kadar uzun süreli bu kadar önemli mesele bekletilemez. Bunun karara bağlanıp açıklanması gerekir. Hiç kimse bundan böyle Türkiye’de silik pasif etkisiz ve çözümsüzlüğe sığınan bir dış politika da beklemesin” dedi.

AK Parti Grubu bugün TBMM’de toplandı. Genel Başkan ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Parti Grubu’nda yaptığı konuşmanın başında yurt genelinde yaşanan olumsuz kış şartları karşısında uyarılarda bulundu.

BAŞBAKAN’DAN HERKESE ‘KARA KIŞ’ UYARISI

Konuşmasına yaşanan kış şartları ve meydana gelen son trafik kazalarıyla ilgili sözlerle başlayan Erdoğan, “Maalesef bu kış mevsiminin özellikle Karayollarımızdaki yollarımızdaki olumsuz şartları neticesi Dışişleri teşkilatımızdan 8 kardeşimizin ve bir de yavruları olmak üzere 9 vatandaşımızın ebediyete intikali nedeniyle kendilerine Allah’tan rahmet diliyorum. Tedavi görmekte olan Dışişleri mensuplarımıza Allah’tan şifalar diliyorum. Tabii beteriyle imtihan olmayalım temennisiyle elimizden gelen bütün gayretle tedbirlerimizi alıyoruz almaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

Erdoğan konuşmasında Türkiye’nin karasal ir iklime hakim olduğunu, dolayısıyla kışın sert geçtiğini hatırlatarak, “Bunun dışında mevsim normallerinin dışına çıkan havalar gündelik hayatımıza bazı zorlukla getiriyor. Halkımızla birlikte hepimiz bu güçlükleri yaşıyoruz. Devlet olarak bütün imkanlarımızla bu güçlükleri bertaraf etmek vatandaşlarımızın sıkıntılarını en aza indirerek bu çekilmekte olan sıkıntıları aşmak durumundayız ve bu yüzden işimizin başındayız. Vatandaşlarımızın hayatlarını korumak için teyakkuz halindeyiz. Ortak bir bilinç ve dayanışma içinde hareket etmek böyle bir zamanda çok önemlidir... Dün Ankara’da cereyan eden olay bunun neticesinden aynı şekilde İstanbul’da Silivri civarında 50 kadar aracın birbiriyle çarpışması sonucu 4 vatandaşımızın ebediyete intikal etmesi... Bu sabah Dışişleri Bakanlığımızda bir törenle bu kardeşlerimizi ebediyete uğurladık. Allah rahmet eylesin, ondan önce yine bir otobüs kazasında yaşadığımız çığ nedeniyle Bitlis civarında 8 vatandaşımızı da orda kaybettik... Hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza kardeşlerimize rahmet diliyorum. Geride kalanlara ve milletimize sabır diliyorum... Şartların bu kadar ağır olduğu bir dönemde En ufak bir dikkatsizlik hem kendimizin hem başkalarının hayatını tehlikeye atıyor. Gereke vatandaşlarımızdan gerek görevli arkadaşlarımız... Bütün ilgili kamu kurumlarımızın personelini ve yerel yöneticilerimi özellikle uyarmak istiyorum en küçük bir ihmal en küçük bir tedbirsizlik gösterilmemeli... Tedbirleri mutlaka zamanında alalım vatandaşlarımızın gerekli uyarıları da kendilerine zamanında bildirelim.” İfadelerine yer verdi.

Bu kış şartlarında hükümet olarak en çok dikkat ettikleri hususların başında vatandaşların aç ve açıkta kalmaması olduğunu bildiren Erdoğan, hükümete geldikleri günden bu yana bu hususa özellikle dikkat ettiklerine dikkat çekti.

Sonbahar aylarından bu yana ihtiyacı olan vatandaşlara bu ihtiyaçlarını karşılayacak kadar yardım içinde olduklarını ve olacaklarını kaydeden Erdoğan, “2005 yılında bin 715 bin aileye 1 milyon 250 bin ton bedelsiz kömür yardımı yapılmıştır. Uygulamakta olduğumuz sosyal politikalardan önemli ayaklardan biri ... yapılan her türlü yardıma rağmen ulaşamadığımız vatandaşlarımız olabilir. Özellikle ağır geçmesi beklenen kış şartlarında mağdur olmaması bakımından sosyal yardımların önemi daha da artmaktadır” diye konuştu. Erdoğan bu konuda milletvekillerini de uyararak, kendilerine ulaşan şikayetleri hemen değerlendirmelerini istedi.

“Bizim hükümetimizi geçmiş hükümetlerden ayıran en önemli farklardan biri devletin sosyal yönünü ihmal etmemek şefkat elini vatandaşlarımızdan esirgememektir” diyen Erdoğan, son üç yıl içinde sosyal dayanışma adına çok önemli kaynakların muhtaç vatandaşlara aktarıldığının altını çizdi. Erdoğan,

“2001 yılında dolar bazında 660 milyon seviyesinde olan toplam sosyal yardım tutarı 2004 yılında 2 milyar doları aşmış, 2005 yılında 3 milyar doların üzerine çıkmıştır. Son 3 yılda ortaya koyduğumuz sosyal politikalar, uyguladığımız ekonomik politikanın tamamlayıcı unsuru olarak pek çok yaranın sarılmasını pek çok yuvanın ısınmasına sebep olmuştur.” Diye konuştu.

“Kentsel dönüşüm programları da sosyal bir reform niteliği taşımaktadır” ifadelerini kullanan Erdoğan, üretilen konut sayısının 78 il ve 168 ilçede toplam 155 bin 831 adete ulaştığını, bu rakamın 100 bini aşkın nüfuslu 7 adet şehir kurmakla eş demek olduğunu n altını çizen Erdoğan, alt gelir grubu ve yoksullar için 40 bin adet konut üretildiğini söyledi.

SOSYAL GÜVENLİKTE YENİ DÖNEM

Başbakan Erdoğan, “İnsanımızın en büyük meselelerinden biri uzun yıllardan beri başını sokacak yuvaya ulaşma meselesidir. Bizim dönemimizde insanımızın bu hayalini gerçeğe dönüştürecek bir ülke haline gelmiştir. Hükümetimizin ekonomik politikalarıyla sosyal politikalara tam bir paralellik içerisindedir. Bizim siyasetimiz için ası olan insandır, toplumdur, millettir. Eğitimden sağlığa kentleşmeden sosyal güvenliğe bütün adımlarda attığımız adımlar birbirini tamamlamak zorundadır. Yoksulluğu önlemenin en etkin yollarından biri adil, kolay erişilebilir ve mali açıdan sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemidir. Sosyal güvenlik reformu herkes tarafından kabul edilen bir gerçektir” diye konuştu.

Kapsamlı bir sosyal güvenlik için düğmeye basıldığının altını çizen Erdoğan, bu reformun bu sene yasalaşacağını ve hayata geçirileceğini belirtti.

Bu çerçevede eşit sağlık hizmeti ve genel sağlık sigortası oluşturulacağını kaydeden Erdoğan, bu çerçevede tek bir emeklilik sisteminin de hayata geçirileceğini kaydetti. “Yeni sosyal güvenlik reformunun temel amacı adil, kolay erişilebilir yoksulluğa karşı mali açıdan da sürdürülebilir bir sosyal güvenlik sistemi...” diye konuştu.

Ekonomik ve Sosyal Konsey’de de bu konuların görüşüldüğünü ve sivil toplum örgütlerinin konuyla ilgili görüşlerinin en üst düzeyde ele alındığını belirten Başbakan, katkılarının de en üst düzeyde ele alındığının altını çizdi.

Erdoğan, “Pirimsiz ödemeler ve sosyal yardımlara ilişkin düzenlemelerin yer aldığı kanun tasarısı da alınan görüşler doğrultusunda yeniden değerlendirilerek meclis gündemine getirilecektir.” dedi.

ERDOĞAN’DAN BM’YE KIBRIS RESTİ

Erdoğan konuşmasının son bölümünü Kıbrıs sorununa ayırdı. Hükümet olarak dış politikada önceki yıllardan farklı aktif bir dış politika izlediklerini belirterek,

“Göreve geldiğimiz günden bu yana dış meseleleri aktif kararlı cesur politikalarla çözüme kavuşturmak tıkanıklıkları aşmak ve ülkemizin tezlerini en hür şekilde seslendirmek için gayret gösteriyoruz” diyen Erdoğan, bu kararlı politikalarıyla son 3 yılda önemli sonuçlar alındığının altını da çizdi. Erdoğan, pasif politikalarla etkinliği kaybolmuş olan ‘hariciye’nin son 3 yılda daha etkin bir hale geldiğini söyledi. “Kıbrıs konumunda attığımız adımlarla uluslararası zeminde tanınır hale geldik” diyen Erdoğan, “Bu tutumumuz bundan sonra da devam edecektir. Biz Kıbrıs’ta adil ve kapsamlı bir çözümden yana irademizi bir kez daha ortaya koyuyoruz. Bir kez daha bu istikamette inisiyatif alıyoruz” diye konuştu. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün iç kamuoyuna ve tüm dünyaya hazırlanmış olan geniş kapsamlı bazı açıklamalarda bulunacağını belirten Başbakan Erdoğan, “Ben detaylara girmeyeceğim. Türkiye bütün dış meselelerinin halinde olduğu gibi Kıbrıs meselesinde de inisiyatif almaya, adil, barışçı, kalıcı, kapsamlı çözüm politikalarını kararlılıkla uygulamaya devam edecektir” diye konuştu. Bu çerçevede hafta sonunda KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat ile bir araya geldiklerini kaydeden Erdoğan, bu konuları enine boyuna değerlendirdiklerine işaret etti. “Kuzey Kıbrıs’ta yaşayan Türk kardeşlerimizin haklarını nasıl koruduysak bundan sonra da koruyacak şekilde orada da teyit ettik” diyen Erdoğan, “KKTC, bir kez daha ifade ediyorum bizim milli davamızdır. Her fırsatta bazı yabancı dostlarımızla devlet adamlarıyla bu konuyu görüşüyor KKTC’nın haklarını güvence altına alarak destek istiyoruz” diye konuştu. Dün Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirdiğini açıklayan Erdoğan, “Birkaç konuyu içeren görüşmede KKTC’nin şu andaki mağduriyetlerini giderecek konular gündemimizi oluşturdu. Kendilerinden KKTC’ye yönelik uygulanmakta olan ambargoların kaldırılması ve bu konuda Rusya’nın da bildiğiniz gibi kısa bir süre önce dört büyükelçisi KKTC’yi ziyaret ettiler. İşadamlarından bir grup gitti. Bu sürecin daha da anlamlı şekilde devam etmesi için kendilerinden destek istedik. Kendileri de çözümün BM olduğunu ifade ettiler. Bundan memnuniyet duyduk” dedi.

RUM KESİMİ KIBRISTA ZEMİN KAYDIRMAK İSTİYOR