Erdoğan partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Somali’nin başkenti Mogadişu’da gerçekleşen saldırıda hayatını kaybeden Somali uyruklu yerel Türk Kızılayı personeline başsağlığı dilerken, ekipteki Türk yaralılara da geçmiş olsun dileklerini iletti. Erdoğan, yaralılar Celil Şen, Kenan Kongur, Murat Demirbaş ve Fatih Çelik’in şu an itibariyle iyi durumda olduklarını, hayati tehlikelerinin bulunmadığını ve ailelerle iletişim sağlanarak durumlarıyla ilgili bilgi verildiğini kaydetti. Erdoğan, yaralıların dün gece Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne nakledildiğini ifade ederken, bir kişinin ise taburcu olduğunu belirtti.

-BAHÇELİ’YE: “MADEM Kİ ‘HODRİ MEYDAN’ DEDİN MERAK ETME HER ŞEY ORTAYA ÇIKAR”

Başbakan Erdoğan, konuşmasında MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye partisinin hükümet ortağı olduğu dönem üzerinden yüklenmeyi sürdürdü. Milliyetçiliğin slogan atmak, gençleri birbirine kırdıracak çağrılar yapmak olmadığını söyleyen Erdoğan, “Milliyetçilik devletin kasasını, hazinesi boşaltmak, ülkeye, millete milyarlarca dolar fatura ödetmek hiç değildir. Milliyetçilik, tarihine, ecdadına, ecdadından kalma yadigarlara sahip çıkmaktır. Milliyetçilik ta Moğalistan’da ecdadının izleri bulmak, onları dünya mirasına kazandırmaktır. Dünyanın her tarafına ulaşmak, her tarafına barış mesajlarına iletmektir. En önemlisi de milliyetçilik, ‘milliyetçiyim’ diyenlerin boşalttığı devlet kasını doldurmaktır” diye konuştu.
Milliyetçiliğin istismarını yapanların Merkez Bankası’nın kasasını kendilerine 27 buçuk milyar dolarla teslim ettiklerini belirten Erdoğan, şu anda ise Merkez Bankası’nın kasasının tarihinde en yüksek rezervine ulaştığını, kasadaki döviz rezervinin 127 milyar dolara çıktığını kaydetti. Erdoğan, “İşte Asıl milliyetçilik budur” derken Bahçeli’ye şu sözlerle yüklendi:
“Bugün yine esip gürlüyorsun, Bahçeli. Söylenmedik laf bırakmadın, hakaret mi hakaret, her türlü şeyi yaptın. Bir de çık da şunları söyle. ‘Hodri meydan’ dedin. Tamam, madem hodri meydan, şimdi bütün bu hesabı kitabı her şey ortaya çıkaracağız, millete bunları takdim edeceğiz. Sen gittin IMF’ye borçlandın. Senin borçlarını biz temizledik. Önümüzdeki ay son taksiti ödemek suretiyle IMF ile bizim borç ilişkisi artık bitmiş oluyor. MHP’ye gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; bu mudur milliyetçilik, yoksa bizim yaptığımız mı milliyetçilik? Bu millet tehditlerle dolduruşa gelen bir topluluk değil bu millet. Bu millet kimin hayırlı bir yolda olduğunu görüyor. Bir gecede bankaların kasaları boşaltıldı. Yüzde 7 bin 500 faizle birilerine rantlar sağlandı. Bunun hesabını vermeyecek misin Bahçeli? ‘Hayır olmadı mı’ diyeceksin? Ve ya ‘Benim partili bakanım değildi’ mi diyeceksin. O hükümetin ortağı olduğuna göre bunun hesabını sormalıydın, sormadın dolayısıyla sen de mesulsün. Madem ki ‘hodri meydan’ dedin. Merak etme bununla ilgili çalışmalar başlar ve her şey ortaya çıkar. Burada başka hukuki boşluklardan istifade etmek gibi bir derdin varsa o da ayrı. Bizim için hukuki boşluğu olmayan bir şey var. O da milletin iradesidir.”

-KILIÇDAROĞLU’NA KARNE

Başbakan Erdoğan, geçtiğimiz haftaki grup toplantısında kendisini tarihi bilmemekle suçlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik ise “Kılıçdaroğlu, biz tarihi çok ama çok iyi biliriz. Biz tarihi Göktürk anıtlarından, Tonyukuk anıtlarına kadar, Malazgirt’ten Mohaç’a kadar, İstanbul’un fethinden Çaldıran’a, Çanakkale’den Kurtuluş Savaşı’na kadar çok ama çok iyi biliriz. Üstelik biz Sayın Kılıçdaroğlu’nun bilmediği ve bir türlü öğrenemediği cumhuriyet ve CHP tarihini de çok ama çok iyi biliriz” diye konuştu.
Kendilerinin Kılıçdaroğlu’na defalarca belgeleriyle, kaynaklarıyla Dersim hakkında, demokrasi hakkında tarih dersi verdiklerini ifade eden Erdoğan, “Ama hani bir şarkı var ya, ‘Mazi kalbimde bir yaradır’ diye. Mazi yani tarih, Sayın Kılıçdaroğlu’nun kalbinde yara olduğu için bizim verdiğimiz tarih derslerini bir türlü öğrenemedi. Sayın Kılıçdaroğlu’nun tarih karnesi ortada; Dersim tarihi sıfır, CHP tarihi sıfır, demokrasi tarihi sıfır. İstanbul şehir tarihi sıfır, aday olduğu şehri bilmez, Kağıthane’ye ‘Kağıttepe’ diyecek kadar. Futbol tarihi o da sıfır. Çünkü Lefter’i orta sahadan alıp kaleye geçirecek kadar sıfır. İslam ve Türkiye tarihi yıldızlı sıfır” dedi.

-ŞANLIURFA ZİYARETİ ÜZERİNDEN YÜKLENDİ-

CHP’li bir grup Milletvekili’nin Şanlıurfa ziyareti anımsatan Erdoğan, programda ziyaret edilecek tarihi mekanların isimlerinin ise yanlış durulduğunu savundu. Erdoğan, “O yazılı dokümanda, tarihi mekanların içinde Şanlıurfa’da Hz. Selahaddin Eyyubi Türbesi de var. Bu tarih hatasının neresi düzeltelim bilmiyorum. Bir kere, bir kere Selahaddin Eyyubi değil, Hz. Eyüp Peygamber. İkincisi Hz. Selahattin Eyüp Peygamber’e nasbedilen türbe Şanlıurfa merkezde değil, Viranşehir’de. Üçüncüsü Şanlıurfa Merkezde CHP’lilerin ziyaret edecekleri duyurdukları yer türbe değil, makam. Dedim ya ders veriyoruz veriyoruz ama niyeti yok. Suriye’nin başkenti Şam’ı son aylarda onlarca defa ziyaret ettiler. Gözleri de gönül gözleri de kapalı olduğu için Şam’ın merkezindeki Selahaddin Eyyubi Türbesi’ni görmediler, öğrenemediler, öğrenmediler. Bu partinin genel başkanı bizi tarih bilmemekle itham ediyor. Biz tarihi iyi biliriz. İyi bilmekle kalmaz, o tarihten ibret de alırız” diye konuştu.

-“CHP VE MHP’NİN İNSAFSIZ ELEŞTİRİLERİNE RAĞMEN AKİL İNSANLAR GÜZEL ÇALIŞMALAR ORTAYA KOYUYOR”

Erdoğan, çözüm sürecinin ise Türkiye genelinde son derece kararlı bir umut yolculuğuna dönüştüğünü ifade ederken, Akil İnsanlar Heyeti’nin bölgelerinde çalışmaya başladığını kaydetti. Erdoğan, “CHP ve MHP’nin tüm insafsız eleştirilerine hatta hakarete varan söylemlerine, hatta edepsizce kışkırtmalarına rağmen Akil İnsanlar gerçekten çok güzel çalışmalar ortaya koyuyorlar. Verilen fotoğrafın, verilen mesajın son derece güçlü, etkili olduğunu görüyoruz. Zira bu Akil İnsanlar içinde olan tüm arkadaşlarımızın hepsinin bu toplumda bir karşılığı var ama ne CHP’nin ne MHP’nin bu hakaretleri yapanlarının aslında bu toplumda ciddi bir karşılığı da yok. Zaten bunları çıldırtan da o” diye konuştu.

-“HAYIR KONUŞMAYACAK OLANLAR SUSARAK SÜRECE KATKI VERSİN”

Farklı dünya görüşlerine mensup insanlardan oluşan Akil İnsanlar Heyetinin 9’arlı gruplar halinde 7 coğrafi bölgede çeşitli etkinlikler yaptığını ve programın da kendilerine ait olduğunu anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her bölgemizde vatandaşımız her yönüyle birbirinden farklı bu 9 kişiyi bir arada görünce, ortak bir gaye etrafında kenetlenmiş görünce umudu artıyor, heyecanı artıyor, çözüme yönelik inancı daha da artıyor. Bu kenetlenmeyi, bu birlikteliği hazmedemeyenler, bu birlik ve kardeşlik fotoğrafını sindiremeyenler çeşitli provokatif eylemlere girişebiliyorlar. Milletin umurdu, milletin inancı bütün kışkırtmaları Allah’ın izni ile geçecektir. Nitekim olumsuz hadiselerin son derece cüzi ve marjinal olduğunu görüyoruz. Süreç ilerledikçe, somut neticeler alındıkça, sevindirici haberler geldikçe göreceksiniz CHP de MHP de o marjinal örgütler de yalnız kalacak, tarih karşısında mahcup olacaklardır. Akil İnsanlar Heyeti çözüm sürecindeki unsurlardan sadece bir tanesidir. Hepsi değildir. Bazılarının kenara çekilip, ellerini kollarını bağlayıp ‘bakalım ne yapacaklar’ havasında süreci sadece izlemekle yetindiklerine şahit oluyoruz. Bu mesele sadece AK Parti’nin, sadece Akil İnsanlar Heyeti’nin meselesi değil, 76 milyonun topyekun meselesidir. Çözümün bir parçası olmayan sorunun parçasıdır. Çözüm isteyen herkesten bugün bir kez daha ellerini, dillerini, eğer bunlar mümkün değilse yüreklerini bu sürece koymalarını rica ediyorum. Böyle hayati bir meselede, hayır konuşmayacak olanların en azından susmak suretiyle, sukut suretiyle sürece katkı vermelerini rica ediyorum.”

-ARAŞTIRMA KOMİSYONU: “MIZIKÇI ÇOCUKLAR GİBİ ‘BİZ OYNAMIYORUZ’ DEYİP KENARA ÇEKİLİYORLAR”

AK Parti’nin bütün kademeleriyle sahada bir gayret içerisinde olduğunu anlatan Erdoğan, TBMM’de bir araştırma komisyonu kurulması için de girişimlere başladıklarını ifade etti. Meclis’te çözüm süreciyle ilgili bir araştırma komisyonu kurulması için aslında kedilerinden önce CHP’nin verdiği bir önerge olduğunu anımsatan Erdoğan, “Biz bu arada ayrıca bir adım attık, çözüm sürecini değerlendirme komisyonu ile ilgili bizim de bir adımımız daha sonra oldu. CHP milletvekillerine zorla daha sonra imzalarını geri çektirmiş olsalar da o önerge bizzat CHP’nin verdiği önergedir ve kayıtlarda da zaten mevcuttur. Yani bunu bir yere gömmek kaybetmek mümkün değil. Bu artık kayıtlara girdi. CHP bu konuda samimiyetsizliğini tekrar sergilemiştir. CHP Genel Başkanının çark etme politikasını bu olayla birlikte artık yasamaya da taşıdığını görüyoruz. ‘Gelin araştırma komisyonu kuralım’ diyorlar biz ‘tamam kuralım’ dediğimizde mızıkçılık yapıp, misketlerini alıp, oyunbozan, mızıkçı çocuklar gibi ‘biz oynamıyoruz’ deyip kenara çekiliyorlar. Yaptıkları bu. Bununla da yetinmiyorlar kürsüyü işgal etmek, şiddet kullanmak, en ağır hakaretler sarf etmek gibi Meclis’e hiç yakışmayan ama CHP’nin üzerine tam da oturan bir tavır sergiliyorlar. Ey CHP siz hani çözümden yanaydınız, hani çözmek istiyordunuz, hani araştırma komisyonu kurulsun istiyordunuz, ne oldu, niye vazgeçtiniz, niye kaçtınız, niye çark ettiniz? CHP millete bunun hesabını vermek, bunun izahını yapmak zorundadır. CHP bu son çarkıyla çözüm konusunda en küçük bir samimiyet taşımadığını tekrar göstermiştir. Allah CHP’yi bu zihin bulanıklığından kurtarsın diye dua ediyor, CHP seçmenine de gerçekten samimiyetle sabır temenni ediyorum” ifadelerini kullandı. (ANKA