CHP Grup başkanvekilleri Hakkı Suha Okay, Kemal Anadol ve Kemal
Kılıçdaroğlu, suç duyurusuyla ilgili ortak bir basın açıklaması yaptı.Kapatılan RP'nin 1997 yılı Hazine yardımına ilişkin Ankara 6. Asliye
Hukuk Mahkemesinde açılan alacak davasının, Abdullah Gül'ün
Cumhurbaşkanı adaylığını açıkladığı tarihin birkaç gün öncesinde, 19
Nisan 2007 tarihinde sonuçlandığı ifade edilen açıklamada, "Bundan
sonraki aşamada dava dosyasının Maliye Bakanlığı serüveni, Kemal
Unakıtan'ın girişimleri ile şekillendirildi" denildi.
Açıklamada, dava dosyasının, rutin uygulamaların ve teamüllerin dışına
çıkılarak; Unakıtan'ın talimatıyla Ankara Muhakemat Müdürlüğünden,
Başhukuk Muşavirliğine getirildiği ileri sürülerek, "Maliye Bakanlığı
gibi gelenekleri oturmuş bir kurumda dava dosyasının, kararın temyizini
engellemek için taşra birimlerinden Başhukuk Müşavirliğine
getirtilmesinin daha önce örneği yaşanmış bir uygulama olmadığı"
savunuldu.
Maliye Bakanı Unakıtan'ın girişimlerinin bununla da sınırlı kalmadığı
öne sürülen açıklamada, şöyle devam edildi:
"4353 sayılı Maliye Vekaleti Başhukuk Müşavirliğinin ve Muhakemat Umum
Müdürlüğünün Vazifelerine, Devlet Davalarının Takibi Usullerine ve
Merkez ve Vilayetler Kadrolarında Bazı Değişiklikler Yapılmasına Dair
Kanunun açık hükmüne karşın, aralarında Abdullah Gül, Abdülkadir Aksu ve
Özkan Öksüz'ün de bulunduğu bazı AKP'li davalılar hakkında 6. Asliye
Hukuk Mahkemesi kararının temyiz edilmemesine kadar vardı.
4353 Sayılı Yasanın 29. maddesinde, 2007 yılı için öngörülen 1 milyon
300 bin YTL'yi geçen davaların, ancak Danıştayın mütalaası alınmasından
sonra Maliye Bakanlığınca bir kararname ile temyizinden vazgeçilmesi
öngörülmüştür. Oysa, 6. Asliye Hukuk Mahkemesinde reddedilen davada,
4353 Sayılı Yasanın 29. maddesinde Danıştayın mütalaası için öngörülen 1
milyon 300 bin YTL'nin neredeyse 10 katı kadar bir rakam söz konusudur."
-"CUMHURBAŞKANI, SEYRETMEKLE YETİNDİ"-
Yasanın bu hükmüne karşın temyiz başvurusunda bulunmayan Maliye
Bakanlığı bürokratları ile Maliye Bakanı Unakıtan'ın, Türk Ceza
Kanunundaki "görevi kötüye kullanma" suçunu işlediklerini öne sürülen
açıklamada, haklarında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda
bulunulduğunu belirtildi.
Açıklamada, "Cumhurbaşkanlığı makamı devleti temsil etmektedir. Bu
nedenle, Cumhurbaşkanlığında oturan kişinin her türlü şaibeden uzak
olması gerekmektedir. Ancak, Sayın Cumhurbaşkanı dokunulmazlık nedeniyle
ceza yargılaması bile yapılamamış olan kendine ilişkin bir davada,
Maliye Bakanlığının yasal olmayan yollara başvurmasını sadece
seyretmekle yetinmiştir" denildi.