Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Pınarhisar'da toplu açılış töreninde konuştu. 1999 yılında Pınarhisar cezaevinde hapis yatan Erdoğan, Yeni Türkiye'nin ilk adımlarının Pınarhisar'da atıldığını söyledi.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:

''Pınarhisar benim için gurbet değil vuslattır. Hasret değil muhabbettir. Benim nezdimde yeni bir başlangıcın, yeniden doğuşun sembolüdür. Bugün bir kez daha Pınarhisar’a teşekkür ediyorum. Bizleri misafir ettiğiniz, ben sizi nasıl unutmadıysam, sizde beni unutmadığınız için hepinize teşekkür ediyorum.

AK PARTİ'NİN KURULUŞ PLANLARNI PINARHİSAR CEZAEVİ'NDE YAPTIK

Evet Pınarhisar yeni Türkiye’nin doğuşunda, Türkiye’nin özüyle buluşmasında tarihi öneme sahip bir ilçemizdir. AK Parti’nin kuruluş planlarını Pınarhisar Cezaevi’nde yaptık. Orada çalıştım, geleceğin planları konusunda kafa yorduk. AK Parti’nin rotasını felsefesini işte burada Pınarhisar’da gelen mektuplarla, binlerce mektupların içerisindeki o sinyallerle aldık. Görüşmelerdeki o duygularla kaptık.

ŞİİR OKUDUM DİYE CEZAEVİNDE KALDIM

Pınarhisar’dan başlayarak buradan yola çıkarak Türkiye’ye çok büyük eserler kazandırdık. Bu kardeşinizi 14 yıl önce Pınarhisar’a getiren sebepleri, sadece şahsımı değil milletin önemli çoğunluğunu hapislere mahkum edilen sebepleri ortadan kaldırdık. Ben şiir okudum diye cezaevinde kaldım. Bu ülkede şiir okudu diye şarkı söyledi diye, yazı yazdı diye, görüşlerini beyan etti benim maruz kaldığım eziyete hatta daha fazlasına onlar maruz kaldılar. Allah’a hamd olsun, ben kendi ülkemdeydim. Bu güzel Pınarhisar’daydım. Ama kimileri vatanlarını terk etmek zorunda kaldı, gurbette hayatına veda etmek zorunda kaldı, kimileri yıllarını hapislerde geçirmek zorunda kaldı, kimileri faili meçhulle hayatlarından kopmak zorunda kaldı. Bu anti demokratik atmosferi değiştirmek için büyük mücadeleler vardır.

MÜJDE DUYACAKSINIZ
Ben Pınarhisar cezaevindeyken Pınarhisar’da üniversite var mıydı? Ama şimdi Kırklarelimizde üniversite var.  Şimdi bu ayın 16’sında yeni bir müjde duyacaksınız. İnşallah Türkiye yeni bir süreci AB’de başlatıyor. Ayın 16’sında da onu duyacaksınız. Şimdi söylemiyorum, imzaları attığımız gün duyacaksınız.

Çok tehdit aldık. Çok sayıda kışkırtmayla tahrikle, bazen cinayetle bizi yolumuzdan ayırmak istediler. Partimizi kapatıp bizi engellemek istediler. Milletimizden aldığı güçle hayır duasıyla asla durmadık, duraklamadık, reformlarımıza devam ettik.

Ama unutmayın bu süreç bitmiş değil, demokratikleşme yaşayan bir süreçtir. Her an kendisini yenileyen bir süreçtir. Bakın 30 Eylül’de son derece kapsamlı bir demokratikleşme projesini kamuoyuna açıkladım.

YENİ DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ

Dün başbakanlıktan TBMM’ye tasarı göndererek 11 maddelik yeni düzenlemeyi ulaştırdık.  Farklı dil ve lehçelerde seçim propagandası yapmanın üzerindeki baskıyı kaldırıyoruz. Siyasi partiler kanununda eş genel başkanlık sistemini beldelerde teşkilatlandırma sistemini devlet yardımı sistemini değiştiriyoruz. Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz. Ayrımcılıkla nefretle mücadeleyi güçlendiriyoruz.

BİZ TÜRKÜLERDEN KORKMAYACAK KADAR BÜYÜK BİR MİLLETİZ

Pınarhisar benim için bizim için bir okuldur, medresey-i yusufiye’dir. Biz türkülerden korkmayacak kadar büyük bir milletiz. İnsanların farklılıklarından düşüncelerinden kılık kıyafetlerinden korkup onları yasaklamayacak kadar biz büyük bir ülkeyiz. Destek ile dua ile inşallah Türkiye’yi daha da büyütecek, itibarı daha da artıracak, bayrağımızın gücüne güç itibarına itibar katmaya devam edeceğiz.

Burada hemen sizlere bir şey söylüyorum. Bakınız şu 11 yıl içinde sadece Kırklareli’ne yaptığımız yatırım ne biliyor musunuz? Üç buçuk katrilyon.

Ana muhalefet laf üretir, biz ise iş üretiriz iş. Onun için ben Kırklareli’ndeki kardeşlerime söylüyorum, yerel seçime gidiyoruz. Kırklareli şu yerel seçimde acaba alt yapısıyla üst yapısıyla daha güzel bir şehir istemez mi? Daha modern bir şehir istemez mi? Buna layık değil mi? İstiyoruz ki Kırklareli Trakya’da farklı bir konuma gelsin.

BİZ BUYUZ BE

Biz buyuz be. Esnaf halk bankasından yüzde 46 faizle kredi alıyordu. Şimdi ortalama yüzde  5. Niye? Çünkü biz esnafımızın memurumuzun yanındayız. Zorunlu tasarruf altında 13,5 katrilyon, işçimizden memurumuzdan para topladılar. Ödemediler. Biz gittik ödedik hepsini. Sıfırladık. Konut edindirme yardımı altında 3,5 katrilyon para kestiler. Onu da biz ödedik. Biz işçinin hamisiyiz. Memurun hamisiyiz. Biz çiftçinin köylünün hamisiyiz. Bu görevi yaptık yapıyoruz. Biz milletimizin de hizmetkarıyız.