deki Şehit Aileleri Derneğimizin ilgisizliğinden yakınan birçok şehit ailesi Anavatan’dakilere bir mesaj iletmek istediler.

Öncelikle başta AKP sonra da KKTC’deki CTP-ÖRP koalisyonunun mülklerimizi Rumlara tek tek geri vermeye başlamalarından, onlara tazminatlar ödemelerinden rahatsız olan şehit aileleri “bu insanlar Türk için mi yoksa Rum hakları için mi çalışıyorlar? Bizlerin güney’deki e mülkümüzü ne haklarımızı savunan yok ve üzücü olan bu insanlar şuan bizi yönetiyorlar” şeklinde seslerini yükseltmeye başladılar. Milli değerlere sahip olan, KKTC Devletini savunan birçok insanımız “sürgün” misali tayinler yaşamakta, memurlar ağzını açamaması için baskılar uygulanmakta, sınavsız istihdamlar ile 40 yaşını aşan adamlar Devlet dairlerine alınmaktadır.

Güney’de Baf kasabasında Rumları şanlı direnişleri ile hizaya getiren ünlü ÇAKIRLAR ailesi, 1974 Ağustos’unda katledildiler. İşte o olayın canlı görgü tanığı evlatları Serkan, Sinem ve Songür ÇAKIR’ın bu konu ile ilgili bir mektubunu sizlere yayımlamak istiyorum;

“1974 yılı Mutlu Barış Harekatına kadar geçen süre içerisinde, Rumların, Kıbrıs Türküne karşı insanlık dışı yaptıkları uygulamalar, katliam ve soykırımları, yaşadıkça hatırlamak istemediğimiz ama ne aklımızdan ne yüreğimizden çıkarmadığımız bir dilim. 33 yıl geçmesine karşın bizler her mevsimi her günü geçmişimizle yaşadık ama bugün geldiğimiz noktada kendi hükümetimizin sanki de geçmişte bizler suçluymuşuz gibi Rumların “haklarını, kayıplarını, acılarını” savunmasını gördüğümüz zaman babamız, amcamız kimin için öldü sorusunu sormak istiyoruz onlara...

Bizler hep hazan mevsimi yaşayan şehit evlatlarıyız. Tek suçumuz vatanını, milletini, bayrağını seven yürekli, inançlı, cesur kahraman Türk evlatları olmak!

Baf kasabasında küçük şirin bir evde yaşıyorduk. Annemiz, babamız ve 3,6,9 yaşlarında yani daha küçük bir çocuk olan bizler...Evimizin bulunduğu sokakta oyun oynarken, siyah cübbeli, boynunda kocaman haç kolyesi olan upuzun sakallı bir papaz; ki bu MAKARİOS’muş ve ardından gelen katil EOKA’cı askerler bir bayram töreninden geçer gibi mutlu, güle oynaya, kahkahalar atarak geçmeye başladılar…Annemiz hemen bizi içeri aldı. Kapıları kapadık. Etrafı derin bir sessizlik sardı. Sessizliği bozan tek şey, EOKA’cı askerlerin yürüdüğü yoldaki kulakları tırmalayan iğrenç kahkahaları ve ayak sesleriydi.

Korkudan titrediğimiz o dakikalarda babamız koşarak eve geldi ama apar topar silahını alarak hemen çıktı. Evden de çıkmamamız için bizi tembihlemiş ve bizlerle hiç dönmeyecek gibi vedalaşmıştı. Vedalaşırken de yüzünde garip bir tebessüm vardı. Güneş de yavaş yavaş süzülmeye başlamıştı ki tüm diğer ailemizin bizde toplandığını görünce çok sevindik. Ancak sadece erkeklerimiz yoktu.

Dışarıda patlayan silah sesleri üzerine hepimiz bir oda içine kapandık ve sesimiz kesildi. Sanki kanımız donmuştu. Ellerimizi havaya açarak Allah’a dualar etmeye başlamıştık, günlerce bir odanın içinde aç susuz, bitkin kaldık. Ancak bir yandan da radyodan “Burası Bayrak Radyosu” sesleri ile Türkiye’den Mehmetçiğin geleceği haberlerini dinliyorduk. Diğer taraftan da Rumların bize dinlettirdikleri “BEKLEDİM DE GELMEDİN” şarkısı ile bizlerle alay ettiğini görüyorduk. Ama kimse inancını kaybetmemişti. Bir ara ana caddeden sokağımıza doğru koşan birilerini gördük, hemen o çatışmalar içerisinde “Çakırlardan haber var mı?” diye sordu annem. O esnada annemin sorusuna ayni anda çatışma halinde bulunan bir askerimiz bize “merak etmeyin hepsi de sapasağlam, mevzilerde bir kahraman gibi savaşıyorlar” demişti.Bize konuşan asker bir komutandı. Adı Cengizhan Özoğlu idi. Baf’ta sancaktarlık yapan bir yiğitti o da.

Rahatlamıştık çünkü komutanlar her şeyi bilirlerdi. Günlerce ayni odanın içinde uykusuz, aç kalıyorduk ama içimiz de rahattı çünkü anavatan’dan Mehmet’imiz gelecekti. Günler sonra babamız eve bitkin, yorgun, ayakta duramayacak şekilde gelmişti. Yorgunluktan bacakları titriyordu. Babamız eve sağ salim gelmişti ama yine de içimizde bir korku vardı. Hepimizin dilinde “Allah’ım yardım et, sen onları koru büyük Allah’ım, bizi Anavatanımıza, Mehmetçiğimize kavuştur, bayrağımızı yere düşürme ya Rab” diye dualar ediyorduk. Sonra bir ara babamızın arkadaşları ve ailedeki diğer fertlerle tartıştığını gördük. Bu tartışmaya kulak misafiri olmuştuk.

“üçü de evinizin yerini tespit edip gittiler, Çakırları arıyorlar, Erdoğan, Mustafa, Mehmet Çakır’ı sordular. Kaçın saklanın sizi öldürevcekler!...” diyorlardı. Babam ve amcaların kararlı görünüyorlardı. Babam sert bir sesle;


“ ÖLMEK VAR DÖNMEK YOK, AY YILDIZLI BAYRAĞIMIZIN ALTINDA ÖLEBİLMEK İÇİN DİRENDİK.BU TOPRAKLAR TÜRK’TÜR TÜRK KALACAKTIR.ŞİMDİ KAÇIP SAKLANMAK BİZE YAKIŞMAZ, ZAFER BİZİM OLACAK. EĞER ÖLÜR DE ZAFERİN BİZİM OLDUĞUNU GÖREMEZSEK, ZAFERİ GÖREMEDEN ŞEHİT OLDUK DİYE MEZAR TAŞIMIZA YAZACAKSINIZ” demişti...

Yine silah sesleri duyulmaya başlayınca daha 21 yaşındaki amcamız, 30’lu yaşlardaki diğer amcamız ve 34 yaşındaki babamız bizi öptüler, kokladılar ve sadece silah ve su alarak gittiler.

Kasıp kavuran Temmuz sıcaklarıydı. Radyodan Mehmetçiğin adaya gelmeye başladığı haberleri geldi. İçimiz içimize sığmıyordu, sevinç gözyaşları ile Mehmetçiğimizi bekliyorduk, onlara dualar ediyorduk. Radyo’yu dinlerken bu sevincimiz bir anda sönmüştü çünkü amcamız Ali Çakır ağır yaralanmış ve Adana’ya gönderilmişti. Ancak orada şehit olmuştu. yüreklerimiz paramparça olsa da yine de ağlasak da “Tanrı Türkü Korusun, Vatanımız sana canımız feda olsun” diyor, “Sana çok şükür olsun Allah’ım, Mehmetçiğe bizi kavuşturdun” diye dualar ediyorduk.

14 ağustos günü dünyamızı karartacak durum yaşadık. Silah sesleri kapımıza iyice yaklaşmış ve sokakta bağrışmalar ve kurşun sesleri geliyordu. Kapıyı aralayıp dışarı baktığımızda babamız Erdoğan Çakır, amcamız Mustafa Çakır ve komşumuz Hasan Kıral’ın kurşun yağmurları altında sokağımızda olduğunu gördük. Amcam daha 21 yaşındaydı ve Rumlara “ateş etmeyin içeride çocuklar var, diye bağırıyordu, ama onlar amcamı dinlemediler ve ona HAÇ işareti ile makineli tüfeklerle taramışlardı. Babam ve komşumuzu ateşli makinelerle yaraladıktan sonra kapılarımızı kırdılar bizleri tekme tokat yerde yatan yaralı babamızın üzerinden bastırarak dışarı çıkarmaya çalıştılar. Yerde kanlar içinde yatan babamızı sardığımızda konuşamıyordu ama eli ile gitmemizi işaret ediyordu...

EOKA askerleri ile BM BARIŞ GÜCÜ ASKERLERİ babamızı yerden alıp bir arabanın içine savurdular ve götürdüler. Bu arada sürükleyerek tekme tokat sokağa getirdikleri Dilaver Teğmeni de kendi gibi komutan olan EOKA’cı bir Rum onu duvara dayayarak ağzına silahı koymuş ve kahkahalar ile onu orada şehit etmişti. Beyinleri etrafa dağılmıştı...Annesinin kucağındaki dokuz aylık bebek Rahme Kral da 40 mermi ile vahşice katledilmişti, karnıcığındaki barsakları dışarıdaydı...

...Sonra hepimizi de koyun sürüsü gibi havaya ateş açarak önlerinde Baf’taki futbol sahasına kadar götürdüler. Maksatları bize korku yaşatarak orada canımıza son vermekti. Akşama doğru idi, bir Barış gücü askeri gelerek bizi serbest bıraktırdı. Ağbim Serkan Çakır’ın elinden tutarak evimize koştuk...ayaklarımızda tek papuç olmasına karşın koştuk babamızın yanına...Sokağımız kan gölü olmuştu...Gözlerimiz yerde yatan şehitler arasında babamızı aradı. Bir tanesi acı acı inliyor ve daha ölmemişti...Çok acı çekiyordu...Kanı durmadan oluk oluk akıyordu...Son nefeslerini veriyordu...O sırada karşıda bir Rum arabası durdu. Kapısı açıldı ve bir hayvan leşi savurur gibi babamı ölü bedeni ile dışarı attılar.

Hemen koştuk, tüm vücudundaki kanı çekilmiş, vücudunun değişik yerlerine iğneler batırılmıştı...Gökleri titreten feryatlar,acılar içerisinde ağlıyorduk...Cami avlusunda polis İzzet Pamukoğlu’nu da başına NACAK ile vurarak katletmişlerdi...Şimdi babamız ve amcalarımız ve o gün o meydanda katledilenler Baf camisi avlusundaki açılan tek çukur mezarda üst üste yatmaktadırlar...Babamızı o toprağın altından çıkarmak için ellerimizle toprağı kazdığımızı hatırlıyorum...Bizi sonra çeke çeke oradan alıp evimize götürmüşlerdi...Ağbim Serkan Çakır babamın vurulduğu yerde günlerce aç susuz kimseyle konuşmadan hep ağlayarak BABA, BABA diye inlemesini unutamam..

Aradan 33 yıl geçti. Ama biz halen o acı günleri, özellikle de bugün yaşananlar ile yani “ Rum kardeşleri” diye bizi Rum’un kucağına itmek isteyenleri gördükçe daha da acı şekilde yaşıyoruz. Sizler böylesi bir acıyı yüreklerinize gömüp yaşaman nedir bilir misiniz? Okuldan babası tarafından alınan çocukların o sevincini yaşayamamanın üzüntüsünü? Yada babasının dizinin dibinde oturan, elini tutan çocuk gördüğünüzde duygularımız nasıl olur bilir misiniz? Biz tüm bunlara katlandık, vatan sağolsun dedik, babamızı, amcalarımızı, komşularımızı, nice isimsiz kahramanlarımızı bu topraklarda gelecek nesiller esaret altında yaşamasın Kıbrıs Türk kalsın diye verdik. Şimdi bunları unutarak bizleri Rumlarla yeniden birleştirme çabasında olan gerek içteki yöneticiler yada Anavatan’dakilere sormak lazımdır. KKTC’de Rumlara eski mülklerini vermek, kayıplarını iade etmek için yaptıkları bu çalışmalar kimin içindir? Mademki KKTC Devletini görmezden gelerek bizleri Rum’un kucağına itecek, adadaki Türk askerimi “işgalci” sayacak ve onları saymayacaktınız, neden biz ŞEHİTLER verdik! Neden yıllarca acı, ızdırap yaşadık? Ancak Kıbrıs Türklerini Anavatan’larından kopan, Türk milletini istemeyen olarak göstermeye çalışan tüm işbirlikçiler ve hainler şunu unutmasınlar, şehitlerimizin emanetini bu topraklarda kanımızın son damlasına kadar sürdüreceğiz. Biz ZAFERİ GÖRMEDEN ŞEHİT OLMADIK, BİZ ZAFERİ MUTLU BARIŞ HAREKATI İLE GÖRDÜK!....”

Evet bu yazı Serkan Çakır’ın yardımları ile bu olayları daha altı yaşında yaşayan Sinem Çakır tarafından üç yıl önce kaleme alındı.

BU MEKTUBU KKTC’DE MÜLKLERİMİZİ İADE EDEN, RUMLARA BOĞAZIMIZDAN KESEREK TAZMİNATLAR VEREN, GAVURLARI DOYURAN TÜM YETKİLİLERE İLETİLMEKTEDİR.BUGÜN ADADA TÜRK ASKERİ ALEYHİNE ÇALIŞMALARI BAŞLATARAK ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ GERÇEKLEŞTİRME HAZIRLIĞINDA OLAN CTP İKTİDARI, ANAYASAMIZDAKİ GEÇİÇİ 10. MADDE’Yİ DEĞİŞTİRME HAZIRLIĞI YAPMAKTADIR. TÜRK ASKERİNİN ADADAN GİTMESİ İÇİN TÜM ÇABALAR VERİLİYOR.

ANCAK KIRBIS TÜRKÜ MEHMETÇİĞİNE GEÇMİŞTE DE SAHİP ÇIKTI, BUGÜN DE SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDECEKTİR. BAŞTA, KORGENERAL HAYRİ KIVRIKOĞLU VE GÜVENLİK KUVVETLERİ KOMUTANIMIZ MEHMET ERÖZ PAŞALARIMIZ VE DİĞER KUVVET KOMUTANLARIMIZ, SİVİL SAVUNMA TEŞKİLATIMIZA, BU TOPRAKLARDA Kİ DİRENİŞTE OLAN SABREDEN KIBRIS TÜRKÜNE BÜYÜK GÜÇ VERDİKLERİ İÇİN, HEPSİNDEN ALLAH RAZI OLSUN DİYORUZ...

MEHMEDİM BİZ GİRNE’DEN ANADOLU’YA YOLUMUZU 1974 YILINDA BİR DAHA KALKMAMAKCASINA BAĞLADIK, KİMBİLİR BELKİ BİR GÜN TÜM KIBRIS’TAN BAĞLAYACAĞIZ...


Kaynak: Haberinyeri.net


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


ERBAKAN'DAN BİR İLGİNÇ BENZETME DAHA

ABD ELÇİSİ WİLSON; PKK'YA SİLAH SAĞLAMIYORUZ

BAKAN İLE EL SIKIŞMADI, HAPSE GİRDİ
»  MİNE TİME'A KAPAK OLUŞUNUN HİKAYESİNİ ANLATTI
»  PARTİLERİN TRT MARATONU BAŞLIYOR!
»  AK PARTİNİN HEDEFİ 1 MİLYON KİŞİ
»  İŞTE BAYKAL'IN OĞLUNUN 600 DAİRESİ VAR DEDİĞİ BAKAN..!
»  MALİYE BAKANI UNAKITAN BU SORULARA CEVAP VEREMEDİ
»  MAMAKLILAR GÜL'Ü ÖPMEK İÇİN YARIŞTILAR
»  İŞTE SON SEÇİM ANKETİ!
»  TÜRBANLI KIZ TİME DERGİSİNE KAPAK OLDU
»  MİLLETVEKİLİNE SORU SORDULAR DİYE EVLERİ MÜHÜRLENDİ
»  YSK'DAN ADAY VE PARTİLERE 'YASAKLARA UYUN' UYARISI
»   KİMSE YOLDA KALMAYACAK
»  AKUT'DAN RTÜK'E TAZMİNAT DAVASI
»  İÇİŞLERİ BAKANLIĞI İLÇELERİN İL OLAMASI NA AÇIKLIK GETİRDİ
»  ÜLKEYİ ŞARKILARLA YÖNETECEK PARTİ KURULUYOR
»  BARIŞ MİTİNGİNDE SAVAŞ
»  EMİN ŞİRİN: "MECLİS'E ÜÇ PARTİ DEĞİL, 4 PARTİ GİRECEK"
»  "SEÇİMLER SONUNDA BAYKAL RODOS'A KADAR YÜZECEK"
»  RUS UÇAĞINDA SARHOŞ KAVGASI
»  ADD"NEREDEN BULDUN" SORUSUNU YANITLADI
»  GÜZEL VE DAHİ'NİN YAPIMCISINDAN BAKAN ÇUBUKÇU'YATEPKİ
»  ABDULLAH GÜL HAKKINDA ŞOK İDDİALAR
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.