Günün Haberleri   |   Giriş sayfam yap   |   Favorilere ekle   |   Künye   |   İletişim   |   Sitene haber ekle


 
DOLAR
38,9344
EURO
44,2717
IMKB
9.356,000
ALTIN
4.203,630
 
Hava Durumu ANKARA
13 / 30 C°
Değiştir
 
     
 
Medya Spot Google
 
 
 Ana Sayfa  Gündem   Ekonomi   Dünya   Yaşam   Medya   Spor   Magazin   Polis Adliye 
 
ERDOĞAN: "TÜRKİYE, İSTİKRARIN MODEL ÜLKESİDİR"
ERDOĞAN:  TÜRKİYE, İSTİKRARIN MODEL ÜLKESİDİR
 
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bugün Türkiye'nin, ''geleceğin küresel aktörlerinden biri olacağının işaretini verdiğini'' belirterek, ''Bugün Türkiye, bir fırsatlar ülkesi haline gelmiştir'' dedi.
 
2.3.2006 - 00:01
Erdoğan, katılım müzakerelerini başlatma kararının, AB açısından da son derece önemli olduğunu kaydederek, bu kararıyla AB'nin, küresel
güç olma iddiasını açıkça gösterdiğini, etki alanını genişlettiğini
söyledi.
Başbakan Erdoğan, Citi Group tarafından Monaco Paris Otel'de
düzenlenen Avrupa Kredi Konferansı'nda, aralarında Danske Bank, Fortis
Bank, Erste Bank, Credit Agricole, Norges Bank, AKSA, Syd Bank gibi
Avrupa'da faaliyet gösteren üst düzey 450 civarında yatırımcı
kuruluşun temsilcileriyle akşam yemeğinde bir araya geldi.
Basına kapalı gerçekleşen toplantıda, Başbakan Erdoğan Türkiye ekonomisi hakkında katılımcılara bilgi verdi.
Alınan bilgiye göre Başbakan Erdoğan, konuşmasında 3 Ekim 2005'te AB ile Türkiye arasında başlayan müzakere sürecinde Türkiye'deki
yatırım ortamı ve teşviklere değindi.
Osmanlı döneminden başlayan, cumhuriyetin kurulmasıyla devam eden
modernleşme hareketinin, Türkiye'nin çağdaş dünya ile bütünleşme
arzusunun açık bir tezahürü olduğunu dile getiren Erdoğan, bu amaçtan
Türkiye'nin 150 yıldır hiçbir taviz vermediğini kaydetti.
Modern dünya ile bütünleşme çabasındaki Türkiye'nin hiçbir zaman
''komplekse kapılmadığını'', kendi medeniyetine, değerlerine,
toplumsal zenginliğine güvenini de yitirmediğini ifade eden Erdoğan,
AK Parti'nin iktidarda bulunduğu dönemde, bu doğrultuda üstün bir
gayret sarfettiğini belirtti.

-''AB AÇISINDAN DA SON DERECE ÖNEMLİ''-

AB üyeliğine doğru kararlı adımlarla ilerlediklerini dile getiren
Erdoğan, şöyle konuştu:
''AB üyeliğine uzanan 42 yıllık yolculuğumuzun önemli bir
merhalesini geride bırakmış olduk. Bu herkesin kolaylıkla atamayacağı
dev bir adımdır. Katılım müzakerelerini başlatma kararı, AB açısından
da son derece önemlidir. Bu kararıyla AB, küresel güç olma iddiasını
açıkça göstermiştir, etki alanını genişletmiştir. Müzakerelerin
başlatılması her açıdan önemli bir dönüm noktasıdır. Tarih 3 Ekim'i
yazarken Türkiye'nin olduğu kadar AB'nin siciline de olumlu kayıtlar
düşecektir. 3 Ekim 2005'te başlayan müzakere sürecinin uzun ve bazen
de zorlu olacağının farkındayız. Ancak kararlılığımızın, bu yolculuk
sırasında karşımıza çıkabilecek güçlükleri aşmamızı sağlayacağına
tereddütsüz inanıyorum.
Müzakerelerin tamamlanmasıyla üyelik dışında başka hiçbir seçeneği
kabul etmeyeceğimizi hatırlatmak isterim. Müzakere kararı alındıktan
sonra, sadece tarama süreci üzerinde yoğunlaşmakla yetinmedik.
Kopenhag siyasi kriterlerinin bir unsuru olarak gerçekleştirdiğimiz
reformların uygulanması hususundaki taahhütlerimize de bağlı kaldık.''
Başbakan Erdoğan, Reform İzleme Grubu oluşturulduğunu anımsatarak,
bu grubunu etkinliğinin reformları uygulama taahhüdünün de bir
göstergesi olduğunu ifade etti.
Tarama sürecinin esasen 20 Ekim 2005'te başladığını anımsatan
Başbakan Erdoğan, katılım müzakerelerini başarıyla tamamlama
iradesinde olduklarını vurguladı.

-''ÜLKEME VE HALKIMA GÜVENİYORUM''-

''Bu konuda öncelikle ülkeme ve halkıma güveniyorum'' diyen
Erdoğan, ''Tabii ki, müzakerelerin rayında tutulmasında AB'ye düşen
sorumluluk da göz ardı edilmemelidir'' diye konuştu.
Sürecin herhangi bir nedenle kesintiye uğramasının Türkiye
açısından olduğu kadar AB'nin küresel beklentileri açısından da
olumsuz yansımaları olabileceğini dile getiren Başbakan Erdoğan,
tarama sürecinin 2006 yılı içinde tamamlanmasını beklediklerini
kaydetti.
Avusturya'nın dönem başkanlığı sırasında fiili müzakerelere
başlamayı öngördüklerini kaydeden Başbakan Erdoğan, ''bilim ve
araştırma'' ile ''eğitim ve kültür'' fasıllarında Mart 2006'da fiili
müzakerelere geçilmesinin önünde herhangi bir engel bulunmadığını
söyledi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Tabii ki AB'ye üye olmak istiyoruz. Ancak hükümetimizin temel
amacı, Türkiye'nin en gelişmiş, en özgür, en müreffeh ülkeler arasında
yer almasını, halkımızın her alanda en yüksek çağdaş standartlara
kavuşturulmasını sağlamaktır. Ekonomik politikamızın hedefi her şeyden
önce halkımızın refah ve mutluluğudur. Türkiye'nin sahip olduğu
birikim, elbette Avrupa'ya da dinamizm getirecektir. İşte bu
nedenledir ki, ekonomik politikamızı çok boyutlu bir temelde inşa
ediyoruz.
3 buçuk yıl gibi oldukça kısa bir sürede Türkiye ekonomik alanda
büyük adımlar atmıştır. Şu anda ekonomimizin yıllardır süregelen
kronik sorunlarının birçoğunu çözmüş durumdayız. Ayrıca sürdürülebilir
bir ekonomik büyüme kaydettik. Enflasyonu tek haneli rakamlara
indirdik. Bütçe açığımız ve borçlarımız Maastrich kriterlerini
yakalayacak seviyelere düştü.''

-EKONOMİDEKİ GELİŞMELER-

Türk ekonomisinin, dünya sıralamasında bugün 17. sırada olduğuna
dikkati çeken Erdoğan, son ekonomik verilere ilişkin bilgiler verdi.
Lira'dan altı sıfırın atıldığını, bu uygulamayla ulusal para
biriminin istikrara kavuştuğunu anlatan Erdoğan, ekonomideki hızlı
iyileşmelerin altında yatan en önemli etkenin mali disiplin olduğunu
vurguladı.
Mali disiplini sağlamadan geçmişte birçok ekonomik ve sosyal
soruna yol açan kronik bütçe açığının üstesinden gelinemeyeceğinin
farkında olduklarını belirten Erdoğan, mali disiplini sağlamaya
yönelik her türlü tedbirin mevcut istikrarı daha da güçlendireceğini
kaydetti.
Sosyal güvenlik alanındaki reformların da bu sürece katkıda
bulunacağını söyleyen Başbakan Erdoğan, sosyal güvenliği tek çatı
altında toplayarak, ortak norm ve standartlar ile mali dengesi
sağlamlaştırılmış bir sistem kurmak istediklerini belirtti.
Türkiye'nin bugün, geçmişle kıyaslanmayacak kadar güçlü, etkili,
dayanıklı, istikrarlı ve güvenilir bir ekonomiye sahip olduğunu
kaydeden Erdoğan, artık toplumun her kesiminin geleceğe güvenle
bakabildiğini, uzun vadeli planlar yapabildiğini dile getirdi.
Erdoğan, şöyle devam etti:
''Bugün, Türkiye parlayan ekonomisi, gelişmiş demokrasisi,
istikrar ve güven ortamıyla uluslararası ticaretin merkezi olma
yolunda dev adımlarla ilerlemektedir. Bugün Türkiye geleceğin küresel
aktörlerinden biri olacağının işaretini vermektedir. Bugün Türkiye,
bir fırsatlar ülkesi haline gelmiştir. Bu olumlu eğilimi güçlendirmek
üzere, aynı kararlılıkla ekonomideki yapısal reformlara devam edecek
ve Türkiye'yi daha iyi noktalara taşıyacağız. Son dönemde
gerçekleştirdiğimiz önemli özelleştirme ihaleleri ve küresel
yatırımcıların bunlara gösterdiği ilgi, bizi ekonomik reformlar
konusunda daha da teşvik etmektedir. AB ile katılım müzakerelerinin
açılmasıyla, ekonomide de yeni bir döneme girilmiştir. Müktesebatın
yüzde 90'ı doğrudan ekonomi ile ilgilidir. Müktesebata ne kadar çok
uyum sağlarsak, ekonomik ve sosyal hayatımız üzerindeki etkilerini de
o kadar fazla hissederiz.
Üye olduğunda Türkiye sadece AB'nin ekonomik, sosyal ve hukuki
yapısına katkıda bulunmakla kalmayacak, aynı zamanda bölgesinde önemli
bir ticari ve ekonomik merkez haline gelecektir. Şimdiden Türkiye'ye
yönelik dış yatırımların arttığına şahit oluyoruz. Yakın gelecekte
Türkiye'nin yatırım açısından daha cazip hale geldiğini göreceğiz.
Gayemiz, bu yatırımlarla ekonomide büyüme, bölgeler arası
dengesizlikte azalma sağlamaktır. Güven varsa, yatırım ve üretim de
artar. Küresel sermaye, istikrar olan ülkeye gelir. Bu sebeple, güven
ve istikrarı korumayı, birinci önceliğimiz sayıyoruz.''

-''KAPALI TOPLUMDAN AÇIK TOPLUMA...''-

Hükümetin, şimdiye kadar ekonomideki belirsizlikleri yok etmek
adına, ''ucuz popülizmlerden'' uzak, serbest piyasa kurallarına uygun,
gerçekçi politikalar izlediğini anlatan Erdoğan, son 3 buçuk yılda
kapalı toplumdan açık topluma, kapalı ekonomiden açık ekonomiye
geçildiğini söyledi.
Küresel sermayeyi Türkiye'ye çekecek gerekli bütün şartları
hazırladıklarını, artık yerli ve yabancı yatırımcı arasında hiçbir
fark kalmadığını kaydeden Erdoğan, Türkiye'de en fazla 48 saat içinde
bir şirket kurarak iş yapmanın mümkün olduğunu belirtti.
2006-2007 yıllarında Türkiye'ye 5 milyar doların üzerinde küresel
sermaye gelmesini beklediklerini anlatan Erdoğan, ''Katılım
müzakerelerinin açılmasının verdiği ivmeyle önümüzdeki dönemde bu
eğilimin artacağını ümit ediyorum'' dedi.
Bugün Türkiye'de mali sektörün karlı hale geldiğini anlatan
Erdoğan, geçmişte bankacılık sektöründeki kriz nedeniyle Türkiye'nin
50 milyar dolar zarar ettiğini, bugün ise hem kamu hem özel bankaların
yüksek karlar elde ettiğini söyledi.
Vergi indirimlerinin de küresel sermayenin çekilmesi açısından
Türkiye'nin komşuları ve AB ülkeleri ile rekabet etme yeteneğini
arttıracağını anlatan Başbakan Erdoğan, bu gibi düzenlemelerin, gerçek
yatırımların çekilmesi ve doğrudan küresel sermayenin Türkiye'ye
akışının hızlanmasına yardımcı olacağını vurguladı.

-''İSTİKRARIN MODEL ÜLKESİ''-

Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı:
''Türkiye'nin hak ettiği en yüksek standartlara ulaşmaktaki
kararlılığını bir kez daha vurgulamak istiyorum. AB ile katılım
müzakerelerini zamanında tamamlamak, bunu başarmanın önemli
dönemeçlerinden biridir. Türkiye, istikrarsızlıkların hakim olduğu bir
bölgede, istikrarın model ülkesidir. Bu tablo, doğru politikalar
uygulamada gösterdiğimiz iradenin ürünüdür. Politikalarımız,
demokrasi, hukukun üstünlüğü, temel hak ve özgürlüklere saygı
çerçevesinde şekillenmeye devam edecektir. Mevzuattan ekonomiye kadar
tüm alanlarda gerçekleştirdiğimiz yapısal reformlar Türkiye'deki
istikrarın kalıcı kılınması anlayışıyla sürecektir. Şimdiye kadar
olduğu gibi, bundan sonra da aynı kararlılıkla yolumuza devam
edeceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.''
Toplantıya, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Milli Savunma Bakanı
Vecdi Gönül ve Başbakan Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan da katıldı.
Bu yıl 10'uncusu gerçekleştirilen Avrupa Kredi Konferansı'na, her
yıl dünyanın önemli isimleri onur konuğu olarak davet ediliyor.
Bugüne kadar ABD eski Başkan Yardımcısı Al Gore, ABD eski
Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, ABD eski Hazine Bakanı Robert Rubin,
Avrupa Parlamentosu Başkanı Jozef Borel, Avusturya Başbakanı Wolfgang
Schüssel konferansa onur konuğu olarak katıldı.


Arkadaşına Gönder   Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
  Toplam yorum 0   Onay bekleyen 0  


Yorumunuz editörlerimiz tarafından incelendikten sonra yayınlanacaktır.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

  Bu kategorideki diğer haberler


DÜNYADAKİ DURUM

BAYKAL'I ŞAŞIRTMADI

YÜKSEKOVA'DA KIŞKIRTICI SAHTE 'TİT'BİLDİRİSİ
»  MECLİS KULİSİNDE VEKİLLERE SAHLEP SERVİSİ!
»  GÜMRÜK KAPILARINA YENİ DÜZEN
»  VETOLU 15 YENİ ÜNİVERSİTE SEZER'E AYNEN İADE
»  'ÖCALAN İÇİN KENDİNİ YAKTI' DENİLEN KİŞİ KAZAYLA YANMIŞ
»  SCHENGEN VİZESİNE ZAM
»  UNAKITAN'IN LOJMANI DA TARTIŞILIYOR
»  DİYANET'TEN BAŞÖRTÜ'YE SON NOKTA
»  ROTH, KURTLAR VADİSİ'Nİ BEGENMEDİ!
»  FEHRİYE ERDAL BELÇİKA'DAN KAÇMIŞ
»  TERÖRİSTLER MUHTEMELEN'' TEMYİZE GİDECEK
»  HÜKÜMETTEN RAHATSIZ OLANLAR VAR
»  BELÇİKA'DA FEHRİYE ERDAL DAVASINDA KARAR
»  YARGITAY'DAN CHP'YE KÖTÜ HABER
»  ERDOĞAN-CAFERİ GÖRÜŞMESİ...
»  UNAKITAN'DAN ÇÖMEZ'İN MEKTUBUNA YANIT YOK
»  GENELKURMAY'DAN YALANLAMA
»  -''BAŞBAKAN'IN KRALI, KASIMPAŞALI''!
»   ERDOĞAN: "TÜRKSAT 3A İHALESİNİ ALCATEL ALDI"
»  ALAATTİN ÇAKICI'YA 10 YIL 10 AY HAPİS CEZASI
»  "YÜZDE 100 HERKES BİZİ KABULLENECEK DİYE BİR ŞEY YOK"
»  AKPGRUBUNDA GÜL'LÜ KARİKATÜR PROTESTOSU
 
  ÇOK OKUNANLAR
  YAZARLAR

 
EMİN VAROL
 
GAZETEC? ACI S?YLER !

 
Ercan Deva
 
Hatalar Zinciri ve Ortak Akıl

 
MURAT ŞAHİN
 
Matematik Ucuzlugu

 
Cahit Saraçoğlu
 
100 Milyar Liralık Destek Alacaklar
  ÇOK YORUMLANANLAR
  ANKET
Ekrem İmamoğlu CHP Genel Başkanı Olmalı mı?
Evet
Hayır
İlgilenmiyorum
 Sonuçları göster   
 
 
RSS

Add to Google
Medya Spot'ta yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz.  Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Medya Spot sorumlu tutulamaz.