Davutoğlu, Danıştay ziyaretinin ardından düzenlediği basın toplantısında, Türkiye’nin kritik bir süreçten geçtiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Çevre ülkelerin çoğunda kamu düzeni sarsılmış ve terör örgütlerinin, rejimlerin baskıları altında son derece kaotik bir dönem yaşanıyor. Bunun getirdiği güvenlik boşlukları sınırlarımızı etkiliyor. Çevre ülkelerin çoğunda bırakın, seçim yapmayı, günlük hayatı bile sürdürmek mümkün değilken, Türkiye 7 Haziran seçimleriyle sadece bölgenin değil dünyanın en güçlü demokrasilerinden biri olduğunu ortaya koydu. Türkiye yeni bir döneme hazırlanırken, milletimizin beklentileri doğrultusunda adımlar atarak, Türkiye’nin daha güçlü şekilde geleceğe hazırlanmasını sağlarken, üçlü bir kıskaç terör saldırısıyla karşı karşıya kaldık. Bir taraftan daha biz 2013 Ekim ayında kendisini terör örgütü olarak ilan ettiğimiz ve her aşamada da Suriye’deki yıkıcı ve tahrip edici özelliği dışında İslam dünyasında oluşturduğu kötü algı dolayısıyla açıktan tehdit olarak gördüğümüz DEAŞ’ın saldırıları, Suruç’ta intihar saldırısı ve dün itibariyle de sınırımıza yapılan saldırı sonrasında DEAŞ tehdidi açıkça gündemde. Bu tehditle mücadele için planlamalar yaparken PKK’nın birçok ilde araç yakmaları dışında, Adıyaman’da bir askerimizi şehit etmesi, Ceylanpınar’da iki polisimizi şehit etmesi ve bunu küstahça, alçakça üstlenmesi ve arkasından da Diyarbakır’da bir polisimizi şehit etmesi, dikkatinizi çekerim, burada PKK’nın ve IŞİD’in terör eylemleri arasında neredeyse bir paralellik ve eş zamanlılık var. Ayrıca Suruç’ta katledilen vatandaşlarımızın acısı yüreğimizdeyken, İstanbul sokaklarında kalaşnikoflu gösteri yapmaya kalkan ve bu çerçevede de bütün yasal tedbirlere rağmen yüzlerine maske takmaya devam eden DHKP-C ve bağlantılı örgütlerin de sahneye çıktığını görüyoruz. Türkiye’de demokrasi kökleşmiş, temsil kabiliyeti olağanüstü, yüzde 95’e çıkmış bir meclis tablosu varken teröre tevessül edilmesi hem tesadüf değil, hem de bir tehdittir.”
-“EN UFAK HAREKETLİLİK KARŞISINDA EN ŞİDDETLİ TEPKİ GÖSTERİLECEK”-
Bugün başlatılan operasyonların, sadece noktasal operasyonlar değil, “bir süreç” olduğunu söyleyen Davutoğlu, şöyle devam etti:
“Bizim için bugünden itibaren teröre ve bütün bu şer odaklarına karşı yürüteceğimiz süreç, geniş kapsamlı bir süreçtir. Sadece bir günle, bir bölgeyle münhasır değildir. Alınacak tedbirleri tek tek gözden geçirdik. İl bazında, örgüt bazında değerlendirmeler yaptık, yurt içi ve yurt dışı tehditler bazında değerlendirmeler yaptık. Başta TSK, İçişleri Bakanlığımız, MİT Müsteşarlığımız olmak üzere güvenlikle ilgili birimlerimiz en detay şekilde talimatlandırıldı. Alacağımız tedbirler konusunda yaptığımız çalışmalardan sonra, toplantının bitişine müteakip, cumhurbaşkanımızı da arayarak atacağımız adımları arz ettim. Cumhurbaşkanımız İstanbul’da olduğu için ikili görüşme imkanımız olmamıştı. Yarın olağan haftalık görüşmemizi İstanbul’da gerçekleştireceğiz.
Bu sabah itibariyle silahlı kuvvetlerimiz, aldıkları talimat çerçevesinde Suriye sınırında Türkiye’yi tehdit etme potansiyeli taşıyan DEAŞ hedeflerini, yüzde yüz isabetle tam bir başarıyla ortadan kaldırmıştır. Sabahleyin Genelkurmay Başkanımızdan bilgiler aldım, biraz sonra da Başbakanlık Kriz Masası ki, Suruç’taki gelişme üzerine oluşturmuştuk. Oradan da detaylı bilgiler alacağım. Şu an itibariyle kim sınırımıza kim tehdit oluşturursa, talimat çok açık ve nettir. TSK’yı yetkilendirdik. Kim tehdit oluşturacak mahiyetle yaklaşırsa, ikinci emre gerek olmaksızın gerekli tedbir alınacak. Her an Suriye’nin üzerinde ve sınıra yakın bölgeleri gözetliyoruz. En ufak hareketlilik karşısında en şiddetli tepki gösterilecektir. Burada açık suretle ifade edeyim, bizim kimseyle savaşa girmek… Bazı şeyler ortaya atılıyor, Suriye’de kriz dört yılına yaklaştı ama Türkiye herhangi bir savaşın parçası haline gelmedi, gelmeyecek. Ama bizi tehdit eden, bize yönelik güvenlik tehdidi oluşturan bir odak varsa ona karşı da tedbir almak uluslararası hakkımızdır. Dün aldığımız tedbirlerin, ABD ile yürütülen müzakerelerle hiçbir alakası yoktur. Alakası yoktur derken, tabi ki bütün bu tedbirler bağlamında bilgilendirildi ama bu Türkiye’nin ulusal güvenliği bağlamında aldığı karardır, İncirlik’in açılması bağlamında yürütülen müzakereler de dahil olmak üzere, o ayrı bir süreçtir. ‘Şam yönetimine bilgi verildi’ gibi haberler görüyorum, söz konusu değil. Türkiye kendi güvenliğiyle ilgili kararlarını Ankara’da alır. Ama müttefik ülkeleri bilgilendirdik; çünkü bir koordinasyon yapılması gerekir.”
-“297 GÖZALTI İÇİNDE 37 YABANCI UYRUKLU VAR”-
“Sabah saat 03.00 sularında sınır ötesi operasyon başlarken, diğer taraftan 16 ilimizde DEAŞ, PKK ve DHKP-C unsurlarına karşı binlerce polisimizin katıldığı çok geniş kapsamlı bir operasyon yürütüldü” diyen Davutoğlu, şunları ekledi:
“Türkiye’nin huzurunu, halkımızın huzurunu tehdit etme potansiyeli taşıyan bütün unsurlara dönük ortak yapılan ve sağlam bir istihbaratla noktasal olarak gerçekleştirilen operasyonlardı. Şu ana kadar 297 kişi gözaltına alınmıştır ve operasyonlar devam etmektedir. Nerede, kimlere dönük nasıl tavır alınacağı, bize aktarıldı. Biz de düğmeye basılması talimatını verdik ve bunlar şu an yürütülüyor. Ceylanpınar’da polislerimizin şehit edilmesiyle ilgili olarak 35 kişi, Diyarbakır’da da 19 kişi gözaltına alındı. 297 gözaltı içinde 37 yabancı uyruklu vardır. Çok sayıda mühimmat ve silah ele geçirilmiştir. İstanbul’da ciddi bir terör odağı olarak yapılandırılan operasyonda, bir DHKP-C üyesi, polisin gözaltına alma teşebbüsü esnasında silahla mukabelede bulunduğu için ölü olarak ele geçirilmiştir. Polisimize de talimatımız açıktır. Özellikle bu hafta sonu bazı grupların gösteri yapacakları bilgisi üzerine söylüyorum, Türkiye’de izin verilen yerde herkes gösteri yapma hakkına sahiptir. Ama hiç kimse herhangi bir gösteride silah taşıma ya da yüzünü örtme özgürlüğüne sahip değildir. Herhangi bir cenaze bahane edilerek, İstanbul sokaklarında maskeli ve silahlı gösteri yapılmaya kalkışılırsa hiçbir şekilde müsamaha göstermeyiz. Sonra kimse ‘Niye müdahale edildi’ diye sormasın, kimse ‘Neden bu şekilde müdahale edildi’ diye sormasın. Bütün bu maskeli yapıları tek tek tespit ediyoruz, tek tek yasanın gerektiği cezaya çarptırılacaklar. Kimsenin özgürlükleri istismar etme hakkı olamaz. IŞİD militanları, PKK’nın ve bağlantılı grupların üyeleri ve DHKP-C üyelerine yönelik operasyonlar aralıksız sürecek. Ayrıca Ağrı, Adıyaman ve Şırnak gibi belli yerlerde araç yakma, yol kesme, kırsal kesimde illegal yapılara yönelik operasyon da devam edecek.”