Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı, Aile ve Sosyal İlişkiler Bakanlığı ile Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın 2012 yılı bütçesi görüşmelerinde milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı. 2011 yılında hem Avrupa hem de Avrupa’da önemli gelişmeler olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Davutoğlu, kritik bir dönemden geçildiğini belirterek MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “AKP’de kaos Türkiye’ye zarar verir” açıklamasına gönderme yaptı. Bahçeli’nin değerlendirmesinin çok önemli olduğunu kaydeden Bakan Davutoğlu, şunları söyledi:
“Bahçeli devlet adamı olgunluğu ile kritik dönemde tek başına iktidara gelmiş AK Parti’de yaşanacak bir kaosun ülkeye büyük zarar vereceğini belirtti. Ama bu noktada pozitif dil ile kullanırsak bu şu demektir. Güçlü bir AK Parti Türkiye’de istikrar, gücün teminatıdır. Bu gerçekten önemli bir tespit. Çünkü Türkiye’nin kaderi ile AK Parti’nin kaderi iç içe geçmiş bütünleşmiştir. Güçlü bir AK Parti iktidarı Türkiye’nin geleceğinin teminatıdır.”
Bahçeli’nin tek bir tespitine katılamayacağını söyleyen Davutoğlu, “AK Parti’de ne dün vardı, ne bugün var, ne de yarın olacak. Hiçbir zaman kaos olmayacak. Sayın Bahçeli müsterih olsunlar. Hiç merak buyurmasınlar. Hakkın ve halkın rızası için yola çıkmış AK Parti kadroları hiçbir fitneye kaosa izin vermeyecek ve 9 yılda gerçekleştirdiği başarılara Sayın Başbakan liderliğinde yeni başarılar ekleyeceğiz ve bu uluslararası başarılar sürecinin Türkiye’nin aktörlüğünde gerçekleşmesini teminat altına alacağız. Önümüzdeki 10-20 yıl içinde Türkiye’nin belirlediği bir Avrupa, etkilediği bir Ortadoğu olacak. Bu tarihi bir zaruriyettir. Bundan kimsenin şüphesi olmasın" ifadesinde bulundu.

-“FRANSA ORTAÇAĞA GİDİŞİN ÖNCÜSÜ OLACAK”-

Avrupa’daki dönüşümde iki önemli risk alanı olduğunu bunlardan birinin ırkçılık ve yabancı düşmanlığı olduğunu dile getiren Bakan Davutoğlu, Türklere yapılan saldırıları bu nedenle yakından izlediklerini söyledi. Davutoğlu ikinci riskin Avrupa ülkelerinin liderlerin ülkelerinin geleceğini, Avrupa’yı planlamak yerine sadece iktidarlarını sürdürme gibi basit bir siyasi hesapla hareket etmeleri olduğunu söyledi. Bunun son örneğinin Fransa’da görüldüğünü savunan Davutoğlu, parlamentoya getirilen Ermeni Soykırımı Yasa Tasarısı’nı eleştirdi. Davutoğlu, şunları söyledi:
“Fransa söz konusu tasarı ile kendi değerlerine savaş açmıştır. Doğmalara karşı verilen özgürlük ve demokrasi mücadelesinin timsali haline gelen Fransız Devriminin mirasını devralan Fransız Meclisi’ne sesleniyorum. Sizin görüşlerinize katılmıyorum ama sizin görüşlerinizi savunma hakkınızı sonuna kadar savunacağım diyen Voltaire Fransası’nın Meclisi’ne seslenmek istiyorum. Bu yapılmak istenen şey tarihi anlama noktasında yeni bir doğma inşa etmektir. Alternatif düşünceleri yasaklamaktır. Bu ortaçağ zihniyetidir. Bu ortaçağ zihniyetinin Fransa’da yeşermesi Avrupa’daki en büyük tehlikedir. Fransa kendisini Avrupa aydınlanmasının merkezi görür. Eğer bu kanun yasalaşırsa Avrupa’da Ortaçağ zihniyetinin geri gelişinin öncüsü Fransa olacaktır.”

-“HİÇBİR ÜLKENİN KARA LEKE SÜRMESİNE İZİN VERMEYİZ”-

Davutoğlu, yasanın Türk diplomat Yılmaz Çolpan’ın Ermeni terör örgütü Asala tarafından Paris’te öldürüldüğü gün olan 22 Aralık’ta görüşülecek olmasının tarihi bir işaret olduğunu, Fransa’nın ne büyük hata içinde olduğunu gösterdiğini savundu. Türkiye’nin tarihiyle adil bir hafıza üzerinden hesaplaşmaya hazır olduğunu ifade eden Davutoğlu, ancak bu tür yasalarla savunma hakkının Türkiye’nin elinden alınmasına boyun eğmeyeceklerini belirterek, “Hiçbir ülkenin ülkemizin alnına kara leke sürme girişimini karşılıksız bırakmamız söz konusu değildir. Bu yasa kabul edildiği Fransa’ya yanıtımız gerektiği gibi, sonuçları da net olacaktır” dedi.

-“BASKICI REJİMLERİN DEĞİL DEMOKRASİ İSTEYENLERİN YANINDAYIZ”-

Ortadoğu’daki gelişmelerle hükümetin politikalarına yönelik eleştirileri de yanıtlayan Bakan Davutoğlu, “Arap sokağında yola çıkanlar bir yerden talimat aldıkları için değil, bu Meclis’te olduğu gibi halk tarafından oluşan bir Meclis kurmak için hareket ediyorlar” dedi. Bu gelişmeler karşısında statükoyu destekleme seçeneğinin olduğunu, ama baskıcı dikta rejimlerine baş kaldırırken insanlar Türkiye’nin böyle bir ilkesiz duruş gösteremeyeceğini söyledi. İkinci seçeneğin “bekle-gör” politikası olduğunu ve muhalefetin de bunu savunduğunu ileri süren Davutoğlu, “Biz izlemeyeceğiz. Bölgeni kaderini bölge dışı aktörlere teslim etmeyeceğiz” dedi. Davutoğlu, benimsedikleri harekat tarzının ise bu ülkeler halklarla tarihe dayanan dostluk bağları içinde sürecin en hızlı ve barışçıl şekilde başarıya ulaşması için aktif çaba gösterilmesi olduğunu söyledi.
Davutoğlu, İran’a karşı ambargolara hayır derken ne kadar bağımsızlarsa bugün Ortadoğu’da da aynı şekilde bağımsız hareket ettiklerini, kimsenin talimat veremeyeceğini söyledi. Davutoğlu otoriter ve baskıcı rejimlerin yanında değil, demokrasi isteyen halkların yanında yer aldıklarını belirterek bunu da sosyal demokratlara atfettiğini söyledi.
Davutoğlu’nun sözlerine CHP Milletvekili Osman Korutürk tepki gösterdi. Bakan sanırım heyecanından beni anlamamış diyen Korutürk, “bekle gör” demediğini ifade etti. Dış politikada bekle gör politikası izlenmediğini, hep sağlam politika izlendiğini dile getiren Korutürk, “Başkasının bize yapmasını istemediğimiz şeyi başkasına yapmayalım. Türk dış politikası güçlüdür aynı şekilde devam etmeli. Maceralara girmeyelim” dedi. (ANKA