AB Adalet ve İçişleri Konseyi'nin, Türkiye ile mutabakata varılan geri kabul anlaşmasını onaylarken, Ankara'nın buna karşılık istediği vize kolaylığı ya da muafiyeti konusunda Komisyon'a yetki vermemesi, Dışişleri'nin tepkisine neden oldu.Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamada, Konsey'in aldığı "vize diyaloğu başlatma" kararının beklentileri karşılamaktan uzak olduğu ifade edildi.
Açıklamada, "AB'ye üye ülke ve kurumlar nezdinde Türk vatandaşlarına vize muafiyeti tanınmasıyla sonuçlanacak bir sürecin başlatılmasına yönelik olarak bir müddettir sürdürülen girişimler bağlamında, bu hedefe ulaşabilmek amacıyla Türkiye tarafından Geri Kabul Anlaşması'nın (GKA) imzalanması yükümlülüğünün yerine getirilmesi istendiği, söz konusu anlaşmayla ilgili müzakerelerin Türkiye ve AB Komisyonu tarafından sergilenen yapıcı yaklaşım sayesinde ocak ayı sonunda tamamlandığı" hatırlatıldı.
"İMZALAMAYIZ"
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da sosyal paylaşım sitesi Twitter'dan yaptığı açıklamada, Konsey'in AB Komisyonu'na Türkiye ile vize muafiyetini hedefleyen bir yetki vermemesi halinde Ankara'nın "Geri Kabul Anlaşması"nı imzalamayacağını belirtti. Davutoğlu, "Biz Türkiye olarak ikinci sınıf bir ülke değiliz. Her medeni halk gibi eşit muamele istiyoruz" diyerek tepkisini ortaya koydu. Türkiye, AB'nin vize görüşmelerine başlanması için ön koşul olarak koyduğu biyometrik pasaport uygulamasına geçtiğimiz sene geçmişti. Diğer koşul olan ve üzerinde 8 yıldır müzakerelerin sürdüğü "Geri Kabul Anlaşması" konusunda da mutabakat sağlanmıştı. "Geri Kabul Anlaşması", AB topraklarına yasa dışı yollarla giren Türk vatandaşlarının kolayca iade edilmesini, yürürlüğe giriş tarihinden 3 yıl sonra, üçüncü ülke vatandaşlarının da Türkiye’ye iade edilmesini öngörüyor.
DAVUTOĞLU NET KONUŞTU
AB Adalet ve İçişleri Konseyi'nin aldığı karar, Birleşik Arap Emirlikleri yolculuğu öncesi de Davutoğlu'na sorulmuştu.
Avrupa Birliği ile vize muafiyeti hedefine dönük müzakere süreci başlatılmaksızın, geri kabul anlaşmasını hayata geçirme sürecinin başlatılmasının mümkün olmadığını söyleyen Davutoğlu şöyle konuştu:
'Bugün bize gelen bilgilerde vize muafiyeti gibi açık bir hedef ortaya konmaksızın, vize diyaloğundan bahsedilmektedir. Bizim buradaki ilkesel duruşumuz bellidir: Türkiye hiçbir şartta herhangi bir ülkeden farklı bir muameleye tabi tutulmayı kabul edemez.
...Çok net ve açık bir şekilde ifade ediyorum, ilkesel bir pozisyonumuzdur, diğer ülkeler için uygulanan kurallar Türkiye için uygulanmadıkça, hiçbir şekilde geri kabul anlaşmasını hayata geçirmek mümkün olmaz..."
"HEDEF TAM ÜYELİKTİR"
Sarkozy'nin sözlerine ilk yorum da, Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış’tan geldi.
Türkiye'nin bu konudaki tavrının çok net olduğunu belirten Bağış, Türkiye’nin AB sürecini anlatarak,”Tek hedef vardır o da tam üyeliktir. AB müktesebatında tam üyelikten başka alternatif yoktur. AB'de aday ülkeler vardır, müzakere eden ülkeler ve üye ülkeler vardır. Olmayan bir şeyi Türkiye'ye sunmak bir kere mantık dışıdır” şeklinde konuştu.
AB'den gelen haber öncesi, gelişmeleri CNBC-e'de değerlendiren TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı Murat Mercan da şunları söylemişti:
"İpe un sermek diye bir atasözümüz var. Mahkemeler vize konusunda karar vermiş. Bazı üye ülkeler karar vermiş ama siyasi irade eksikliği olduğu aşikar. Siyasi irade ortadan kalkmazsa AB ilişkilerini yokuşa süren siyasi zihniyet ortadan kalkmadığı sürece detaylarla fazla uğraşmamak lazım. Türkiye geri kabul anlaşmasını onaylayacak sonra kolaylaştırıcı vize müzakereleri başlayacak. O da 1 yıl sürebilir. Artık sıkmaya başladı desem de yeridir. Türkiye-AB ilişkilerinde pozitif bir siyasi irade yoksa detaylarla da fazla uğraşmayalım. Bir defa bir samimiyet lazım. Bu samimiyeti görmüyorum. Büyük resmi de görmemiz lazım. Avrupalılara anlatmak lazım. Türkiye kolaylaştırıcı vize uygulamasına tabi olsa burada bir iyi niyet görürüm."
25 ŞUBAT 2011/Hürriyet