Eminağaoğlu, CHP, MHP ve BDP Grup Başkanvekillerine bir mektup yazdı. Mektubunda, TBMM Adalet Komisyonu'nda HSYK ile ilgili olarak görüşülmekte olan yasa teklifiyle ilgili olarak, dün toplantılara yargıdaki demokratik kitle örgütü olan Yargıçlar Sendikası'nı temsilen katıldığını hatırlatan Eminağaoğlu, Komisyon Başkanı'nın kendisine söz vereceğini ifade ettiğini aktardı.
Aynı gün Komisyon'da fiziki müdahaleye muhatap olduğunu, bu müdahale ile ilgili kendisine adli rapor verildiğini belirten Eminağaoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın partisine mensup milletvekilleri tarafından TBMM çatısı altında yapılan saldırı üzerine bu davranışı kınamak yerine kendisinin Komisyonda bulunmasını ve çok sesliliği dışladığını ifade etti.
Bu durumun demokrasiye yönelen bir tekme niteliğinde bulunması ve TBMM çatısı altında gerçekleşen saldırıyı TBMM Başkanı ve Adalet Komisyonu Başkanı'nın görmezden gelerek kınamamasını da eleştiren Eminağaoğlu, "Bu şekilde iktidar ile TBMM Başkanı'nın aynı olayda kabul edilemez biçimde aynı refleksi göstermesi, HSYK Başkanı sıfatını taşıyan Adalet Bakanı önünde bir yargıca, yargıdaki bir sivil örgüte yönelik gerçekleşen kaba davranışı bile dışlamayan Adalet Bakanı'nın, teklif yasalaştığında artırılan yetkileriyle Bakan üzerinden Bakan'ın yargıyı ve HSYK'yı ne duruma sokacağının mevcut tablodan daha ilk günden görülmesi"ne neden olduğunu savundu.
"HUKUKSAL SONUÇ DOĞURMAYACAK BU GÖRÜŞMELERDEN ÇEKİLMENİZ..."
Bugün TBMM Adalet Komisyonu'na gelerek sağlık durumu gözetilerek kendisine söz hakkının erken bir saatte verilmesi isteğini dilekçe ile ifade ettiğini belirten Eminağaoğlu, bu sefer ise söz hakkı tanınmayacağının kendisine ifade edilerek, Erdoğan'ın sergilediği davranışla paralel biçimde Komisyon Başkanı'nca tutum sergilendiğini aktardı.

Kendisine söz hakkı verilmemesiyle, yasama organının bağımsızlığını zedelediğini, çoksesliliğin dışlandığını kaydeden Eminağaoğlu şöyle devam etti:
"Yargıçlar Sendikası olarak bu tabloda Komisyon çalışmaları hukuksal katkı sağlamayacağından, iktidarın yargıyı biçimlendirme yolundaki davranışına süreçteki çalışmaların destek boyutuna taşınmaması için, Demokratik kitle örgütleri, bilimsel çevreler ve ilgili kurumların görüşlerinin alınmasını gerektiren yöntem olan yasa tasarısı olarak hükümetçe değil, bu gerçeklerin dışlanması için sadece iktidar partisi milletvekillerince, yasa yapma iradesi dolanılarak verilen ve yargıyı iktidara göre biçimlendirmeyi esas alan teklifin çoğunluk baskısı ile yasalaşma iradesinin bu şekilde açıkça ve aceleye getirilerek sergilenmesi, yargı bağımsızlığı, kuvvetler ayrılığının dışlanması, iktidara göre yargı yaratma iradesinde ısrar edilmesi karşısında, TBMM çalışmalarına katkı sunmamız dışlandığından, Bu tablo karşısında hukuk ve demokrasi için mücadele eden Partinizin de iktidarın bu tutumuna karşı duruşuna olan inancımız karşısında, Hukuksal sonuç doğurmayacak bu görüşmelerden çekilmeniz hususu bilgi ve takdirlerinize sunulur."