AKP Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Tunceli’ye gidiyor ana muhalefet partisinin genel başkanı, diyor ki ’Genel af çıkaracağız’ bir defa ana muhalefetin genel başkanı sen bu yetkiyi nereden aldın? Sen genel af çıkarma yetkisini nereden aldın? Sana bu yetkiyi kim verdi? Biz parlamentonun yüzde 65’ine sahip olan AKP sana orada bir gıdım su içirmez su. Neyi çıkarıyorsun sen?" dedi.
Erdoğan, partisinin Konya Hükümet Meydanı’nda düzenlediği mitingde konuştu. Erdoğan, Anayasa değişiklik paketiyle ilgili şunları söyledi:
"Biz ne yapmak istiyoruz, peki muhalefet ne yapmak istiyor. Bunların anlattıklarında bu değişiklik yapmak istediğimiz anayasa bununla ilgili bir şey duydunuz mu? Ben yine özellikle şunu hatırlatmak istiyorum. Allah aşkına, Tunceli’ye gidiyor ana muhalefet partisinin genel başkanı, diyor ki ’Genel af çıkaracağız’ bir defa ana muhalefetin genel başkanı sen bu yetkiyi nereden aldın? Sen genel af çıkarma yetkisini nereden aldın? Sana bu yetkiyi kim verdi? Biz parlamentonun yüzde 65’ne sahip olan AKP sana orada bir gıdım su içirmez su. Neyi çıkarıyorsun sen?"
Erdoğan, şunları söyledi:
"Çıkmış bizim için kalkıp diyor ki ’Terörist başını affedecekler.’ Yazıklar olsun ne benim ne arkadaşlarımın genlerinde böyle bir şey yok. Ama terörist başını size, yani bizden önceki iktidara teslim ettikleri zaman, teslim edenlere, onu idam etmeyeceğiz sözünü veren sensin Bahçeli sen."
Erdoğan, "Bakın, Hazreti Ali ne güzel söylemiş: ’Haksızlık
karşısında susan, dilsiz şeytandır.’ Biz haksızlık karşısında susmadık, susmayacağız" dedi.
Erdoğan, Partisince Hükümet Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuştu.
Konuşmasında, "Ramazan-ı Şerif’in mübarek olmasını Allah’tan temenni eden" Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Ramazan, sofralarımıza bereket, ruhlarımıza huzur, tüm insanlığa barış getirsin diyorum. Konya bir büyük şehir, Konya bir ulu şehir. Konya, kudretiyle dünyayı titretmiş, adaletiyle dünyaya hükmetmiş Selçuklu’nun baş şehridir. Konya, Sadrettin Konevi’nin, Şeyh Edebali’nin, Ahi Evran’ın, Şemsi Tebrizi’nin, elbette Hazreti Mevlana’nın şehri.
Bizim aynamız, ilim şehri, kültür şehri, medeniyet şehri Konya’dır. Bizim aynamız, ferasetiyle, basiretiyle bu aziz millettir. Biz Hazreti Mevlana’nın diliyle konuşuruz. Biz Konyalı Şeyh Edebali’nin diliyle konuşuruz. Biz Yunus Emre’nin diliyle konuşuruz, biz Ahi Evren’in, Hacı Bektaş Veli’nin diliyle konuşuruz. Dilimiz Aşık Veysel dilidir. Uzun ince bir yoldayız, gidiyoruz gündüz gece, gideceğiz gündüz gece. Dilimiz Mehmet Akif’in dilidir. ’Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda, şüheda fışkıracak toprağı sıksan şüheda. Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.’ Bizim dilimiz Necip Fazıl’ın dilidir. (Mehmed’im, sevinin, başlar yüksekte! Ölsek de sevinin, eve dönsek de! Sanma bu tekerlek kalır tümsekte! Yarın elbet bizim, elbet bizimdir! Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir.)"
"VAN’DA, BİNGÖL’DE NE KONUŞURSAK..."
"Van’da, Bingöl’de ne konuşursak, gideriz, Rize’de, Trabzon’da da onu konuşuruz" diyen Erdoğan, şöyle konuştu:
"İstanbul’da, İzmir’de nasıl konuşursak, Antalya’da, Adana’da da öyle konuşuruz. Aydın’da başka, Adıyaman’da, Tunceli’de başka dil kullanmayız. Erzurum’da başka, Samsun’da başka söylemeyiz. Sadece Türkiye içinde değil, Brüksel’de, Madrid’de, Toronto’da, New York’ta, Melbörn’de, Şam’da, Tahran’da da aynı dili konuşuruz, çünkü biz vakti zamanı gelince, Konya’da aziz milletimize vereceğimiz cevabı veyahut da aziz milletimize vereceğimiz hesabı biliriz.
Sizden aldığımız güçle, sizden aldığımız yetkiyle sizin desteğinizle sizin hayır duanızla gittiğimiz her yerde konuştuğumuz her yerde hakkı savunduk adaleti savunduk. Balkanlar’a gittik ’huzur’ dedik. Kafkasya’ya gittik ’kardeşlik’ dedik. Ortadoğu’da, ’barış’ dedik. Tiflis için ne istiyorsak, Bakü için de aynısını istiyoruz. Kabil için, Bağdat için ne istiyorsak, Saraybosna için de, Piriştina için de aynısını istiyoruz. Haiti’nin çocukları, Şili’nin çocukları, Pakistan’ın çocukları için istediğimizi, cesaretle, kararlılıkla, Bağdat’ın çocukları, Gazze’nin çocukları, Kudüs’ün çocukları için de istiyoruz."
"ZULME KARŞI KAYITSIZ KALAMAYIZ"
"Herkes gözünü yumsa, herkes kulağını tıkasa, herkes sırtını dönse, biz zulme karşı kayıtsız kalamayız. Zira bizim tarihi terbiyemiz bunu gerektirir. Tarihimizden, milletimizden aldığımız güçle ’hak’ diyoruz, ’hukuk’ diyoruz, ’adalet’ diyoruz" diyen Erdoğan, şunları kaydetti:
"Bakın, Hazreti Ali ne güzel söylemiş: ’Haksızlık karşısında susan, dilsiz şeytandır.’ Biz haksızlık karşısında susmadık, susmayacağız.
Biz Alaaddin Keykubat’a, Kılıçarslan’a, Gıyaseddin Keyhüsrev’e, Alparslan’a, Osman Gazi’ye, Fatih Sultan Mehmet’e, Yavuz Sultan Selim’e, onların hatırasına asla mahcup olmayacağız. Bu millet tarihi boyunca nice zorlukların üstesinden geldi, nice badireleri, atlattı.
Bu millet, dirayetiyle, ferasetiyle,birlik ve bütünlüğüyle önüne çıkan her engeli evelallah aşacak güce fazlasıyla sahiptir."
"KASADA 75 MİLYAR DOLAR VAR"
Yüzde 30 olan enflasyonun 7,6’ya düşürüldüğüne işaret eden Erdoğan, şu anda tüm gelişmiş ekonomilerin ciddi şekilde küçüldüğünü, daraldığını ancak Türkiye’nin büyüdüğünü anlattı. Erdoğan, Türkiye’nin bu yılın ilk çeyreğindeki büyüme oranının yüzde 11,7 olduğunu anımsatarak, "Dünyada 4. sıradayız, Avrupa’da 1. sıradayız. Bunu ben söylemiyorum. Bu işin resmi rakamlarını açıklayanlar söylüyor. Tablo bu. Şimdi çıkıyorlar, bunlar meydanlarda ileri geri atıp tutuyorlar ve doğru konuşmuyorlar, yalan söylüyorlar. İşsizlik tüm dünyada artıyor ama bizde azlıyor. Yüzde 11’e düştü. Daha da azalacak Allah’ın izniyle. Niye? Koşuyoruz, yeni yeni yatırımlar yapıyoruz, yeni iş sahaları açıyoruz, istihdam sağlıyoruz" diye konuştu.
Erdoğan, hükümet olarak ufuk açtıklarını ve girişimcileri artırdıklarını, bu yatırımları onların yaptıklarını kaydetti.
Başbakan Erdoğan, AB’nin en güçlü ülkelerinden biri olan İspanya’da işsizlik oranının yüzde 20’ye, dünyanın bir numarası ABD’de işsizliğin yüzde 10’a dayandığını ancak Türkiye’de işsizlik oranının yüzde 11 olduğunu söyledi.
Dünyanın, IMF’nin önünde kuyrukta olduğunu ama Türkiye’nin IMF ile artık stand-by anlaşması imzalamadığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti:
"3 yıldır IMF ile ayrı çalışıyoruz. MHP, DSP, ANAP, gittiler IMF’den 30 milyar dolar borç aldılar. 23,5 milyar dolar borçla bize devrettiler. Ödedik, ödedik, ödedik... Şu anda 6,6 milyar dolara düşürdük. Milli bankamız Merkez Bankasının kasasında ne vardı biliyor musunuz? MHP, DSP, ANAP döneminde kasada ne bıraktılar biliyor musunuz? 26,5 milyar dolar. Şimdi kasada ne var biliyor musunuz? 75 milyar dolar. Sevgili Konyalılar, yalanın olduğu, talanın olduğu, soygunun olduğu bir iktidar olsaydı, bunlar olur muydu?"
Başbakan Erdoğan, Cumhuriyet tarihinde 6 bin 100 kilometre bölünmüş yol yapıldığını, 7,5 senede 12 bin 200 kilometre bölünmüş yol yaptıklarını hatırlattı. Ankara-Konya ve Ankara-Eskişehir arasında Yüksek Hızlı Tren hattı yapıldığını söyleyen Erdoğan, iktidara geldiklerinde sadece THY’nin 2 noktadan 25 ile taşımacılık yaptığını, şimdi 7 şirketin 7 noktadan 45 ile havayolu taşımacılığı yapıldığını ifade etti. Artık uçak bilet ücretleri ile lüks otobüslerin bilet ücretlerinin neredeyse aynı olduğuna işaret eden Erdoğan, "Biz geldiğimizde uçakla seyahat eden yolcu sayısı neydi biliyor musunuz? İç hatlarda 8,5 milyon, şimdi 41 milyon. Dış hatlarda 22 milyon seyahat erden vardı, Şimdi 44 milyon. Bu bizim ülkemizin ekonomik noktada gelişmesini göstermiyor da neyi gösteriyor?" diye konuştu.