CHP Genel Sekreteri ve Parti Sözcüsü Bihlun
Tamaylıgil, Hatip Dicle’nin milletvekilliğinin düşürülmesine ilişkin olarak, "Bir milletvekilinin mazbata aldıktan sonra düşürülmesini hukuken ve siyaseten
doğru bulmuyoruz" dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı.

Tamaylıgil, toplantının ardından açıklamalarda bulundu ve gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Konuşmasına MYK olarak Tunceli’de şehit olan iki polise Allah’tan rahmet, yakınlarına, emniyet teşkilatına ve tüm Türkiye’ye baş sağlığı dileyerek başlayan
Tamaylıgil, bu tür acıların bir daha yaşanmaması temennisinde bulundu.

MYK’nın yurt içinde ve yurt dışında yaşanan günlük gelişmeleri ele aldığını ifade eden Tamaylıgil, Türkiye’nin hızla hukuk devleti olmaktan çıktığını ileri sürdü. Tamaylıgil, şöyle konuştu:

"Bir milletvekilinin mazbata aldıktan sonra düşürülmesini hukuken ve siyaseten doğru bulmuyoruz. Yüzde 10 barajını düşürmeyen, siyasi partiler
yasasını, seçim yasasını demokratik hale getirmeyen AKP iktidarı, neticede baktığımızda bu tür sorunlarla karşı karşıya kalmamızda etkin olarak o zamanda
daha önceki dönemlerde yapılmamasını ortaya koyarak, bu sonuçları hazırlamıştır.

Düşen milletvekilinin AKP’ye yazılmaması bakımından bu noktada iktidarı göreve çağırıyoruz. Adalet millet adına karar verir. Milli iradenin ortaya
koyduğu tercihi yok saymak mümkün değildir. Yargı siyaseti dizayn etmemelidir. Sayın Başbakan’a 2002 yılında kesin hüküm giymiş iken yolu açan benzer düzenlemeler nasıl o zaman yapılmışsa aynı düzenlemelerin yapılmasını zorunlu
görmekteyiz. İktidar bu konuda açık görüşünü açıklamalı, kendi alacağı bir milletvekili için Türkiye’yi krize sokmamalıdır."

Seçilen milletvekillerinin, milletvekili olmalarından çok daha önce tutuklu yargılanmalarının hukuka aykırı görüldüğünü daha önce defalarca dile
getirdiklerini belirten Tamaylıgil, uzun süreli tutukluluğun devam etmesinin masumiyet karinesine aykırı olduğunu vurguladı.

Tamaylıgil, şunları kaydetti:
"Halkın iradesiyle seçilenlerin tutuklu kalmaları, yemin edememeleri, kaçma şüphesi içinde olacakları, delileri karartacakları nedeniyle tahliye
edilmemeleri halkın iradesine saygısızlık olacağı gibi yine hukuka ve evrensel hukuk ilkelerinden olan masumiyet karinesine aykırıdır. Bu yargılamalar devam
edebilir. Tahliye edilmeleri hukukun ve siyasetin gereğidir. Mahkemelerden siyasallaşmamasını ve hukuka uygun kararı bekliyoruz."

Milletvekili seçilenlerin aday adaylığı ve adaylık için geçirdikleri süreçleri ve resmi prosedürü anlatan Tamaylıgil, "Yüksek Seçim Kurulunda ’seçilmelerine mani hal yoktur’ denerek kesin listeler açıklanmadı mı? Sonra halka gidip halkın oylarıyla seçildiler mi? Artık milletvekili olmaları için yemin etme zamanları gelmiştir, yemin edeceklerdir. Ancak nasıl olur da mahkeme ’ben bunların yemin etmelerini kabul etmiyorum’ diyebilir. Demokrasi ve evrensel hukukun gereği yemin etmelerini sağlayacak serbest bırakılma sürecinin işleyeceğini bekliyoruz" diye konuştu