Bir zamanlar yeşil sahalarda fırtınalar estiren yeşil kırmızılı ekip, şimdilerde adeta kuru ekmeğe muhtaç hale düştü.

23 milyon liralık borcu sebebiyle transfer bile yapamayan kulüp, PTT 3. Lig 3. Grup'ta sondan ikinci sırada küme düşmeyi bekliyor. Deplasmana gidecek otobüs bulamayan, antrenmandan sonra duş alamayan, evden getirdiği sefer tasıyla karnını doyuran futbolcular, büyük bir çaresizlik yaşıyor.

Kaptan Hasan İnce, takımın halini şu sözlerle anlatırken, "Çoğu arkadaşımız öğrenci, 20 yaş ve altı kategoride. Kimsenin cebinde bir yol parası dahi yok. Doğru düzdün duş alamıyoruz. Yemek bile çıkmıyor." diye konuştu.

'Diyarbakırspor neden bu hale geldi?' sorusunun cevabının ise herkese ders olacak nitelikteki gerçeklerle dolu olduğu ifade edildi. Bugüne kadar 5 kez süper lige çıkan yeşil kırmızlı kulübün gelirleri sürekli eriyip gitmiş. Kasada para kalmayınca yüzler devlete dönmüştü.

'Birlik, beraberlik, kardeşlik' söylemlerinin her dönemde nakite dönüştüğü de belirtilirken, kulübün eski Basın Sözcüsü Suat Önen, sadece 2001-2009 yılları arasında Diyarbakırspor'a 103 milyon lira aktarıldığını vurguladı.

Önen, şöyle devam etti:
"Takım rant kapısına döndü. Büyük bölümü valilik üzerinden aktarılan milyonlarca lirayı kulübün içindeki çeteler kullandı. Valilik parayı kesince de kimsenin takımla işi kalmadı."

Tefecilerin eline düşen Diyarbakırspor'un bugün yönetiminin olmadığına da dikkat çekilirken, kulüp defterlerini inceleyen müfettişlerin hazırladığı 6 bin sayfalık raporun ise savcılığın önünde olduğu belirtildi. Sahte futbolcu transferinden usulsüz borçlandırmaya kadar onlarca iddia aydınlatılmayı bekliyor.

Kulübe 500 milyar borç veren bir yöneticinin, parayı 6 milyon TL olarak tahsil ettiği, futbolcu transferlerinde 'hortumlama' yapıldığı, masrafların şişirildiği, federasyondan gelen paraların şahsi hesaplara aktarıldığı gibi iddialar dilden dile dolaşıyor.

Eski Basın Sözcüsü Suat Önen, Diyarbakırspor'un düzenli bir gelir kaynağının olmadığını da belirterek, "Açıkça söyleyeyim takımı valilik destekliyordu. Bu durum, 'hazır para peşinde koşma' alışkanlığı oluşturdu. Tabi bu para belli bir çevrenin hoşuna gitti." diyerek, şunları söyledi:

"Kulübü rant kapısı olarak gördüler. Bir dönem, düzenli gelir getirsin diye kulübe dolmuş hatları verildi. Bu dolmuşlardan her ay 500 milyar para gelirdi. Ancak o hatları satarak para kazandılar. Kulüp düzenli gelirini kaybetti. Diyarbakırspor'a 2001'den 2009'a kadar 103 milyon TL aktarıldı. Bunun yüzde 90'ı valilikten geldi.
Tabi kimse denetim yapmayınca orada bir çark oluştu. Kulübü bir rant çetesi sardı. Valilik paranın takibini yapmadı. Doğru kullanılıyor mu kullanılmıyor mu, denetlenmedi. O paranın sorumluluğu hissedilmedi. Şimdi para musluğu kesilince herkes elini ayağını kesti. Kimse takıma talip olmadı. Kimse kulübün yanında değil."TRTHABER