TARİHİ seçimin ardından ortaya çıkan tabloda en çok tartışılan isimlerden biri, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal oldu. Sandıkta umduğunu bulamayan ancak oylarını artıran CHP’nin yine ana muhalefet görevinde kalması, soldaki muhalif hareketlenmenin önünü alamadı. Muhalif hareketin seçim sonucundan dolayı CHP teşkilatları incelenmeden Deniz Baykal’ı istifaya çağırması “Hedef Baykal’ı siyasetten uzaklaştırmak mı” sorusunu gündeme getirdi.

Başkent kulislerinde yapılan değerlendirmelerde, sandığa giden yol sonrasında yaşananlar gelişmeler bazı kritik adımların, sandık öncesi atılmaya başlandığını ortaya koyuyor. Hazırda bekleyen CHP muhaliflerinin hemen hareketlenmesi üzerine şu yorum yapılıyor:

4.5 yıl boyunca sert bir muhalefet izleyen CHP’yi, sindirilmiş bir parti haline getirmek için Baykal’ı devreden çıkarma operasyonu başlatıldı.

CHP’nin seçim öncesi geniş kitlelere yayılması engellendi. Ardında Baykal’ı devirip Atatürk’ün partisini ılımlı bir parti yapmak için yoğun çalışmalar başlatıldı. Meclis’te marjinal DTP’lilerin karşısına milliyetçi MHP’yi de marjinal bir parti olarak çıkarıp yıpratmak. Ve Meclis’te sessiz bir CHP, güçlü AKP ve iki marjinal parit olması amaçlandı.i Bu, tamamen bir Amerikan planı...

Düğmeye basıldı

Partisini merkez sağa açma çabasına giren CHP Lideri Baykal , ummadığı bir tabloyla karşılaştı. Sağdan transfer edilen isimlerden yalnızca İlhan Kesici İstanbul birinci sıradan Meclis’e girdi. CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK ) üyelerinden bazılarının da seçilemeyen isimler arasında yer alması Baykal’ın parti içinda kan kaybetmesine neden oldu.

CHP Lideri öncelikli olarak sağlıklı bir değerlendirme yapılmasını isterken, muhaliflerin hiç zaman kaybetmeden istifa söylemiyle harekete geçmesi, başkentte Baykal’a karşı senaryo hazırlandığı yönündeki görüşleri kuvvetlendirdi. Başkent kulislerinde, köşk seçimi sırasında izlediği strateji ile AKP’nin adımlarının önünü kesen CHP yönetiminin, çeşitli kesimlerin hedefi haline getirildiği, bazı medya çevrelerinin de tavrıyla bu senaryoyu pekiştirdiği konuşuluyor. Muhalif hareketin de, bu planın bir parçası olduğu ve seçim öncesi yapamadığını seçim sonrası yapmak için düğmeye bastığı ifade ediliyor.

Sarıgül sahnede

Geçmişte SHP -CHP birleşmesi sırasında “Hikmet Çetin” formülünü gündeme getirenlerin aklında yine aynı isimler var. Önceki gün yaşanan gelişmeler “Baykal’a siyaseti bıraktırma” senaryolarını yeniden gündeme soktu. Baş aktör ise yine CHP’li Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’dü... SK’nın kesim seçim sonuçlarını açıklamasını bile beklemeyen muhalif isimlerden eski TBMM Başkanı Hikmet Çetin, Gaziantep eski Belediye Başkanı Celal Doğan, eski milletvekilleri Hasan Aydın, Muharrem Toprak, Mehmet Tomanbay, İsmail Değerli, Mehmet Moğultay ve Onur Kumbaracıbaşı’nın soluğu Sarıgül’ün ofisinde yer alması “Baykal’a siyasetten el çektirme” hareketi olarak yorumlandı. Özellikle Baykal’ın seçim sonuçlarını kameralar karşısında değerlendirdiği saatte, solun “Hikmet Ağabeyi” olarak tanınan Çetin’in CHP Lideri’nden sadece partiyi değil siyasetı bırakmaya çağırması, bundan sonraki süreçte CHP’nin kaynayan kazan haline getirme çabasının göstergesi oldu.

Solda Baykal ve ekibine bayrak açan bir diğer muhalif isim ise CHP’nin eski İstanbul Milletvekili Zülfü Livaneli oldu. Livaneli de muhalif isimler gibi 5 yıl önce gercekleştiği söylenen “Baykal-Erdoğan görüştü” iddiasını şimdi gündeme taşıması manidar olarak yorumlandı. Kulislerde Livaneli’nin 5 yıl boyunca beklemesi ve seçim sonrasında sahneye çıkması Baykal’ı siyasi arenadan silmek isteyenlere destek olarak değerlendirildi.

Baykal’dan jest

CHP Genel Başkan Yardımcısı Eşref Erdem, CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyelerinin istifalarını, Genel Başkan Baykal’a sunduğunu açıkladı. Erdem, Parti Genel Merkezi’nde dün yapılan MYK toplantısı devam ederken yaptığı açıklamada, MYK toplantısında, seçim sonuçlarının kapsamlı olarak ele alınarak değerlendirildiğini belirtti. Toplantıda, MYK üyelerinin tamamının istifalarını Genel Başkan Baykal’a sunduklarını kaydeden Erdem, Baykal’ın bu aşamada üyelerin görevlerine devam etmelerinin daha uygun olduğunu ifade ettiğini söyledi. Erdem, Parti Meclisi’nin de 2 Ağustos’da toplamasına karar verildiğini de kaydetti.

Kurultaya zorlayacaklar

Muhalİflerİn öncelikli amacı Baykal’ı seçim sonuçları ile suçlayarak, istifa etmesi gerektiğine inandırmak ve partiyi kurultaya götürmesini sağlamak. Baykal’ın bu taleplere sıcak bakmaması durumunda muhalfilerin “Baykal’ı devirme hareketindeki” 2. adım ise parti içinde kendilerine destek toplayarak, CHP yönetimini olağanüstü kongreye zorlamak

Delegelerin 5’te birinin desteğiyle yönetimi kongreye çağırmayı amaçlayan muhaliflerin, seçimli kurultay içinse 650 civarında delegenin imza toplaması gerekiyor. Gerekli imzaların tamamlanmasının ardından kurultayda Baykal’ın karşısına güçlü adaylar çıkarmayı amaçlayan muhalifler arasında Mustafa Sarıgül’ün yine sahnede olacağı belirtiliyor. Önümüzdeki günlerde zorlu bir süreçten geçecek olan Baykal’ın ise temkinli davranması ve geleceği görerek adımlar atması gerektiği yorumları yapılıyor. Anamuhalefet partisinin yine kongre ve lider kirizi içinde olmasının ise AKP’ye yarayacağı yorumları yapılıyor. Kulislerde, Baykal’ın CHP’yi bırakması ile parti içindeki muhalif seslerin daha da yükseleceği ve 80 yıllık geçmişe sahip partinin parçalara ayrılacağı savunuluyor.

DSP’liler ayrılacak mı?

CHP listelerinden seçilen 13 DSP’li milletvekillerinin, yemin töreninin ardından yol ayrımında olması parti içinde bir başka bir huzursuzluğun nedeni olarak gösteriliyor. Ancak henüz DSP’lilerin, CHP’den ayrılıp ayrılmayacağı netlik kazanmadı. CHP’nin kazandığı 112 milletvekilliği, DSP’lilerin ayrılması halinde 100’ün de altına inerek 99’a düşmüş olacak.

Tercüman