Kürt açılımı nedeniyle MHP ile gerginlik yaşayan Erdoğan, “Böyle bir kayıkçı kavgasının içerisinde, hakarete hakaretle cevap verme yöntemini kesinlikle kabul etmiyorum” dedi.

HAKARET ETMEM: Biliyorsunuz hakaretlere ve bizim ağzımıza alamayacağımız şekildeki ifadeleri, bunlara aynı dille cevap verme zorunluluğuna düşemezdik. Böyle bir kayıkçı kavgasının içerisinde, hakarete hakaretle cevap verme yöntemini kesinlikle kabul etmiyorum.

GEREKEN YAPILACAK:Türkiye bir hukuk devletidir. Bu hukuk devleti içerisinde arkadaşlarım çalışmaları yaptılar. Ve buralarda ’hakaret içeren ifadeler var, manevi tazminat davası açılması yerinde olacaktır’ dediler. Biz de ’ne gerekiyorsa yapın’ dedik.

TEK KAPI YARGI: Bu sorunları bu çerçeve içerisinde çözmek, çünkü masaya oturmak veyahutta bu işin koordinesini yapan arkadaşlarımızın kendilerini ziyaret etme taleplerine dahi sıcak yaklaşmayan ama her türlü hakareti yapmayı kendileri için meşru gören bu tür insanlar bu hakaretlere devam ettiği sürece bizim de müracaat edeceğimiz tek kapı olacaktır. O da yargı kapısıdır. Bunun en uygun yol olduğunu düşünüyoruz. Böyle bir dil münakaşasına, hakaret sürecine girmek istemiyoruz. Böyle bir sürecin içerisinde olmayacağız. Arkadaşlarıma da aynı şeyi söyledim. Biz sadece yaptıklarımızı anlatacağız.

MİLLET AYDINLATILACAK: Demokratik açılım süreci kısa, orta vadede, pazartesi günü bu işin koordinesini yürüten bakanım Beşir Bey, geniş bir basın toplantısı yapacak. Şu ana kadar yaptığımız çalışmaları, süreci de anlatmak suretiyle basınımızı ve milleti aydınlatmış olacak.

HALKI KUCAKLIYORUZ: (Ulusa Sesleniş konuşmasıyla ilgili bir soru üzerine) 94’ten beri tanıyorsun beni. Bu kadar kucaklayıcı olmasaydık milletimiz bizi kucaklar mıydı? Türkiye’nin bölgesinde birinci partisiyiz. 81 vilayetin 61 ilinde birinci, diğerlerinde ikinci partiyiz. Ana muhalefet ve diğerleri acaba buralarda büyük ölçüde yoklar. Demek ki halkı kucaklayan biziz, halkımızla kucaklaşıyoruz ve kucaklaşmaya devam edeceğiz.

SERTLİKLER OLDU: Her zaman benim söylediğim bir şey var biliyorsunuz, biz milletimizin efendisi değiliz, hizmetkarıyız, kölesiyiz. Ama, zaman zaman belki böyle bizim de sıkıntılı olduğumuz veya sabrı taşıran anlar olduğunda belki çıkışlarımızda sertlikler olmuş olabilir, doğrudur ama geneli itibarıyla öyle bir tonda değiliz.

Gençlerde sulu, kuru kötü alışkanlıklar var!

Başbakan, dün demokratik açılımın yanı sıra gençlikle ilgili açıklamalarda bulundu. Erdoğan’ın gençliğin kötü alışkanlıklarını anlatırkan ’sulu-kuru’ tabirini kullanması dikkat çekti: “Gençlik bizim çok önemli bir sorunumuz. Bakınız sulu kuru her türlü bakıyorsunuz kötü alışkanlıklar gençliğimizde var. Tabii gençliğimizin çok çok arzu edilmeyen yerlere doğru kaydığını görüyoruz. Suç oranlarında bazı konulardaki artışlar varsa, burada ebeveynler olarak devletimizdeki eğitim anlayışının ve devlet olarak şüphesiz ki bizim sorumluluklarımız var. Kara haberler istemiyorsak devlet millet el ele vereceğiz.”

NOT: Argoda bu iki kelime şu anlamlarda kullanılıyor

SULU: Alkollü içecekler
KURU: Esrar vb. uyuşturucu maddeler