Komisyon toplantısı öncesinde “İnsan Hakları Haftası” ile ilgili açıklamada bulunan Elkatmış, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin kabul edildiği 10 Aralık'ın, Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlandığını hatırlattı.
BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nin uluslararası kabul görmüş bir çok temel hak ve hürriyetin temelini oluşturduğunu kaydeden Elkatmış, insan haklarının kişilerin sadece insan olmasından kaynaklanan “vazgeçilmez, devredilmez ve bölünmez haklar” olduğunu vurguladı.
İnsan haklarının, uzun bir tarihi mücadele sürecinden geçerek bugüne geldiğini belirten Elkatmış, şöyle konuştu:
“Dünyada insan haklarının genel durumuna bakıldığında ne yazık ki kötü bir tabloyla karşı karşıyayız. İnsanların küçük bir kısmı varlık içinde yaşarken, büyük kısmı fırsat eşitliğinden yoksun, gayrı insani şartlarda yaşamaktadır. Savaşlar, açlık, hastalık ve doğal felaketler sebebiyle milyonlarca insan hayatını kaybetmektedir. Bu duruma, gelişmiş ülkeler seyirci kalmaktadır. Gelişmiş ülkeler, ekonomik ve siyasi menfaatlerinin olmadığı konulara son derece kayıtsız kalmakta, insan hakları, ülkelerin dış siyasetinde kazanımlar elde edilmesi için araç olarak kullanılmaktadır.
Dünyadaki ana aktörler, insan hakları konusunda samimi olmayıp, insan hakları adına dünyayı kan gölüne çevirmektedir. Dış müdahaleler için insan hakları meşruiyet kaynağı olarak kullanılırken, kendi ülkelerinde veya kendilerinin diğer ülkelerde işlediği insan hakları ihlallerini görmezden gelip, fütursuzca savunmaktadır.”
CIA UÇAKLARI
Son günlerde, CIA uçaklarına ilişkin iddiaların tartışma konusu olduğuna işaret eden Elkatmış, “İstihbarat uçakları, son günlerde dünya semalarında dolaşmakta, bu arada ülkemizde de dolaştığı söylenmektedir. İnsanlar gizli cezaevlerinde sorgulanmakta ve işkenceye maruz kalmaktadır” dedi.
İnsan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerde bir çok hak ve özgürlükten bahsedilmesine rağmen, hala BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi'nde belirtilen hak ve özgürlüklerin temin edilmediğini belirten Elkatmış, şunları kaydetti:
“BM de işlevsiz hale gelmiştir; güçlü devletlerin aracı olduğunu da hepimiz ibretle seyrediyoruz. İşte dünya üzerinde gizli uçaklar dolaşıyor, gizli cezaevleri var, gemilerde gizli cezaevleri var, sorgulamalar yapılıyor. Ama bunlardan hiçbirimizin de bilgisi, haberi yok. Dünyayı belli güçler, istediği gibi idare etmeye çalışıyorlar. Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu, insan haklarından geriye gidiştir.”
“TÜRKİYE, İSTENEN NOKTADA DEĞİL”
Elkatmış, insan hakları alanında bir çok yasal düzenleme yapılmasına karşılık Türkiye'nin bu alanda istenen noktada olmadığını, özellikle son günlerde meydana gelen terör olaylarını kaygıyla izlediklerini ifade ederek, bunun sona ermesini beklediklerini söyledi.
Terör bahane edilerek birtakım terör örgütleri ve yandaşlarının, değişik kentlerde özgürlükleri de alet ederek ortalığı kan gölüne çevirdiğini, yakıp yıktığını ifade eden Elkatmış, bunların insan hakları ve özgürlüklerle ilişkisinin kurulmasının mümkün olmadığını vurguladı.
Bu konuda halka büyük görev düştüğüne işaret eden Elkatmış, ”Halkın tahriklere kapılmamasını, sağduyulu hareket etmesini, sabırla ve ibretle olayları izlemesini bekliyoruz. Yönetimden de bunların mutlak suretle önlenmesi, terörün son bulması, demokratik hak ve özgürlüklerin tam ve kamil manada tesis edilmesi en büyük dileğimizdir” diye konuştu.