|
 |
 |
|
DOLAR |
38,9918 |
 |
|
 |
EURO |
44,2411 |
 |
|
 |
IMKB |
9.214,000 |
 |
|
 |
ALTIN |
4.142,360 |
 |
|
|
|
Şehir Seçimi

|
|
|
|
|
 |
|
|
|
 |
|
DTP, ÖN SAVUNMASINI SUNDU, ' DAVA SİYASİDİR' DEDİ
|
 |
 |
 |
|
|
Ön savunmada, "şiddet içermedikçe, sadece muhalif düşüncelerden ve var olan sistemi sorgulamaktan ötürü siyasi partilerin kapatılmaması gerektiği" belirtildi.
|
|
|
 |
|
|
|
|
 |
Ön savunma Anayasa Mahkemesi'ne sunulduktan sonra, DTP tarafından basına dağıtıldı. DTP'nin ön savunmasının başlangıcında, DTP'nin kuruluş amacında "Türkiye Cumhuriyeti'nin Türkler, Kürtler ve diğer etnik gruplartarafından kurulduğunu ve kardeşliğin temelinin tarihin derinliklerinde yattığını beyan ettiği" ifade edildi. DTP'nin Avrupa Birliği'ne tam üye olmuş bir Türkiye'yi hedeflediği kaydedilen ön savunmada, "Demokrasilerde elbette, muhalif görüşler ve bu görüşlerin siyasi partileri olacaktır. Var olan sisteme, statükoya alternatif politikalar oluşturmak; sistemin iktidarını, söylemve eylemleriyle eleştirmek, demokrasinin vazgeçilmezliğidir. Bu duruş ve bakış açısı ile meşru eylemleri hukuken ve siyaseten parti kapatma gerekçeleri olamaz" denildi. Kapatma davasının iddianamesinin hukuksal mantığının da irdelendiği ön savunmada, DTP'nin program ve tüzüğünün, yasal süreçler ve onaydan geçtiği, tüzük ve programında hiçbir aykırılığın söz konusu olmadığı kaydedildi. Savunmada, "DTP'nin, Türkiye Devleti'ni tehlikeye atacak hiçbir somut eyleminin olmadığı" ileri sürüldü. Ön savunmada, "Kürt sorununun, askere havale edilerek, asayiş ve kriminal bir sorun olarak, baskı yöntemleriyle çözülemediği görülmüştür. Kürt sorunu bir demokrasi ve insan hakları sorunudur" görüşüne yer verildi. "Dava siyasidir"
Ön savunmada, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya'nın, iddianamenin birçok yerinde DTP'nin kapatılması gerektiğini "hukuk dışı talepleriyle ifade ettiği, bunun da davanın siyasi bir anlayışla açıldığını ispatladığı" iddia edildi. Kapatma isteminin dayandırıldığı kanıtların başında, DTP kurulmadan önce, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlarıyla yaptığı haftalık olağan görüşmelerin yer aldığı ifade edildi. Savunmada, "Bilindiği üzere Abdullah Öcalan'ın da her siyasi tutuklu ve hükümlü gibi avukatlarıyla görüşme hakkı vardır. Bu hak, yasal bir çerçevede gerçekleştiği gibi, devletin yetkili organları tarafından da bilinmekte ve takip edilmektedir. Bu görüşmelerde, avukatları ile kendisi arasında geçen diyalog ve görüşmeler sonrasında avukatların yapmış oldukları açıklamalar ya da söylemler DTP'nin bilgisi dışındadır. Hukuken herhangi bir nedensellik bağı da oluşturmamaktadır. Kaldı ki, bu görüşmeleri ddianamede yer aldığı gibi olsa dahi yasadışı herhangi bir söylem yoktur. Bu görüşmelerde şiddet ve şiddete çağrı yoktur" denildi. Dağlıca'daki terör saldırısı Dağlıca'daki terörist saldırıdan sonra irtibat kesilen 8 askerin Türkiye'ye getirilmesi aşamasında bazı DTP'li milletvekillerinin ilgilerinin de iddianamede yer aldığı anımsatılan ön savunmada, "DTP,s adece insan hayatına verdiği değer itibariyle, üstüne düşen görevi yerine getirmiştir" denildi. Ön savunmada, şu an DTP Milletvekilleri Aysel Tuğluk ve Ayla Akat Ata'nın, terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan'ın avukatlığını yaptıkları sırada, "Öcalan'ın talimatlarını gerekli gördükleri yerlere ilettikleri" iddiasıyla haklarında açılan davanın da iddianamede kanıt olarak gösterildiği ifade edildi. "Avukat olan bu kişilerin kendi görevlerini icra ettikleri, görevlerini de yasal çerçeve içerisinde yaptıkları" ileri sürülen ön savunmada, "Bu ilişkiyi talimat olarak değerlendirmenin, Avukatlık Yasası'na aykırı olduğu" iddia edildi. "Teröristin tanımı..."
Savunmada, iddianamedeki "... terör örgütünü kınama veya eylemlerinin yanlışlığını, çocuk yaşlı kadın ayrımı gözetmeden insanları terörist yöntemlerle katletmenin bir insanlık suçu olduğunu söyleyememe demokratik hukuk devletinin hiçbir ilkesi ile açıklanamaz. Teröre terör diyemeyen bir mantık ya teröristtir ya da kendisini görevlendiren örgütten ölesiye korkandır" ifadesi hatırlatıldı. Savunmada, "Ulusal üstü belgelerde terör tanımında henüz bir uzlaşma sağlanmazken, tanım ve kavram tartışması devam ederken, Sayın Savcı'nın bu hukuksal gerçekliğiyok sayarak DTP'yi böylesi konularda beyanda bulunmadığı için suçlaması, kapatma gerekçesi olarak göstermesi, siyasi bir yaklaşımda bulunulması yasalara aykırıdır" görüşü savunuldu. Ön savunmada, "Şiddet içermedikçe, sadece muhalif düşüncelerden ve varolan sistemi sorgulamaktan ötürü siyasi partiler kapatılmamalıdır. Parti kapatma demokrasinin, insanlık onurunun ayıbı ve bunu kapatan rejimlerin en büyük handikabıdır. AB süreci ve yapılan reformlara rağmen bugün DTP milletvekillerinin aynı şekilde yasaklanmasının istenmesi geçmişte olduğu gibi bugün de hiçbir sorunu çözmeyecektir. Sadece demokrasimiz zarar görür" denildi. Sonuç Ön savunmanın sonuç bölümünde, dava sürecinde Anayasa Mahkemesi'nden, şu isteklerde bulunuldu: - İddianamede yer alan 141 eylemle ile ilgili soruşturma sonuçlarının akıbetinin sorulması - İmralı Cezaevi Müdürlüğü'nden görsel ve yazılı görüşme kayıtları - Bugüne kadar Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen parti kapatma kararlarının orijinal çevirileri - Maliye hazinesinden parti kapatmalar ve dokunulmazlıklar nedeniyle verilen AİHM kararları sonucu ne kadar tazminat ve gider ödendiği - Bu ödemeler nedeniyle sorumlular hakkında rücu yoluna gidilip gidilmediğinin sorulması - Siyasi Partiler Kanunu'nun 78, 80, 81, 101 ve 103'üncü maddelerinin yapılan Anayasa değişiklikleri sonucu, Anayasa'ya aykırı olduğu iddiasının kabul edilmesi - Siyaseten yasaklanması istenen tüm üyelerin davaya 'müdahil' olarak kabulleri ve savunmalarını yapmaları için kendilerine süre verilmesi - Hazine yardımı yapılmadığından bu talebin reddi ve son olarak da yasaya ve yönteme, eşitlik ilkesine, düşünce özgürlüğüne, Anayasa, Siyasi Partiler ve Seçim yasalarına, YSK kararlarına, AİHM kararlarına, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ilgili maddelerine aykırı kapatma talebinin reddine karar verilmesi. DTP'Lİ KAPLAN VE GEYLANİ'DEN AÇIKLAMA Ön savunma, parti avukatları DTP Şırnak milletvekili Hasip Kaplan, bağımsız Hakkari milletvekili Hamit Geylani ve beraberindekiler tarafından Yüksek Mahkeme'ye sunuldu. Kaplan, çıkışta yaptığı açıklamada, 3 aşamalı savunma stratejilerinin ilki olan ön savunmayı sunduklarını belirterek, bu stratejinin ikinci aşamasının sözlü, üçüncüsünün ise esas hakkında savunma olacağını söyledi. "Türkiye artık 21'inci yüzyılda partiler mezarlığına dönüşen bir ülke olmaktan ve bu ayıptan kurtulmak zorundadır" diyen Kaplan, "12 Eylül müdahalesiyle başta Atatürk'ün kurduğu parti olmak üzere bütün siyasi partilerin kapatıldığını, arkasından bugüne kadar 28 siyasi parti hakkında kapatma kararı verildiğini" ifade etti. Kaplan, kendisinin 20 yıldır bu mahkemeye geldiğini, buradan da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi için Strazburg'a gittiğini anlatarak, "50 yıllık Avrupa Mahkemesi tarihinde bu güne kadar sadece 4 tane siyasi parti hakkında soğuk harp döneminde kapatma kararı verildi. Ondan sonra bugüne kadar verilmedi. Türkiye, Avrupa Mahkemesi'nde siyasi parti kapatma rekorunu elinde bulunduruyor. Guinness Rekorlar Kitabı'na girebilecek durumda" dedi. "En kötü iddianame ile karşı karşıyayız" "Demokratikleşmenin, düşünce özgürlüğünün önündeki engeller kalkmadıkça ülkenin gelişmesinin de mümkün olamayacağını" savunan Kaplan, "Bizim tek sevincimiz bu kapatma davasında sadece üyelerimizin söz ve beyanları yer alıyor. Bir tek şiddet eylemi yoktur, bir tek insanın burnunun kanadığına dair belge bu dosyada sunulmamıştır. Ama benim gördüğüm en kötü iddianame ile karşı karşıyayız" dedi. "Türkiye'de düşünce ve örgütlenme özgürlüğünün önünün açılması gerektiğini, Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 301'inci maddesi başta olmak üzere bütün engellerin kaldırılması gerektiğini" ifade eden Kaplan, siyasi partilerin kapatılmasına seçmenin sandıkta öz iradesiyle karar vermesi gerektiğini belirtti. Savunmalarında özellikle uluslararası hukuk ve sözleşmeleri çerçevesinde "Türkiye'nin en önemli sorunu olan Kürt sorununa ilişkin beyanlarını, program ve tüzüklerini" koyduklarını anlatan Kaplan, bazı Anayasa'ya aykırılık iddiaları ile soruşturmanın genişletilmesi talebinde bulunduklarını kaydetti. Siyasi Partiler Kanunu'nun 78, 80, 81, 101 ve 103'üncü maddelerinin Anayasa'ya aykırı olduğunu iddia ettiklerini belirten Kaplan, siyaseten yasaklanması istenen bütün üyelerin davaya müdahil olmasını istediklerini de kaydetti. "Düşünce prangadan kurtulmalı" Kaplan, "Hazine yardımı verilmedi ki geri isteniyor. Onu anlamadık. 'Vermediğinizi alamazsınız' dedik, reddini istedik. Ayrıca artık düşüncelerin prangadan kurtulması gerektiğini söyleyerek, davanın reddedilmesini ve Türkiye'nin parti kapatma ayıbından kurtulmasını istedik" diye konuştu. Savunmada ayrıca 141 eylemin akıbetinin araştırılmasını, İmralı cezaevindeki görsel ve yazılı kayıtların istenmesini talep ettiklerini söyleyen Kaplan, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin parti kapatma kararlarını da istediklerini bildirdi. Kaplan, "Genel Başkan Nurettin Demirtaş cezaevindeyken gelip burada savunma yapabilecek mi? Öyle bir talebiniz oldu mu?" sorusuna karşılık, sözlü savunmada ilgili yasanın partiyi temsilen bir kişi ve avukatların görevlendirilebileceğini öngördüğünü anımsatarak, Demirtaş'ın vekaleti doğrultusunda bazı partililerin görevlendirildiğini söyledi. Bu arada, DTP'nin ön savunması nedeniyle Anayasa Mahkemesi'nin önünde güvenlik önlemi aldığı görüldü. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, DTP'nin "devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü aleyhine eylemlerin odağı" haline geldiği gerekçesiyle "temelli kapatılması" istemiyle dava açmıştı. Süreç nasıl işleyecek? DTP'nin ön savunmasına vermesinin ardından, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş, DTP'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Yalçınkaya sözlü açıklama, DTP yetkilileri de sözlü savunma yapacak. Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör, esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekse davalı DTP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek. Raporun, Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek. Üyeler, belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak. DTP hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak. Anayasa'ya göre bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesi'nin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek. Yüksek Mahkeme, DTP'nin, ön savunma için istediği üç ay ek süre verilmesi talebini, 9 Ocak 2008'de karara bağlayarak, bir ay ek süre tanınmasına karar vermişti.
 |
|
|
|
 |
|
|
Toplam yorum |
0 |
|
Onay bekleyen |
0 |
|
|
 |

Yorumunuz editörlerimiz
tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır. |
|
|
|
 |
Bu haber henüz yorumlanmamış...
|
 |
|
 |
Bu kategorideki diğer haberler |

|
|
|
|
|
|
 |
|
|
ÇOK OKUNANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
DEM Parti heyeti 'süreç'le ilgili olarak MHP ile görüşüyor. Görüşmeye MHP lideri Devlet Bahçeli de katılıyor. |
 |
|
 |
 |
|
Mevcut Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin 3 Haziran'da emeklilik hakkı elde edecek olması, bir süredir ... |
 |
|
 |
 |
|
FETÖ operasyonu sonrası kayyum atanan Maydonoz Döner'den ortaklık kurarak bayilik alan dönercilere ... |
 |
|
 |
 |
|
Türkiye’de yaz sezonu, turizm sektöründe büyük bir krizle açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, “turizm ... |
 |
-
|
 |
 |
|
İstanbul merkezli 36 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonda gözaltına alınan ... |
 |
|
 |
 |
|
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, partisinin genel merkezinde gazetecilerle yaptığı toplantıda, ... |
 |
|
 |
 |
|
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nuri Aslan hakkında soruşturma başlatıldı.
|
 |
|
 |
 |
|
İnfaz Kanunu'nda yapılacak düzenmesi için sona gelindiği ve yaklaşık 50 bin kişi için tahliye olacağı belirtildi. |
 |
-
|
 |
 |
|
Yasa dışı bahis gelirlerinin aklanmasında rol oynadığı iddia edilen Papara hakkında soruşturma ... |
 |
|
 |
 |
|
Cem Küçük, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yakın bazı müteahhitleri tasfiye edeceğini iddia etti. |
 |
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
YAZARLAR |
 |
|
 |
|
 |
|
 |
|
 |
 |
 |
ÇOK YORUMLANANLAR |
 |
 |
-
|
 |
 |
|
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanvekili Nuri Aslan hakkında soruşturma başlatıldı.
|
 |
|
 |
 |
|
Cem Küçük, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisine yakın bazı müteahhitleri tasfiye edeceğini iddia etti. |
 |
|
 |
 |
|
İnfaz Kanunu'nda yapılacak düzenmesi için sona gelindiği ve yaklaşık 50 bin kişi için tahliye olacağı belirtildi. |
 |
|
 |
 |
|
DEM Parti heyeti 'süreç'le ilgili olarak MHP ile görüşüyor. Görüşmeye MHP lideri Devlet Bahçeli de katılıyor. |
 |
-
|
 |
 |
|
Mevcut Cumhurbaşkanlığı Kabinesi'nin 3 Haziran'da emeklilik hakkı elde edecek olması, bir süredir ... |
 |
|
 |
 |
|
Türkiye’de yaz sezonu, turizm sektöründe büyük bir krizle açıldı. Kültür ve Turizm Bakanlığı, “turizm ... |
 |
|
 |
 |
|
Yasa dışı bahis gelirlerinin aklanmasında rol oynadığı iddia edilen Papara hakkında soruşturma ... |
 |
|
 |
 |
|
İstanbul merkezli 36 ilde Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik operasyonda gözaltına alınan ... |
 |
-
|
 |
 |
|
FETÖ operasyonu sonrası kayyum atanan Maydonoz Döner'den ortaklık kurarak bayilik alan dönercilere ... |
 |
|
 |
 |
|
AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala, partisinin genel merkezinde gazetecilerle yaptığı toplantıda, ... |
 |
-
|
|
|
 |
|
 |
 |
ANKET |
|
 |
 |
|
|
|
|
 |


 |
Medya
Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden
kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan
haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması
durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır.
Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait
yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz. |
 |
|
|
|