Batı Trakya Türklerinin sorunlarının çözülmesi ve azınlık haklarından tam olarak yararlanabilmeleri konusunda Türkiye Cumhuriyeti olarak mücadelenin kararlılıkla sürdürüldüğünü bildirdi. Kurultaya gösterilen ilginin sevindirici olduğuna dikkat çeken Erdoğan, bunun geleceğe yönelik sorunların çözümüne ilişkin inancını artırdığını kaydetti.
Bu yıl ki kurultaya İskeçe Müftüsü Mehmet Emin Aga'nın ölümünün hüzün de getirdiğini ifade eden Erdoğan, Mehmet Emin Aga'nın Batı Trakya toplumunun saygın bir önderi olduğunu, çektiği çileler ve mahkum edildiğinde çektiği çilelerin de onun ismini sembolleştirdiğini anlattı. Erdoğan, şunları söyledi: ''Sorunların çözülmesi ve azınlık haklarından tam olarak yararlanabilme konusunda, Türkiye Cumhuriyeti olarak mücadelemizi aynı kararlılıkla sürdürüyoruz. Tabii ki bu uzun bir yolculuktur. Bu mücadelede gelinen nokta, arzulanan ve ideal nokta tabii ki değildir. Bu tür mücadelelerin geçmişi, bugünü, yarını birbirinden farklı olacaktır. Bugün Batı Trakya dünden daha iyidir. Yarın çok daha iyi olacaktır. Yunanistan'ın bu noktada eğer kendilerinin azınlık hakkına yönelik saygıları varsa, Türkiye'den de bu noktada beklentileri varsa, o zaman aynı şekilde onlar da bunun gereğini yerine getirmek durumundadır.''
"AMACIMIZ SOYDAŞLARIMIZIN HAKLARINI KORUMAK"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''Amacımız Batı Trakyalı soydaşlarımızın Yunanistan'ın saygın ve eşit vatandaşları olarak başta Lozan olmak, üzere ikili ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklarından yararlanmalarını sağlamaktır'' dedi.
Erdoğan, ''5. Uluslararası Batı Trakya Türkleri Kurultayı''nda yaptığı konuşmada, bir süre önce uluslararası bir zirvede Yunanistan Başbakanı ve Dışişleri Bakanına, Batı Trakya Türklerine ilişkin söylediklerini şöyle anlattı: ''Dedik ki, 'Bakın bir şeyi bir defa çözmek durumundayız. Bunu çözmediğiniz sürece bizden bazı şeyleri beklemeye hakkınız yok. Bir defa, Müslüman Türk'ün orada seçmiş olduğu müftüsünü siz tanımak zorundasınız. Oradaki Müslümanları idare edecek olan müftüyü siz nasıl tanıyacaksınız, nasıl bileceksiniz? Hangi ehliyete sahip olduğunu siz nasıl anlayabilirsiniz? Sizin Patrik atamanızı biz mi yapıyoruz? Sen Sinod Meclisi... Üstelik de vatandaşımız olması gerektiği halde biz burada bile anlayış gösterdik. Ama sizler bu anlayışı Lozan'a uygun bularak dahi gösteremiyorsunuz, kabullenemiyorsunuz.' Orada bunları söyledik. Sonra Viyana'da bir araya geldik ve 'Hala alınan mesafe yok' dedik. Fakat gelişmeler onu gösteriyor ki, bu konu er geç çözülecek, çözülmek durumunda. Çözülmediği takdirde tabii ki Türkiye'nin de mütekabiliyet anlayışından hareketle yapacakları vardır.''
AB üyesi bir ülke olarak Yunanistan'ın Kopenhag siyasi kriterlerinin gereği olarak bunları yapması gerektiğini vurgulayan Erdoğan, şu anda yapmamakla bu kriterlerin çiğnendiğini ve bunu da gittikleri her ülkede anlattıklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Amacımız Batı Trakyalı soydaşlarımızın Yunanistan'ın saygın ve eşit vatandaşları olarak, başta Lozan olmak üzere ikili ve uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan haklarından yararlanmalarını sağlamaktır. Başka bir şey istemiyoruz. Biz gerek Yunanistan'daki, gerekse Türkiye'deki hakları uluslararası anlaşmalarla teminat altına alınmış azınlıkları aramızda dostluk köprüsü olarak görüyoruz. Bugün Türkiye ile Yunanistan arasındaki dostluk köprüleri güçleniyor, adımlar atılıyor. Ama bu adımlar lafta değil, uygulamada da olsun istiyoruz. Şu an da Türkiye'de Hristiyanlar, Rum Ortodokslar kilise mi restore etmek istiyorlar, buyurun edin. Bizim bir sıkıntımız yok. Ama Atina'da camilerimiz var. Niçin restorasyonuna müsaade etmiyorsunuz? Siz de buna müsaade edeceksiniz. AB'nin gereği bu. Niye biz rahatız da onlar değil? Çünkü biz inancımıza güveniyoruz. İnancına güvenen, inanç özgürlüğünden korkmaz. Aramızdaki fark bu.''
-BATI TRAKYA'DAKİ SEÇİMLER-
Erdoğan, Batı Trakya'da 15 Ekim'de yapılacak yerel seçimlere işaret ederek, orada ayrılığa tahammül bulunmadığını, el birliği ve güç birliği içinde seçimden başarıyla çıkmak gerektiğini dile getirdi. Seçimin ardından İskeçe Müftüsü seçiminin yapılması gerektiğine dikkati çeken Erdoğan, orada Yunanistan'ın atadığı değil, Batı Trakyalıların seçtiği müftünün atamasının yapılması gerektiğini, olması gerekenin bu olduğunu, AB üyesi bir ülkede kesinlikle bunun işletilmesi gerektiğini vurguladı.
Başbakan Erdoğan 2 yıl önceki Yunanistan ziyaretinde yaşanan sıkıntıları yerinde gördüğünü, sadece adında ''Türk'' var diye kapatılan dernekler bulunduğunu hatırlattı. Yunanistan yönetiminin bu tür etnik unsurlara saygı göstermesi ve 21. yüzyılın çağdaş dünyasında bunun gereğinin bulunduğunu anlatan Erdoğan, bir etnik yapının inkarına kimsenin hakkının bulunmadığını söyledi. Erdoğan, Batı Trakya'daki Türklerin de Yunan vatandaşı olduğunu söyleyebilmeleri ve Yunanistan pasaportu taşımaktan dolayı hüzne kapılmamaları gerektiğini belirterek, asimilasyona tabi olmamanın önemine dikkat çekti. İskeçe ve Gümülcine'de birer azınlık lisesi var olmasına rağmen Gümülcine'de 25, İskeçe'de de 37 Yunan devlet lisesi bulunduğunu hatırlatan Erdoğan, oradaki Türk azınlığa yönelik özellikle eğitim konusundaki haklarına saygı duyulması gerektiğini kaydetti. Erdoğan, Türk azınlığın geçen yıl İskeçe'de yeni bir okul açmak için girişimde bulunduğunu ama hala yanıt alamadığını ifade etti.
"EĞİTİMLİ VE MÜREFFEH BATI TRAKYA TÜRK AZINLIĞI"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İnancına, kimliğine, gelenek ve göreneklerine sahip çıkan, gerek Yunanca, gerekse Türkçe'ye hakim, iyi eğitimli, müreffeh bir Batı Trakya Türk azınlığı Yunanistan ile aramızdaki ilişkilere ciddi katkılar sağlayacaktır'' dedi.
Erdoğan, ''5. Uluslararası Batı Trakya Türkleri Kurultayı''nda yaptığı konuşmada, 1913 Atina Anlaşması'nın hükümlerinin ne yazık ki hala uygulanamadığını, Yunanistan'ın alıştığı bazı adetlerini karar gibi dikte ettirmeye çalıştığını belirterek, Batı Trakya Türklerinin atalarından miras kalan vakıflarda söz sahibi olmaktan mahrum bırakıldığını söyledi.
TBMM'nin açılmasıyla azınlık vakıfları konusunun Türkiye'de de gündeme geleceğini kaydeden Erdoğan, Türkiye'de bu konu gündeme gelirken, Dışişleri Bakanı Abdullah Gül ve Devlet Bakanı ve Başmüzakereci Ali Babacan tarafından AB üyesi ülkelere yapılacak ziyaretlerde bu konunun gündeme getirileceğini anlattı.
Erdoğan, ''Biz bu adımı atıyoruz, ancak aynı şekilde Yunanistan'ın da bu adımı atması gerekiyor. Müslüman azınlıkların vakıflarının hukukunu korumanız ve onları sahiplerine teslim etmeniz gerekiyor. Türkiye'deki gayrimüslim cemaatler gibi Müslüman Türk azınlığı da vakıflarının idari kurullarını kendileri seçebilmeli'' diye konuştu.
''Batı Trakya Türk azınlığın, Yunanistan'ın Vatandaşlık Yasası'ndaki Helen ırkından olmayan vatandaşlara uygulanan 19. maddenin iptalini istediğini'' anlatan Erdoğan, ''on binlerce Batı Trakyalı kardeşimiz hüzünlü. Kiminin babası, kardeşi, amcası, teyzesi orada. Onlara kavuşamıyor. Vize noktasında dahi Batı Trakya'ya gidememeleri tamamen insanlık suçudur diye düşünüyorum'' dedi. Yunanistan'ın ırkçılık ve hoşgörüsüzlükle mücadeleye ilişkin Avrupa Komitesinin çağrılarını da duymadığını söyleyen Erdoğan, Batı Trakya Türk azınlığının Yunanistan'ın hatta Avrupa'nın en geri kalmış bölgesinde yaşadığına işaret etti. Erdoğan, bölgeye yönelik özellikle enerji konusunda yapılacak çalışmaları da anımsatarak, oradaki soydaşların dik durması gerektiğini, onların hayat standartlarının AB normlarına ulaştırılmasında işbirliğine her zaman hazır olduklarını söyledi. Batı Trakya Türklerinin AB vatandaşı olma ayrıcalığına sahip olduğuna dikkati çeken Erdoğan, ancak bunun kağıt üzerinde kalmaması gerektiğini kaydetti.
-''BİR OY, BİR SEÇİMDİR''-
Başbakan Erdoğan, ''İnancına, kimliğine gelenek ve göreneklerine sahip çıkan, gerek Yunanca, gerekse Türkçe'ye hakim, iyi eğitimli, müreffeh bir Batı Trakya Türk azınlığı Yunanistan ile aramızdaki ilişkilere ciddi katkılar sağlayacaktır'' diye konuştu.
Batı Trakya'daki soydaşların bir Yunan vatandaşı olarak Türkçe'nin yanı sıra, Yunanca'yı da en iyi şekilde öğrenmeleri, çocuklarına iyi eğitim vermeleri ve Türkiye ile bağlarını güçlü tutmaları gereğini vurgulayan Erdoğan, Yunan makamlarıyla her görüştüklerinde ''Batı Trakya'daki kardeşlerimiz iki ülke arasındaki en önemli köprüdür'' dediklerini ifade etti.
Erdoğan, bölgenin ekonomik kalkınması için çaba göstermek gerektiğini bildirdi. Türkiye'de yaşayan Batı Trakyalıların oraya yatırım yapmalarını isteyen Erdoğan, böylece yeni istihdam alanları açılacağını dile getirdi. 15 Ekim'deki seçimlerde ''Bir oy, bir seçimdir'' anlayışıyla hareket etmek gerektiğini vurgulayan Başbakan Erdoğan, ''Ben gitmesem de olur'' anlayışı yerine, ''Ben gidersem, biz kazanırız'' anlayışının yerleştirilmesi gerektiğini vurguladı